RAJA HAMİD RAŞİD

Irak- Irak’ta seçim yarışına sayılı günler kaldı. 11 Kasım’da yapılması planlanan seçimler öncesinde gözler sandıklara çevrildi. Umutla temkin, iyimserlikle kuşku iç içe geçmişken, Iraklı yurttaşların bir kısmı oy kullanmayı ulusal bir görev ve değişim fırsatı olarak görüyor, bir kısmı da tekrarlanan vaatlerden dolayı güvenini yitirmiş durumda.

Bu atmosferde Iraklı kadınların sesi giderek daha belirgin hale geliyor. Bazı kadınlar, değişim yaratabilecek bir tercih olarak kadın adayları desteklemeyi savunurken, bazıları geçmiş deneyimlerin kadınlara hak ettikleri siyasi rolü vermediğini düşünüyor.

‘Kadınlar toplumun tümünü temsil ediyor’

Kadınlardan Asil Abdülhüseyin, “Başta seçimlere katılmamaya karar vermiştim, ama sonra fikrimi değiştirdim. Oyumun boşa gitmesini istemiyorum. Seçimlerdeki alışılmış katılım biçimini değiştirmek istiyorum. Önceki dönemlerde hep erkekleri seçtik ama bu defa çok sayıda kadın aday var, ben de bir kadına oy vermeye karar verdim” dedi. Asil Abdülhüseyin, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Yirmi iki yıldır hep aynı yüzler, aynı erkekler. Umarım bu parlamento dönemi farklı olur. Kadın artık sadece toplumun yarısı değil, tümünü temsil ediyor. Kadın doğası gereği dikkatli, düzenli ve ayrıntılara önem veriyor. Biz vatandaşlar olarak her şeyden önce hizmetlerin iyileştirilmesini istiyoruz. Kadın, yaşamın her alanında güzelliğe ve düzene önem verdiği için yıkımı onaracak, hizmetleri sağlayacaktır.”

‘Sadece bir kadına oy vereceğim’

Bu seçim döneminde nitelikli ve etkin kadın adayların öne çıktığını vurgulayan Asil Abdülhüseyin, “Umutluyum, bu defa yeni bir ruhla gerçek bir değişim olacak. Sadece bir kadına oy vereceğim, çünkü kadın bir toplumun tamamıdır” derken konuşmasını “Gidin, oyunuzu kullanın, en iyisini seçin. Oy vermek her vatandaşın meşru hakkıdır, bu hakkınızı heba etmeyin” sözleriyle tamamladı.

‘Yalan vaatler, kötü hizmetler’

Özel sektörde çalışan Neha Abdullah, yaklaşan seçimlerde oy kullanmayacağını açıkladı. Neha Abdullah, adayların “yalancı vaatler verdiğini”, hizmetlerin hala kötü durumda olduğunu ve mezunlar için iş imkanı bulunmadığını belirtti. Ayrıca kadınların geçmiş parlamento dönemlerinde başbakanlık gibi önemli makamlara gelemediklerini, boşanma oranlarını azaltacak veya Kişisel Statü Yasası’nda değişiklik yapacak bir etkin rolleri olmadığını vurguladı.

‘Çoğu aday ülkeye hiçbir şey kazandırmadı’

Pazarlama müdürü Vekar İntisar da, seçimleri boykot edeceğini belirterek, seçim sürecinin tamamına karşı olduğunu ifade etti. “Çoğu aday ülkeye hiçbir şey kazandırmadı” diyen Vekar İntisar, adayların yalnızca seçim dönemlerinde halkla temas kurduğunu, hizmet sözü verdiklerini ancak bu vaatlerin sandıklar kapandıktan sonra buharlaştığını söyledi. Vekar İntisar Kadınların siyasi süreçteki rolüne ilişkin ise şunları belirtti: “Alanlarında yetkin birçok kadın ülke için çok şey yaptı, ancak onlara gerçek fırsatlar verilmedi. Kadın hala geri planda; önemli görevler yalnızca erkeklere veriliyor.”

‘Katılım ulusal bir görevdir’

Aliya Abdulvehhab ise seçimlerde oy kullanacağını belirtti. Katılımın ulusal bir görev olduğunu söyleyen Aliya Abdulvehhab, “Oy kullanacağım çünkü dışlanmaya veya hileye fırsat vermek istemiyorum. Iraklı bir vatandaş olarak ülkemin geleceğini inşa etmeye katkı sunmak istiyorum” ifadelerini kullandı.