Hakkındaki 43 sayfalık iddianamenin 41’inde ismi geçmiyor

Tutuklu gazeteci Dicle Müftüoğlu yarın ilk kez hakim karşısına çıkacak. Dicle Müftüoğlu hakkında hazırlanan 43 sayfalık iddianamesinin 41’inde kendisine dair tek bir satır bulunmuyor!

Haber Merkezi- Mezopotamya Ajansı’nın (MA) tutuklu editörlerinden Abdurrahman Gök, dün görülen ikinci duruşmasında tahliye edildi. MA editörü ve aynı zamanda Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun ilk duruşması da yarın Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Gazeteciler Gününde tutuklandı

Dicle Müftüoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 29 Nisan’da MA editörü Sedat Yılmaz ile Amed’te gözaltına alındı. Dicle Müftüoğlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde Sedat Yılmaz ile, gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

43 sayfalık iddianamenin 41 sayfasında ismi geçmiyor

Dicle Müftüoğlu hakkında “örgüte üye olmak” ve “örgüt kurmak ve yönetmek” iddialarıyla hazırlanan iddianame, 6 Eylül’de kabul edildi. 43 sayfadan oluşan iddianamenin 41 sayfası, “PKK ve KCK’nin genel yapısı ve işleyişi” ile gizli ve açık tanıkların bu işleyişe dair ifadelerinden oluştu. Bu tanıklar arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında açılan kapatma davası ve Kobanê Davası'nda yer alan Kerem Gökalp, Sami Baran ve Ulaş gibi isimler de yer aldı. Yine Ankara merkezli soruşturmada tutuklanan ve sonrasında ilk duruşmada tahliye edilen MA ve JINNEWS muhabirleri hakkında beyanlarda bulunan “K8Ç4B3L1T5” adlı gizli tanık ifadeleri yer aldı.

Meslektaşlarıyla konuşması suç!

Açık tanık Kerem Gökalp’ın iddiasına göre, Dicle Müftüoğlu 2014’te Hinerê alanında bir aylık ideolojik eğitim gördü. “K8Ç4B3L1T5” gizli tanığın iddiasına göre ise, Dicle Müftüoğlu Amed’te kadın örgütleri ile “içli dışlı”. Her iki tanık da Dicle Müftüoğlu’yu “PKK kadrosu” olmakla suçluyor. Dicle Müftüoğlu’nun meslektaşları ve haber kaynakları olan siyasetçi ve insan hakları savunucularıyla yaptığı telefon görüşmeleri de iddianamede suç sayıldı. Bu durum savcı tarafından “örgütsel faaliyet” olarak lanse edildi.

Yurtdışı çıkış tarihi farklı verildi

İddianamede, söz konusu görüşmelerle “örgütsel faaliyetlerin düzenlenmesi, eylem ve faaliyetlere katılım yapılmasının amaçlandığı” ileri sürüldü. İddianamede dikkat çeken bir diğer husus, Dicle Müftüoğlu’nun yurt dışına yaptığı ziyaretler. Tanık Kerem Gökalp’ın Dicle Müftüoğlu’nun 2014 yılında Federe Kurdistan Bölgesi’ne gittiğine dair iddiası iddianamede yer aldı. Ancak Dicle Müftüoğlu’nun yurt dışına çıkış tarihi 2017. Dicle Müftüoğlu’nün Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki bağımsızlık referandumunu takip etmek için 2017 yılında yaptığı yurt dışı gezisi, iddianamede 2014 yılı olarak verildi.

‘Sosyal yaşantı’ suçlaması

 İddianamede Dicle Müftüoğlu’nun para alışverişi “örgüt üyesi olmak” iddiasına gerekçe yapıldı. Devamında ise sosyal yaşantısını “örgüt üyeliğine” kılıf yaptığı iddia edildi. İddianamede, şu ifadelere yer verildi:

“Şüpheli hakkında tespit edilen deliller bir bütün olarak ele alındığında şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün İdeolojik Alan Merkezi içerisinde terör örgütünün ideolojisi ve talimatları doğrultusunda aktif olarak sosyal yaşantısını da kendisine kılıf olarak kullanarak gizliliğe riayet ederek faaliyet yürüttüğü (…)"