KJAR üyesi Liyan Şinda: İran halkları Özgürlük Hamlesi’ne güçlü katılacaktır

KJAR Eğitim Komitesi Üyesi Liyan Şinda “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyasına değinerek, “Doğu Kürdistan ve İran halklarının hamlenin bu aşamasına daha güçlü bir şekilde katılacağına inanıyoruz” dedi.

RONÎDA HACÎ

Haber Merkezi- Avrupa’da 10 Ekim 2023'te aydınlar, siyasetçiler, sanatçılar ve filozofların başlattığı ve her kıtadan siyasi örgütlerin, gazetecilerin, kadınların destek verdiği ve sahiplendiği, " Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a Özgürlük ve Kürt Sorununa Siyasi Çözüm" kampanyası devam ediyor. İkinci aşamaya giren kampanya için dünyanın birçok ülkesinde ve Kürdistan'da çeşitli etkinlikler yapılıyor.

Doğu Kürdistan Kadınlar Topluluğu (KJAR) Eğitim Komitesi üyesi Liyan Şinda, ajansımıza hamleyi değerlendirerek, bu hamlenin varlık ve yokluk hamlesi olduğunu, bu nedenle herkesin bu hamleyle kendi varlığını koruması gerektiğini ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerine sahip çıkması gerektiğini belirtti.

‘Büyük bir sahiplenme açığa çıktı’

Liyan Şinda, Kürt halkının çok hassas bir süreçten geçtiğini kaydederek, şunları söyledi: "Çok önemli bir süreçten geçiyoruz, bu süreç halkın, özellikle Kürt halkının ve Kürdistan'ın geleceğini belirleyecek bir dönemdir. 10 Ekim 2023'te Önder Apo için başlatılan hamle ikinci aşamasıyla devam ediyor. Yazarlarından filozoflarına, hukukçularından özgürlük isteyenlere, sömürgeci ve kapitalist sisteme karşı çıkanlara kadar dünyanın her yerinden insanlar bu hamleye katıldı. Önder Apo'nun düşüncelerine ve felsefesine sahip çıkıyor, özgür bir yaşam geleceği olarak görüyorlar. Bu hamle Önderlik için özgürlük ve Kürt halkı için statü istiyor, 9 ayını geride bıraktı ve çok büyük bir sahiplenme açığa çıktı. Belli ölçüde çeşitli eylemler yapıldı, bu direniş kadınlar, gençler ve tüm özgürlükçü insanlar tarafından geliştirildi.”

‘Bu direniş onurlu bir yaşama sürebilmemiz için devam ediyor’

Liyan Şinda, konuşmasının devamında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu halklarının varlığı, kimliği ve tarihiyle yaşaması için büyük bedeller ödediğine ve mücadele ettiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Doğu Kürdistan'da bir düzeyde Önder Apo’yu sahiplenme gerçekleşti ancak bu yeterli değil. Çünkü Rêber Apo özellikle kadınlar için bir varoluştur, özgürlüğün, bağımsızlığın, kendi olmanın tanımıdır. Eğer bu farkındalık içindeysek varlığımızı Rêber Apo'nun fiziki özgürlüğüyle birlikte görmeliyiz. Çünkü sadece Kürdistan halkı değil, tüm Ortadoğu halkları Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne sahip çıkmalı ve bunu kendi özgürlüğü olarak görmelidir. Önder Apo 5 bin yıllık tüm sistemleri analiz etmiş ve bunun için çok büyük bedeller ödemiştir, tek başına bir hücrede 26 yıldır büyük bir direniş gösteriyor. Nefes alabilmemiz, onurlu bir yaşam sürebilmemiz, kimliğimizin, varlığımızın, rengimizin yaşaması için bu direniş devam ediyor.”

‘Kadın özgürlüğünün yüzyılı Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne bağlıdır’

Liyan Şinda konuşmasına şöyle devam etti: "Önder Apo paradigması sadece Kürt halkının değil, başta dünya kadınları olmak üzere bir nefes ve umut oldu bu yüzyıl kadınların özgürlüğü, aynı zamanda ezilen halkların özgürlüklerini, varlıklarını kanıtlayabildikleri bir yüzyıldır. Herkes kendi sesiyle, diliyle, rengiyle yaşamalı. Korku imparatorluğu yıkıldı; yokluktan, var olmamaktan ve tarihsizlikten korkmalıyız. Bunun için mücadele düzeyini birlik düzeyine çıkarmalıyız ki Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü elde edebilelim."

‘Tek bir elden ses çıkmaz’

Liyan Şinda, hassas süreçte Kürt halkının birliğine ihtiyaç olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Dünyada iktidarcı yönetim sistemi artık uygulanamıyor. Hayat nefessiz kaldı. Özgür bir hayatı yaşayabilmek için Rêber Apo'ya sahip çıkmalıyız. Başarı için adımlar atalım. Eskilerimiz diyor ki, tek elden ses gelmez, ellerimizi birleştirip Önder APO’nun özgürlüğü için çalışmalıyız. O zaman hiçbir sistem bizim gücümüzün ve irademizin karşısında duramaz.  İran halkı, özellikle özgürlüğüne kavuşmak ve özgürlük için daha büyük adımlar atmak istiyorsa, Önder Apo'nun düşüncelerini ve felsefesini hayatının temeli haline getirmesi, birlikte ortak ve eşit bir yaşam sürmesi ve bu ortak yaşama sahip çıkması gerekiyor. Mesele sadece Kürt halkının meselesi değil, bu hamle varlık ve yokluk hamlesidir. Bu hamleyle herkesin kültür, ahlak, kimlik, tarih ve varlığını koruması, Rebêr APO’nun düşünce ve fikirlerine sahip çıkması ve Rebêr APO’nun fiziki özgürlüğü için mücadele etmesi gerekmektedir. Doğu Kürdistan ve İran halkının hamlenin ikinci aşamasına daha güçlü bir şekilde katılacağına ve başaracağına inanıyoruz.”

 ‘Türk devleti KDP iş birliğiyle Güney Kürdistan'ı kuşattı’

Liyan Şinda, Barzanî ailesinin Türk devleti ile iş birliği içinde olduğuna ve Kürt halkına yönelik yürütülen soykırım planlarına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Kürt halkı ve tüm Ortadoğu halkları çok tehlikeli bir zamandan geçiyor. Ortadoğu'da 15 yıldır bir kriz var, bu kriz kazan gibi kaynıyor ve başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkları yakıyor. Bugün Barzanî ailesi ile Türk devleti arasındaki iş birliği, NATO ve hegemon güçlerin yardımıyla özellikle Kürdistan'ın güneyinde Kürt halkına yönelik geniş kapsamlı bir saldırı yürütüyor. Meselenin Kürt halkı olduğunu, meselenin Kürt halkının özgürlüğü, varlığı, ülkesi ve tarihi olduğu açıktır. Güney halkı bu saldırıyı Kürt halkının diline, kültürüne, tarihine, kimliğine yönelik bir saldırı olarak ele almalı ve sessiz kalmamalıdır.”

Çözüm birliktir

Liyan Şinda Federe Kurdistan halkının tarihte büyük bir mücadele vermiş olduğunu hatırlatarak, “Ağır bedeller ödemiştir, bunca mücadele ve direnişin ardından bu sessizlik nedir? Çocuklarınızın elleriyle, kanlarıyla, emekleriyle kazandığınız değerleri Barzanî ailesine nasıl teslim edip sessiz kalabilirsiniz? Eğer mücadele edemiyorsak ve onurumuza sahip çıkamıyorsak, varlığımız ve hayatımızın anlamı nedir? Dün sesimizi yükseltmiş olsaydık, bugün Güney Kürdistan'ı işgal edemezlerdi bu nedenle yarın çok geç olacaktır. Çağrımız Güney Kürdistan’daki halkımıza ve tüm Kürdistan halkına, Barzanî ailesinin çocuklarınızın emeği, mücadelesi ve kanıyla kazandığı değerleri Türk devletine sunmasına izin vermeyin. Çözüm birliktir, yüzlerce yıldır topluma katliamlar yapan Osmanlı soykırımcı zihniyetinden kendimizi korumak için birliğimizle mücadelemizi yükseltmeliyiz" dedi.

‘Varlığımıza sahip çıkmanın zamanı geldi’

Liyan Şinda Kürt halkına, çocuklarının geleceğine sahip çıkma ve birlik olma çağrısında bulunarak, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu ülke bizim ülkemizdir, biz Kürtler çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmalıyız. Kürt halkı nerede nefes alırsa orada birlik olmalı ve işgalcilere karşı durmalıdır. Bugün Güney Kürdistan’ı işgal etmek istiyorlarsa yarın Rojava, yarından sonraki gün Rojhilat ve Kuzey olacak. Bunun için Önder Apo'nun fiziki özgürlük hamlesine sahip çıkalım ve başarıyı sağlayalım. Bizim irademiz büyüktür, gücümüz halkımızdır, onun için 50 yıldır mücadele ediyoruz, direniyoruz. Varlığımıza sahip çıkmanın zamanı geldi."