"Jin jiyan azadî” sloganı 21’inci yüzyılın felsefesi haline gelecek
Jineoloji Akademi Üyesi Deniz Fırat, Kürt kadınlarıyla vücut bulan ve sonra tüm dünyaya yayılan “jin, jiyan, azadî” sloganıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, bu kavramların 21’inci yüzyılın felsefesi haline geleceğini kaydetti.

BERÇEM CÛDÎ
Kobanê- İlk olarak Kürdistan’da yankılan“ Jin, jiyan, azadî” sloganı özellikle Kürt kadınları arasında yaşam, başarı ve mücadele sembolü haline geldi. Şuan bütün dünyada yankılanan bu slogan, adeta erkek egemen zihniyete bir başkaldırı felsefesi haline geldi. Jineoloji Akademi Üyesi Deniz Fırat, konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
“Toplumun gerçeğini sunuyor”
“Jin, jiyan, azadî” sloganın çıkış noktasına değinen Deniz Fırat, bu sloganın son dönemlerde gündem olduğunu ve bu sloganı iyi anlamak için öncelikle felsefi, bilimsel ve toplumsal yönleri olan tarihsel kökeninden bahsetmek gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Önder Apo, bu kavramların tanımını tarihsel, toplumsal ve sosyolojik bir hakikat arayışının sonucu olarak ifade etmektedir. Öte yandan toplum kavramı nasıl yok oldu, kadın nasıl kırıldı, kadının kırılması sonucunda yaşam ve ekoloji dengesi nasıl bozuldu gibi sorularla kadın ve toplum hakkında daha derin bir anlayış yarattı. Önder Apo, anlattıklarımızdan yola çıkarak tarihe baktığımızda, günümüzde toplumun yozlaşmasının kadının ezilmesinden kaynaklandığı, hayatın akışında kadının rengi olmadı mı yaşamda kopuk bir toplum olduğu sonucuna varıyoruz. Bu sorunların çözümü ise kadınlara özgürlük alanı sağlamakla mümkündür. Bu nedenle Önder Apo, bu sözleri tarihin ve toplumun gerçeğine bir çözüm olarak sunuyor."
"Özgürlüğe kavuşturan bir felsefedir"
“Jin, jiyan, azadînin” hakikat tanımı olduğunu sözlerine ekleyen Deniz Fırat, "Özgürlük kavramı, bugüne kadar birçok yorumu beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda birçok anlam taşıyan bir kavram türüdür. Ama temelde insan varlığını, enerjisini ve düşüncelerini kalıplardan kurtarıp kendine dönmeye çalıştığında, bu arayış için özgürlük tanımını kullanmaktadır. Bu terimler bir araya geldiğinde, çok derin çözümlemeler ortaya çıkıyor. Bu derin çözümlemeler ise bu topraklarda yaşanan sıkıntılarla yaşamın kaybolması, toplumun yozlaşması ve kadın kimliğinin kırılmasıdır. Dolayısıyla jin, jiyan, azadî ile kadınlar yaşamını özgürlüğe kavuşturarak, kendisine dayatılan kalıplardan sıyrılıp özgürlüğe kavuşan bir felsefe ortaya çıkarmıştır” dedi.
"Hakikat arayışına cevap oldu"
“jin, jiyan, azadî” sloganına sahip çıkılması gerektiğini belirten Deniz Fırat, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle beraber bu kavramların sıkça kullandığını ve kavramın Kürt kadınları için yeni olmadığını kaydetti ve şöyle ekledi: “Artık bu kavramlar dünya kadınlarının gündemine girdi çünkü birçok Kürt kadını kendini bu kavramlarla özdeşleştirdi ve bu kavramlar hakikat arayışına da cevap oldu. Dolayısıyla ‘jin, jiyan, azadî’ kavramlarının biz Kürt kadınları için bir yaşam ve kültür biçimi haline geldiğini söyleyebiliriz. Özellikle bu kavramlar kadının varlığına baskı yapıldığında ve toplum hayatı tehlikeye girdiğinde kamuoyunda öne çıkmaktadır. Önder Apo, toplumla ilgili bir gerçeği tarihsel bir temelden getirip bilimle birleştirip topluma sunmuştur."
"Jin jiyan azadî kavramları 21’inci yüzyılın felsefesi olacak”
Jin jiyan azadî tanımın birçok kişi tarafından yapıldığını ama toplumun özellikle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan felsefesini benimsediğini dile getiren Deniz Fırat, “Bugün Rojhilatê Kürdistan'da Jina Aminî'nin katledilmesi, Federe Kürdistan'da Nagîhan Akarsel'in katledilmesi ve Rojava Kürdistan'daki devrimle birlikte her yürüyüşte, mitingde, kutlamada, festivalde ‘Jin jiyan azadî’ sloganı yükseltiliyor, Ayrıca diğer gruplardan kadınlar da bu sloganı aktif olarak kullanıyor ve sahipleniyor. Bu slogan artık küresel bir düzeye ulaştı. Dünyanın her yerinde farklı milletlerden ve kimliklerden kadınlar artık bu sloganı kullanıyor. Buradan hareketle şu sonuca varıyoruz: Ortadoğu'da kadının ve hayatın saklı gerçeğini, Önder Apo aydınlattı, bu aydınlığa halk sahip çıktı ve kadınları kucakladı. Bu tanım artık temelini oluşturmuş ve 21. yüzyılın özgür yaşam felsefesi olacaktır. Bu felsefe Jineolojîyle gelişecek jin, jiyan, azadî kalıcı olacaktır" diye belirtti.