Colemerg – Diyarbakır, Van, Mardin, Hakkari, Şırnak, Siirt ve daha birçok bölge illeri 1990’lı yıllardan bu yana devlet baskısı altında. Köylerin yakılması, insanların göçe zorlanması, gözaltında kaybetme, işkence ve daha birçok uygulama ile karşı karşıya kalan köylüler, tüm baskılara rağmen yaşadıkları topraklardan vazgeçmiyor. “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilen Hakkâri’de de yurttaşlar birçok zorluk yaşıyor. Hakkâri Valiliği tarafından 15 günde bir Çukurca (Çele), Şemdinli (Şemzinan) ve Yüksekova (Gever) ilçelerine bağlı onlarca köy, özel güvenlik bölgesi ilanıyla karşı karşıya. Özellikle dağlık alan ve sınır hattında bulunan köylerde yurttaşların giriş-çıkış saatlerinden aldıkları ihtiyaçlara kadar sınırlamalar getiriliyor.

Birçok köy baskı altında

İran ve Irak ülkelerine sınırı olması nedeniyle askeri operasyonların sık sık yaşandığı kentte iki adımda bir kurulan arama noktaları açık cezaevinden farksız. İran sınırında yer alan ilçede sadece Kayalık değil; Cevizli, Çeltik, Neşeli, Işık ve merkeze bağlı Tek Evler ve Dutluca mahallesinde de aynı durum söz konusu. Konuya dair görüştüğümüz Çukurca’ya bağlı Kayalık köyünden bir yurttaş, operasyon bölgesinde olmaları nedeniyle köylerine uygulanan baskıları anlattı.

Halka ambargo uygulanıyor

Köye ikametgâhı olanların sadece köye alındığını belirten yurttaş, köye giriş ve çıkışların akşam 17.00 itibarıyla yasaklandığına dikkat çekti. Yasağın diğer günün sabahına kadar devam ettiğini söyleyen yurttaş, “Belirtilen köylerde acil bir hasta olduğunda üst bölge aranarak ambulansın girişine izin veriliyor. Köye yemek ve içecek malzemeleri götürmek sıkıntılı. Sadece bir torba un alınıyor. Biraz fazla yiyecek alsak ‘bunları kime vereceksiniz’ diye sorguya alıyorlar.  Yine köylülere dayatılan yasaklardan biri de gübre. ‘Gübreden patlayıcı yapılıyor’ denilerek köylülerin köye gübre sokmasına izin verilmiyor” sözleri ile yaşananları aktardı.