Kobanê – Türkiye Kürdistan’a yönelik saldırı, ihlal ve bombardımanlarını sürdürüyor ve saldırıların boyutu her geçen gün daha da artıyor. Halklar da işgal saldırılarına karşı tepkilerini göstermeye devam ediyor. Kobanê kenti Nisan ayında birçok saldırıya maruz kaldı ve en son 22 Nisan’da Türkiye 7 havan ve obüs ile Kobanê merkezine saldırdı. Burada yaşayan kadınlar, duruma tepki göstererek, buna karşı boyun eğmeyeceklerini vurguladı.

“Kenti terk etmeyeceğiz”

Kürtlerin birlik olmasının önemine değinen Fatma Xelil, “Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik bu saldırılar birçok güç tarafından planlanmıştır. Ancak uygulayan Türk devletidir. Türkiye DAİŞ’in yenilgiye uğradığı bölgelere aralıksız bir şekilde saldırıyor. Bizi yok ederek kendi varlığını güçlendirmek istiyor. Ancak bu onların sadece rüya ve hayalleri olacaktır. Bu yaşadığımız durum içinde uluslararasına kızmıyoruz. Kızgınlığımız ve öfkemiz bu güçlerle işbirliği yapan Kürtleredir. Eğer bu süreçte birlik olmazsak yok oluruz bir bir” diye ifade etti. Fatma Xelil, ayrıca kimsenin onların güçlerini yenemeyeceğini söyleyerek, “Kobanê’yi terk etmeyeceğiz” dedi.

Kadınlar işgale geçit vermeyecek

Kobanê’nin IŞİD’e karşı verdiği mücadeleden bahseden Helim Osman, “Türk devleti Kürtleri yok etme ve kazanımlarını yok etme üzerine saldırılarını arttırıyor. Bu amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bizler Kobanê direnişinde DAİŞ ve Türk devletinin tank, toplarına karşı savaştık ve başarılı olduk. Kadınlar olarak nasıl ki savaş içerisindeki rolümüzü oynadık, toprağımızı savunma konusunda da üzerimize düşen rol ve misyonu oynayacağız. Ayrıca direnişimizin sürdürmenin yanı sıra öncülük sorumluluğumuzu da yerine getireceğiz. Türk devletinin planlarını gerçekleştirmesine izin vermeyeceğiz. Gerekirse Başûr ve Bakur’e Kürdistan’a yönümüzü vereceğiz. Önder Apo’nun ideolojisinin yolunda ve çocuklarımızın yanındayız” diye belirtti.

Gençler saldırılar karşısında duracak

Türkiye’nin saldırılarında sivilleri hedef aldığını vurgulayan Silava Hemi ise “Bölgenin istikrar ve güvenliğini ortadan kaldırmak halkın iradesini kırmak istiyor. Yine halkı göç ettirmek istiyor. Bu süreç bizim için hassas bir süreçtir ve aynı zamanda bizim için varlık ve yokluk savaşıdır. Bu yüzden gençler olarak topluma öncülük edeceğiz ve saldırılar karşısında duracağız” dedi.