Kadınlar Waşûkanî Kampı’na yönelik saldırıyı değerlendirdi

Hasekê’nin batısında Serêkaniyêli göçmenlerin kaldığı Waşûkanî Kampı’na yönelik saldırıyı değerlendiren kadınlar, uluslararası kuruluşların sessizliğine tepki gösterdi. Kadınlar, kamptakilerin en zor zamanlarını yaşadığını söyledi.

RONÎDA HACÎ

Hasekê – Türk devleti tarafından Kuzey Doğu Suriye’nin Serêkanîyê kentine yönelik saldırı ve işgali sonucu onbinlerce kişi göçmek etmek zorunda kaldı. İnsani Yardım Kuruluşları Bürosu'nun raporuna göre, işgal saldırılarında 478 sivil yaşamını yitirirken, bin 700 sivil yaralanmıştı. Özerk Yönetim, halkın güvenli bir şekilde yaşamını sürdürmesi için Waşûkanî Kampı’nı kurdu. Kampta şu an 16 bin 307 mülteci yaşıyor. Kamptakiler insani yardım kuruluşlarının ihmali sonucu en zor zamanlarını yaşarken, 12 Eylül’de Hasekê’nin batısında Serêkaniyêli göçmenlerin kaldığı Waşûkanî Kampı’nda patlama meydana geldi. Patlama sonucu 2'si kadın, biri çocuk 4 kişi yaralandı. Serêkaniyê Göçmen Komitesi Üyesi Nûra Nedir, Waşûkanî Kampı Heyva Sor’a Kurd Yönetimi’nden Cihan Amir ile kampta yaşayan Emîna Elî Kinêhir, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

“Tek istekleri topraklarına geri dönebilmek”

Göçmenlerin evlerine dönmek için en zor koşullarda yaşamaya direnerek devam ettiğini belirten Nûra Nedîr, Türk devletinin saldırıları sonucu birçok insanın kampa gelerek yaşamını sürdürmeye çalıştığını söyledi. İnsani yardım kuruluşlarının göçmenleri görmezden geldiğine dikkat çeken Nûra Nedîr, “İnanlar bugün kampta zor yaşam koşulları altında direniyorlar. Tek istekleri topraklarına geri dönebilmek ve bu nedenle bu koşullarda yaşamayı göze alıyorlar. Yaşanan patlama nedeniyle aralarında kadın ve çocuklarında olduğu 4 kişi yaralandı. Bu saldırı terörist bir saldırıydı. Teröre destek verenin de Türk devleti olduğunu herkes biliyor. Bu tür saldırıları önlemek istiyoruz. Kamp sivillerin yaşadığı bir kamp ve asker yok” ifadelerinde bulundu.

İnsani yardım kuruluşlarına çağrı

Waşûkanî Kampı Heyva Sor a Kurd Yönetimi’nden Cîhan Amir ise patlama nedeniyle yaralananların durumuna dikkat çekerek, “Olay anında çalışma alanımızdaydık ve biranda patlama sesi geldi. Bunun üzerine olay yerine giderek ilk yardım müdahalesinde bulunduk. Yaralıları tedavi ettik ve tıbbi çalışmalarımıza başladık. Yaralıları daha sonra hastaneye götürdük. Durumları iyiydi ama çocuğun durumu tehlikedeydi” sözleri ile yaşananları aktardı. İnsani yardım kuruluşlarına da çağrıda bulunan Cîhan Emir, insani yardım kuruluşlarının göçmenlere sahip çıkmalarını ve yaşanan saldırılara karşı seslerini yükseltmelerini istedi. 

"Bizden ne istiyorlar?”

Patlamada yaralanan kadınlardan 25 yaşındaki Emîna Elî Kinêhir ise şu ifadelerde bulundu: “Annemin yanına gidiyordum ve 4 çocuğum yanımdaydı. Annemin çadırının önüne geldiğimde bir motor patladı. Sonrasında kendimi görmedim zaten. O sırada ilk yardımda bulunan Heyva Sor’a çok teşekkür ederim. Biz göçmeniz bizden ne istiyorlar? Yaşam alanlarımızı işgal ettiler ve buda yetmezmiş gibi şimdi de yaşadığımız kampa saldırıyorlar. Patlama nedeniyle bacağımda sakatlık var, benim durumum iyi ama yaralanan çocuğun durumu tehlikede.”