RAFIF ESLEEM

Gazze – Sadece savaşın sonrasında oluşan enkaz ve patlayıcıların 21 yıla ancak temizleneceği düşünülen Filistin’de 19 Ocak’ta yapılan ateşkesin kalıcı barışa dönüşmesi umuluyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’deki konutların yüzde 90’ından fazlası hasarlı. Yine 160 bin konutun yıkıldığını ve 276 bin konutunda ciddi veya kısmen hasar gördüğünü raporladı. Halk kentlerine geri dönse bile çoğunluğu barınacak bir ev bulamayacak. Gazze’de 50 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiği söylense de enkazların altında binlerce Filistinlinin cenazesi olduğu biliniyor.

Sağlık hizmetinin çöktüğü, alt yapının tamamen çöktüğü kentte halkı büyük bir yoksulluk krizi bekliyor. Gazze’de yoksulluğun savaş öncesine göre 10 kat arttığı belirtiliyor. İsrail’in Gazze’ye dönük başlattığı soykırım saldırılarından sağ kurtulmayı başaran Filistinliler devam eden soykırım saldırı ve politikalarına karşı mücadele ve kentlerini inşa etme süreçlerini iç içe yaşayacak.

15 ay süren saldırılarda kitaplara konu olacak hikayeler yaşandı. Yazar Rasha Farhat’da kadınların, halkının yaşadıklarını “Yalnızca Gazze’de” adlı kitapta topladı. Savaşın yazma yeteneğini büyük ölçüde etkilediğini ifade eden Rasha Farhat, yazmanın da direnişin bir parçası olduğunu vurguladı.

‘Yazmak, halka karşı görevimi yerine getirmemi sağladı’

Gerçekleri yazarak duyurmanın da bir direniş olduğunu söyleyen Rasha Farhat, “Mazlumların yaşadığı zulmü kitaplarımızdaki her harfe yansıtmalıyız. Kısa öykü kitabımda yazarken son derece kırılgan bir durumdaydım ve bir şeyler yapmak istiyordum. Her ne kadar buna gücüm kalmasa da kalemimi elime alarak yazmaya başladım. Yazmak hem psikolojime iyi geldi hem de halka destek olma görevimi yerine getirdiğimi fark etmemi sağladı” dedi.

Soykırım hikayelerinden oluşuyor

Kitaptaki öykülerin yazmanın kolay olmadığını kaydeden Rasha Farhat, “Çünkü yazdığım metinler, 7 Ekim 2023’te başlayan savaşla 13 Ekim ile birlikte Gazze Şeridi'nden Mısır'a kadar olan yerinden edilme deneyimimin tamamını belgeliyordu. Bu hikayeler, soykırımı yaşamış kadınların, erkeklerin, çocukların trajedilerini anlatan 26 hikayeden oluşuyor. Yazmak beni hiçbir zaman bu seferki kadar acıtmamıştı” ifadelerinde bulundu.

‘Unutturmamak için yazmaya devam edeceğim’

Halkının yaşadıklarını unutturmamak için yazdığını söyleyen Rasha Farhat, “Kitap 200 sayfayı aştı ve bu yüzden edebi üretim kurallarına bağlı kalarak kalemimi bir kenara bıraktım. Belki başka bir çalışmada Filistin halkının yaşadıklarını daha detaylı yazarım. Filistin halkının yaşadığı acıları dünya unutuyor. Dolayısıyla yaşananları herkese hatırlatmak için yazmaya devam etmeniz gerekiyor. Öykülerden birinde ölen oğlunun kemiklerini toplayan, kefenleyen ve ona şarkı söyleyen bir annenin acısını aktardım. Her hikayenin yazılması ve çevrilmesi gerektiğini hissettim. Kalemim artık benim silahım gibiydi. Bu yüzden hayatımın son gününe kadar Gazze'deki soykırım savaşını yazmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.

Yazarken karşılaştığı zorluklara dikkat çeken Rasha Farhat, sözlerini şöyle tamamladı: “İletişim ve internet kesintileri en belirgin zorluklardı. Yerimden edildikten sonra yazmaya başladım. Kitabı Filistinli bir yayınevinde basımını yapmak istiyordum. Ancak oradaki yayıncılardan hiçbiriyle iletişim kuramadım.”