Kirmanşah’ta kadınlar iş bulmakta zorlanıyor
İran’ın Kirmanşah eyaletinde kadın olmak, çoğu zaman iş fırsatlarından mahrum kalmak anlamına geliyor. Sistematik ayrımcılık, şüpheli ilanlar ve istismar döngüsü, kadınların çalışma hayatına katılımını neredeyse imkânsız hale getiriyor.

NESÎM AHMEDÎ
Kirmanşah- Kirmanşah, kadın işsizliğinin en yüksek olduğu yerlerden biri. Kadınlar burada yalnızca ekonomik krizle değil, aynı zamanda erkek egemen kültür ve cinsiyetçi iş gücü piyasasıyla da mücadele ediyor. Kadınlar çoğu zaman geçici, kayıt dışı ve uzmanlık dışı işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu işler hem kısa ömürlü hem de güvencesiz olduğu için kadınlar tekrar tekrar iş arama döngüsüne giriyor.
Şokufe’nin hikayesi
Kirmanşah’ta yaşayan Şokufe (takma ad) yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor:
“İnternetteki ilanlar üzerinden uzun süre iş aradım ama çoğu teklif, ilişki teklifine dönüşüyordu. ‘Genç ve bakımlı sekreter aranıyor’ gibi ifadeler, işin niteliğinden çok dış görünüşe önem verildiğini gösteriyor. Çoğu işverenin amacı açıkça suistimaldi.”
Şokufe’nin yaşadıkları istisna değil. 2024’ün ilkbaharında, Tahran’da 20’den fazla iş arayan kadına cinsel saldırı düzenleyen erkek hakkında davalar açıldı. Sahte ilanlarla kadınları bir yere çağırma ve orada tecavüze maruz bırakma çoğaldı. Kadınların çoğu, toplumun "kadının namusunu koru" baskısı nedeniyle suç duyurusunda bulunmamıştı. Bu kültürel baskı, faili cesaretlendiren bir zırh işlevi gördü.
Sistemin içinden gelen aşağılama
Psikolog Sara Mehdevî durumu şöyle açıklıyor:
“Erkek egemen düşünceye sahip kişiler, iş yerini sadece kendilerine ait bir alan gibi görür. Kadınla eşit şartlarda çalışmayı hazmedemez. Kadını ya küçük düşürmeye ya da cinsellik üzerinden tahakküm kurmaya çalışır. Hele bu erkek işveren konumundaysa, kadını baskı altında tutmak için elinden geleni yapar. Kadınları yalnızca doğum ve cinsellik için yaratıldığını düşünen bir anlayış, iş hayatında da kadına zulmetmeye devam eder.”
Doktora mezunu ama temizlik işi yapıyor
Kirmanşah’taki bir işe alım ofisinde çalışan Bayan Sabetî ise şu duruma dikkat çekiyor:
“Bize başvuranların çoğu kadın ve çoğu üniversite mezunu. Hatta bazıları doktora derecesine sahip. Ama işverenler genellikle sadece temizlik ya da hizmet pozisyonları için kadın arıyor. Kadınların büyük kısmı, bu tür işlerde hakarete uğrayıp birkaç ay sonra tekrar iş aramaya geliyor.”
Staj görünümünde ücretsiz emek sömürüsü
Çoğu kadın iş bulsa bile hak ettiği ücreti alamıyor. “Deneme süreci” bahanesiyle aylarca çalıştırılıp sonunda işten çıkarılıyor.
Lili Rızaî, Kirmanşah’ta bir muhasebe firmasında yaşadığı deneyimi şöyle anlatıyor:
“İki ay boyunca ayda üç milyon tümen maaşla stajyer olarak çalıştım. Süre bitince patron beni ‘işe uygun değilsin’ diyerek tazminatsız işten çıkardı. Üstelik şikâyet edersem bana tazminat davası açacağını söyledi. Sonradan öğrendim ki bu adam her birkaç ayda bir aynı numarayı yapıyor ve ücretsiz iş gücü sağlıyor.”
Kirmanşahlı kadınların iş ararken yaşadığı bu sistematik ayrımcılığın temelinde, erkek egemen yasalar ve kadın karşıtı toplumsal normlar yatıyor. Ancak kadınlar giderek daha fazla finansal bağımsızlığın gücünü fark ediyor.