Hasekê – Genç Kadınlar Birliği, “Viyan ve Nujiyan’ın Gençlik Ruhuyla Özgürlük Savaşını Kazanacağız” sloganıyla Hesekê’de bulunan Mişêrfê Serdem Salonu’nda Kuzey ve Doğu Suriye Genç Kadın Diyalog Çalıştayı’nı gerçekleştirdi. Çalıştaya Kuzey ve Doğu Suriye’den 54 delege ile Kongra Star Koordinasyon Sözcüsü Remziye Mihemed katıldı.

Çalıştayda genç kadınlar, kadınlara yönelik yürütülen politikalar, Federe Kürdistan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar ile bu saldırılar karşısında genç kadınlara düşen direniş ve mücadele üzerinde durdu.

Genç kadınlar sorumluluğu üstleniyor

Bir dakikalık saygı duruşunun ardından Kuzey ve Doğu Suriye Genç Kadın Yönetim Kurulu üyesi Jînda Yûsîf açılış konuşmasını yaptı. Kürt halkının içinden geçtiği süreç itibarıyla gerçeği konuşmaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Jînda Yûsif, “Düşman gerçekliğini ne kadar tanırsak o kadar mücadelemizi yükseltiriz. Kendimizi güçlendirmek ve soykırım planlarını boşa çıkarmak için herkesin düşman gerçekliğini bilmesi gerekir. Genç kadınlar, düşman gerçekliğini bilme ve buna karşı mücadele etme sorumluluğuna sahip. Çalıştayda 3 temel konuyu esas aldık. Biri Baas rejimi sistemi, biri Türk devleti işgali ve diğeri de Barzani ailesidir. En son ise çözüm. Bununla çalıştayın sonuçları ortaya çıkacak. Bu sürece sahip çıkacak olan genç kadınlardır. Bu süreç varlık ve yokluk sürecidir” dedi.

Açılış konuşmasının ardından cinsiyetçiliğe, işgale, kadın katliamları politikalarına ilişkin bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyonun ardından Baas rejimi gerçekliği ve kadınlara karşı yürütülen politikalara ilişkin metin Genç Kadın Basın üyesi Vînar Şîlan tarafından okundu.

Kadınlar haklarından mahrum

Suriye’de kadın yasalarının din esası üzerine yazıldığını ifade eden Vînar Şîlan, “Bu yasaların değiştirilmesine ilişkin kararları imamlar alabiliyor.  Eğer toplum yasaların değiştirilmesini talep etse de değiştirme zemini oluşturulmuyordu. Bu yüzden kadınlar her zaman haklarından mahrum kaldılar. Evlilik, boşanma, miras, kimlik konularında hak sahibi olamıyorlardı. ‘Namus’ adı altında Suriye’de kirli yöntemler uygulanıyor. Bir kadının katledilmesinin cezası 5 ile 7 yıl hapis cezasıdır. Ancak eğer baba, erkek, eş bunu ‘namus’ adı altında işlediğini söylüyorsa 2 ay tutuklu kalıyor. Burada da anlaşılacağı üzere Baas rejimi tüm kirli yol, yöntemleri kadınlara karşı kullanıyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye kadınlar hedef alıyor”

Genç Kadın Yönetim Kurulu Üyesi Emîna Hec Omer, Türkiye’nin politikalarını değerlendirerek, “AKP hükümeti Kürt kadınına karşı derin özel savaş politikaları uyguluyor. Kadınların özgür iradesini kırmak istiyor. Doğrusu kültürel soykırım yapıyor. Türk devletinin Kürt kadına yönelik yürüttüğü özel savaş en üst noktaya ulaştı. Türk devletinin politikalarını kabul etmeyenler vahşi bir şekilde hedef alınıp katlediliyor. Sakine Cansız, Sêvê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayir, Taybet Ana, Deniz Poyraz, Hevrîn Xelef ve adını sayamadığım binlerce kadın katledildi. Mücadeleci Kürt kadını özgürlük devriminin öncülüğünü yapıyor ve özgür kadın sembolü oldular. Bunlar bilinçli hedef alınıyor ve katlediliyorlar. Cezaevlerindeki binlerce kadın onur kırıcı uygulamalara maruz kalıyor. Kadınların iradesini teslim almak istiyorlar ya da onları infaz ediyorlar. Türk devleti 2018’de Efrîn’e saldırarak savaş suçu işledi. Burada onlarca kadın katledildi, kaçırıldı, tecavüze maruz kaldı” şeklinde konuştu.

“Barzani ailesinin çıkarları gözetiliyor”

Fırat Bölgesi Genç Kadın Sözcüsü Firyal Temî ise Barzani ailesinin ihanetine ilişkin değerlendirme yaptı. Barzani ailesinin eli ile yapılan yasaların kadınların siyasi, diplomasi, ekonomi alanında yol almasını engellediğini ifade eden Firyal Temî, “Sadece onlardan olanlar çalışıyor. Onlardan onların çıkarları dışında bir şey yapmıyorlar. Bugün Başûrê Kürdistan'da kadınlar sistematik olarak öldürülüyor, tecavüze uğruyor, taciz ediliyor ve her türlü şiddete maruz kalıyor. Şikayette edemiyor. Çünkü tüm şikayet mercilerinde erkekler var. Özellikle de dindar adamlar var” diye belirti.

Çalıştayda konuşmaların ardından sorunları çözme konusunda tartışmalar yürütüldü.