KESK Covid-19 pandemisinin birinci yılına ilişkin rapor hazırladı. Pandemi süresince sınıfsal ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşti. 

Haber Merkezi- Kamu Emekçiler Sendikası Konfederasyonu Yürütme Kurulu (KESK) Covid-19 pandemisinin birinci yıl dönümüne ilişkin “Pandeminin birinci yıl değerlendirme” başlıklı raporunu yayınladı. Rapor, pandeminin en başında “tüm insanlık eşitlendi” söylemlerinin aksine toplumun her kesiminin farklı düzeylerde etkilediği ve sınıfsal eşitsizliklerin derinleştirdiğini gösteriyor.

Pandemi en çok işçileri, özellikle kadın işçileri, kamu emekçilerini, işsizleri, düşük gelirleri ya da geliri olmayanları, küçük esnafı ve bazı küçük sermayeli iş yerlerini etkiledi. Raporda büyük sermaye gruplarının etkilenmek bir yana salgını fırsata çevirdiğine dikkat çekildi. 

Neoliberal ekonomi politikaları ve kapitalist sistemin yeni salgınları tetiklediği vurgulanan raporda,"Salgınları sermayeyi büyütmek için kullanıyor, salgını gerekçe yaparak kazanılmış hakları buduyor, salgın sonrasında ise yeni durumu kendi lehine kalıcı hale getirmek istiyor. Covid-19 salgınında da yaşanan en yalın haliyle budur” ifadelerine yer verildi. 

Pandemide de kadına yüklenildi

Pandemi süreci ile birlikte evlerin kapılarının kapandığı hatırlatılan raporda, bu kapanmayla birlikte ev içi şiddet, taciz ve tecavüz vakalarının tüm ülkelerde yaygınlaştığı belirtildi. 

Raporda, şu ifadelere yer verildi: 

“Evden çalışmaya ek olarak bakım hizmetlerinin de kadına yüklendi, dünya genelinde en az 30 milyon kişi işten çıkarılırdı, işten çıkarmalarda ilkin kadınlar akla geldi! Bu durum kapitalizmin foyasını açığa çıkardı, boyasını pul pul döktü. Bu nedenle cinsiyet temelli bütçe, toplumsal cinsiyet eşitliği talebinin haklılığı da daha iyi anlaşılmaktadır.  Süreç şeffaf yürütülmemiş, Saray’ın kontrolünden geçmeyen hiçbir bilgi kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Bedelini ise en çok ‘yeter ki çarklar dönsün’ dayatmasıyla, gelirsiz ve işsiz kalmama kaygısıyla aynı çatı altında yüzlerce, binlerce kişiyle birlikte çalışmak zorunda kalan emekçiler ödemiştir. Dolayısıyla pandemi sınıfsal ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmiş, ağır sonuçlar yaratmıştır.” 

Raporda ayrıca bir yıllık süreçte de muhalif kesimlerin evlerinin basıldığı ve çok sayıda gözaltı uygulamasının gerçekleştirildiği, gözaltı ve tutuklamaların bir furyaya dönüştürüldüğü kaydedildi.

Raporun sonunda KESK talep ve önerilerini ise şöyle sıralandı:

*En kısa sürede güvenilir ve nitelikli aşı temini ve aşılanma,

*Biliminin yol göstericiliğinde şeffaf salgın yönetimi,

*Halkın pandemi nedeniyle uğradığı mağduriyetlerin giderilmesi, ekonomik olarak desteklenmesi,

*Sağlık hizmetlerine ulaşımın önündeki kamu-özel ayrımı olmaksızın para başta olmak üzere tüm engellerin kaldırılması,

*Sağlıkta dönüşüm programı yerine halkçı-kamucu bir sağlık programı hayata geçirilmeli,

*Eğitime ek bütçe oluşturulmalı, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan kadro atamaları yapılmalı,

*Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalı,

*Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalı,

*Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalı,

*Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmeli,

*Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmeli,

*Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmeli,

*Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.