Hermota köyünde ‘Zeytin Birlikte Yaşam İçin’ Festivali düzenlendi

Koye yakınlarındaki Hermota köyünde, çoğunluğu Hristiyan olan halk “Zeytin Birlikte Yaşam İçin” festivaliyle yıllar önce savaşta yanan zeytinliklerini ve birlikte yaşam kültürünü yeniden canlandırdı.

ŞIYA KOYE

Koye– Federe Kürdistan’ın Hewler’e bağlı Koye şehrinin sınırındaki Hermota köyünde, “Zeytin Birlikte Yaşam İçin” adlı festival düzenlendi. Köyün büyük bölümü Hristiyanlardan oluşuyor ve halkın çoğu geçimini zeytin üretimiyle sağlıyor.

Yıllar önce İran tarafından İran Kürdistan Demokrat Parti karargâhının bombalanması sırasında köye yakın zeytinliklerin bir bölümü yanmış olsa da günümüzde yaklaşık 30 bin zeytin ağacı yeniden yetiştirilmiş durumda. Her yıl yüzlerce ton zeytin üretiliyor; bir kısmı doğrudan tüketiliyor, bir kısmı da zeytinyağına dönüştürülüyor.

Hermota köyü, Koye kentinin batısında, kent merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Köyde yaklaşık 150 hane yaşıyor; çoğunluğu Hristiyan olsa da Müslüman aileler de burada ikamet ediyor. Her iki topluluk da birbirlerinin bayram ve etkinliklerine katılıyor. Zeytin, bu köyde en değerli tarım ürünlerinden biri sayılıyor.

Köyde iki tür zeytin yetiştiriliyor: siyah ve yeşil. Küçük ve sert taneli zeytinler genellikle yağ üretiminde kullanılıyor, çünkü bu türden daha kaliteli zeytinyağı elde ediliyor. Orta büyüklükteki taneler ise sofralık zeytin olarak hazırlanıyor ve köyün en çok aranan ürünleri arasında yer alıyor.

‘Toprakların sahiplik hakkı gasp edilmemeli’

Bu yıl ilk kez düzenlenen festival, köylülerin ürünlerini tanıtmak amacıyla organize edildi. Etkinliğe Tarım Bakanı, Koye idaresinden yetkililer ve bölge temsilcileri katıldı.

Tarım Bakanı Beger Talabani, zeytin üretiminin bölge ekonomisi için önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bakanlık olarak, çiftçilerimizin ürünlerini tanıtmak ve pazarlamak amacıyla bu tür festivalleri destekliyoruz. Hermota’nın zeytinleri uzun zamandır tanınıyor ve büyük değere sahip. Bu nedenle zeytinciliğe Kürdistan Bölgesi genelinde, özellikle Hermota’da daha fazla önem verilmesini istiyoruz.”

Bakan ayrıca, hiçbir gerekçeyle halkın mülkiyet haklarının ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladı:

“Hiç kimsenin toprak hakkı ellerinden alınmamalı, hiçbir arazi gasp edilmemeli ve başka amaçlar için kullanılmamalıdır.”

‘Biz zeytini babalarımızdan miras aldık’

Hermota sakini Behre Cemal Endrawus, kendi zeytinleriyle festivale katıldığını belirtti:

“Köyümüzde ilk kez böyle bir festival düzenleniyor, çok mutluyum. Kendi zeytinimizden farklı çeşitler getirdim; siyah, yeşil ve zeytinyağı. Babamla birlikte uzun yıllardır zeytin yetiştiriyoruz. Babam her zaman bu işte yanımda oldu.”

‘Zeytinlerimizi yaktılar ama yeniden yeşerttik’

Köydeki kadınlardan Nazanin Hana Yusuf, diğer kadınlarla birlikte zeytin ve zeytinyağından yapılan yemekleri festivalde sundu. Zeytin ezmesini soğan ve biberle karıştırarak hazırladıkları yiyecekleri ziyaretçilere tattırdı.

Nazanin, yüzünde gülümsemeyle şöyle dedi:

“Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak hep birlikteyiz, bu festival bizim için büyük mutluluk. Eskiden Hermota zeytini çok meşhurdu ama maalesef yıllar önce birçok zeytin ağacımız yandı, şimdi elimizde az kaldı.”

‘Zeytinleri satmıyorum, sadece tattırıyorum’

Katılımcılardan Meryem Şem’un ise festivaldeki zeytinleri satmadığını, sadece tattırmak için getirdiğini belirterek, “İlk kez köyümüzde bu kadar çok insan bir araya geldi. Bu bizim için büyük bir mutluluk. Bugün Hermota’nın zeytini sayesinde herkes bizi tanıyor. Ben sadece kendi siyah kurutulmuş zeytinimi getirdim ki insanlar tadına baksın; satmıyorum, sadece tanıtmak için getirdim.”

Meryem ayrıca geçmişte Hermota zeytinlerinin Irak’ın birçok şehrine gönderildiğini hatırlatarak, “Eskiden zeytinlerimiz Erbil’e ve Musul’a kadar giderdi” dedi.

‘Doğal üretim, kimyasal yok’

Bir diğer katılımcı Suheyle Abdülselim, “Bu festivalin ilk kez düzenlenmesi bizi çok sevindirdi. Gelecek yıl daha da güzel olmasını umuyoruz. Bu yıl bazı ağaçlarımız yandı ama biz kimyasal madde kullanmadan tamamen doğal üretim yapıyoruz. Ürünlerimiz yüzde 100 doğaldır, piyasadakiler gibi katkılı değildir” dedi.

Hermota köyündeki festival, sadece zeytinin bereketini değil, Müslüman ve Hristiyanların birlikte yaşam kültürünü de kutladı. Köy halkı için zeytin hem geçim kaynağı hem de barış, dayanışma ve kimliğin sembolü olmaya devam ediyor.