RONÎDA HACÎ

Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi 8 Temmuz’da Kadın Toplumsal Sözleşmesi’ne ilişkin kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya farklı kuruluşlardan 130 kadın katılırken, toplantı sonunda anlaşma taslağı için 30 kadından oluşan dar bir komite oluşturuldu. Farklı kuruluşlardan katılımcı kadınlar, ajansımıza konuştu ve toplantıyı kadın haklarının korunması adına başarılı ve tarihi bir adım olarak nitelendirdi.

‘Örgütlenmemiz gerekiyor’

Rojava Êzidî Kadınlar Birliği Sözcüsü Hediya Şemo, Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların çalışmaları ve rolüyle tarihi bir adım atıldığını belirterek, "Kadınların her zaman bir rolü ve misyonu var ama egemen sistemlerin ortaya çıkmasıyla kadının rolü ve misyonu ellerinden alındı. Bugün kendi hakikatine ve tarihine sahip çıkmak için canla başla çalışan yüzlerce kadın var. Rojava Devrimi de bu çalışmanın sonucudur. Bu devrim pek çok değerli başarıyı beraberinde getirdiğinden, kadın sözleşmesi taslağını hazırlayacak bir komitenin kurulması gerekliydi. Toplantıya Êzidî kadınlar olarak katıldık, çünkü Êzidî toplumu bugüne kadar tarih boyunca soykırıma maruz kalmıştır. Kendimizi fermanlardan koruyabilmek için örgütlememiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

‘Sözleşme başarı ve demokrasinin göstergesi’

Kuzey ve Doğu Suriye Halk Meclisi Eş Genel Başkanı Siham Qeriyo ise sözleşmede Süryani kadınların varlığının önemine dikkat çekti.  Sözleşmede her bileşenin yeri olduğunu dile getiren Siham Qeriyo, “Biz Süryani kadınlar da yerimizi aldık. Aslında kadınların toplumsal sözleşme içindeki bu halklar mozaiği başarının ve demokrasinin göstergesidir. Tüm bileşenlerin mevcut olduğu doğrudur, hepsi aynı amaç için çalışmaktadır. Bu ortaklığın tüm dünyaya örnek olacağına inanıyoruz" sözlerine dikkat çekti.

‘Tarihi bir adım atılıyor’

Ermeni Kadınlar Birliği Başkanı Enahîd Qasebiyan’da tarihte Ermeni, Êzidî ve Süryani halkına karşı işlenen soykırım ve fermanlara işaret ederek, şunları söyledi: "Tarih soykırımlarla ve halka yönelik fermanlarla dolu. Nasıl ki ferman Süryani ve Êzidîlere karşı uygulandıysa, Osmanlı da biz Ermenilere karşı ferman uyguladı. Bugün bile Türk devleti işgalci bir güçtür. Bugün kadınların toplumsal sözleşmesi için tarihi bir adım atılıyor. Bizler de Ermeni kadınlar olarak toplumumuzun değerlerini, özellikle de Ermeni kadınlarını korumak ve katliamın tarihte tekerrür etmesini önlemek amacıyla bizlerde toplumsal sözleşmede yer aldık. Ermeniler, Süryaniler, Kürtler, Êzidîler olarak acımız aynı. Kadınların Toplumsal Sözleşmesi bizim için kendi yolunda varlığımızı korumamız için bir zaferdir. Kuzey ve Doğu Suriye kadınları tüm kadınların özgürlük kıvılcımı oldu. Kadınlar nerede olursa olsun haklarına sahip olmasını, özgürce yaşamasını istiyoruz."