Kadın Zamanı Derneği Başkanı: Sesimiz çıktıkça güçleniyoruz
“Sesimiz çıktıkça güçleniriz” sözüyle 25 Kasım’da bütün kadınları alanlara çağıran Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, Türkiye'de artarak devam eden ve kurumsallaşan şiddete karşı tek çözümün örgütlenmekten geçtiğini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne hazırlanan kadınlar, hummalı bir çalışma yürütüyor. Ülkenin dört bir yanında alanlara çıkmaya hazırlanan kadınlar, artan şiddete tepki gösterip kadın mücadelesini haykıracak. Yaklaşan 25 Kasım’da Mirabel kardeşlerden bu yana devam eden kadın mücadelesine dair değerlendirmelerde bulunan Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, kadınların Ortadoğu’da sınır tanımayan bir mücadeleye öncülük ettiklerini söyledi.
İran, Kürdistan ve Türkiye’de büyüyen kadın direnişine dikkat çeken Dilek Başalan, kadınların kendilerine dayatılan yaşama itiraz edip her alanda direndiklerini kaydetti. Türkiye’de ki kadınların da yaşamın her alanında baskı ve zulme maruz bırakıldıklarını anlatan Dilek Başalan, kadınların ülkede yoksulluk ve şiddetin yanında en çok hayatta kalma mücadelesi verdiklerini söyledi. “Hayatta kalabilmek ve birbirimizden güç alabilmek için çalışıyor ve örgütleniyoruz” diyen Dilek Başalan, dernek olarak dayanışmayı büyütmek için her alandaki kadınlara ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.
'Kadınlar sisteme karşı örgütleniyor'
Dilek Başalan konuşmasının devamında şunlara yer verdi:
“Kadınlara ‘makul’ kadın olma profili çizmek için saldıran ve haklarımızı gasp etmeye zorlayan sistem olan devletle mücadele ediyoruz. Kazanımlarımıza hem sahip çıkmak hem de yeni kazanımlar elde etmek için alternatif yol ve yöntem geliştirmeye çalışıyoruz. Ülkede kadınlar bu zorlukların yanı sıra çok güzel işlerde yapıyor. Bir araya gelip örgütleniyorlar, 25 Kasım ve 8 Mart’ta alanlara çıkıyorlar. Her günü her anı örgütleyen dayanışma içerisinde bir güçle var oluyoruz.”
'Şiddet kurumsallaşıyor'
Kadınlar olarak her gün artan şiddeti ve şiddetin nasıl kurumsallaştığını tartıştıklarını ifade eden Dilek Başalan, “Erkekler nereden güç alıyor sorularını kendimize soruyoruz, bunun cevabı devlet oluyor” sözleriyle yaşanan süreci özetledi. Katledilen veya şiddete uğrayan kadının ilk başvuracağı yer karakolken karakolun kadınlara ver(e)mediği desteğin ve alınan cevapların erkekleri güçlendirdiğine dikkat çeken Dilek Başalan, “Bu bize şiddetin hem arttığını hem de kurumsallaştığını gösteriyor. Savaş söylemleri üzerinden kadınlara aslında nelerin dayatıldığını biraz da fark etmek lazım. Savaşta en mağdur olan en büyük zorbalığı gören yine bizler oluyoruz. Ülkelerimizi terk etmek zorunda kalıyoruz. Savaşı kabul etmeyip barış istediğimiz için cezalandırılabiliyoruz. Toplumsal barışı inşa edecek olan mekanizmaların, toplumsal barışı yok sayan sadece savaşı önceledikleri bir sistemin olması şiddetin yükselmesine neden oluyor.”
'En çok şiddet ve anadil talepli başvurular alıyoruz'
İstanbul’da bulunan derneklerine kadınların en çok psikolojik, hukuki ve anadil desteği talepleri ile başvurduğuna yer veren Dilek Başalan, başvuruların detaylarına dair de şu bilgileri paylaştı; “Orada yaşayan milyonlarca Kürt kadını var ama kadınların anadilinde kendini anlatabileceği bir mekanizma yok. Yine psikolojik destek için de çok sayıda başvuru alıyoruz. Kadınlar hem kadın hem de Kürt olduğu için iki kez öteki olabiliyorlar. Bu nedenle ağır bir psikolojik şiddet yaşıyor. Yine boşanma davaları çok fazla, ev içerisinde artan şiddet kadınlar için artık dayanılmaz hale geliyor. Bizler dernek olarak kadınlara en çok hukuki ve psikolojik destek veriyoruz diyebiliriz.”
'25 Kasım’da şiddete karşı alanlarda olalım'
Artan şiddet karşısında kadınların 25 Kasım’da alanlarda olması gerektiğini ifade eden Dilek Başalan, “Sesimiz çıktıkça güçleneceğiz” sözleriyle bütün kadınları seslerini yükseltmeye çağırdı. Dilek Başalan son olarak şu sözleri paylaştı; “Kadınlar olarak ortak bir mücadele yürütüyoruz bu da aslında sınır tanımayan da bir mücadele. Sadece burada değil dünyanın her yanında kadınlarla bir arada olabiliyoruz. 25 Kasım’da tam da konuştuğumuz konular üzerinden alanlarda olacağız. Artan bir şiddet var ve her gün kadınlar kaybediliyor. Şiddet nereden gelirse gelsin onun karşısında kadınlar 25 Kasım’da sokakta olmalı. Yoksulluktan gelen, aile içi yine devletten gelen bir şiddet var. Bu şiddete karşı kadınlar 25 Kasım’da her alanda ses çıkarmalı. Sesimiz çıktıkça biz güçleneceğiz.”