SÎLVA EL-ÎBRAHÎM

Rakka – IŞİD, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Rakka kentindeki belediye stadyumunu “köle pazarına” çevirerek başta Êzidî kadınlara karşı olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlendi. 2017 yılının Ekim ayı ortalarında Rakka kenti Suriye Demokratik Güçleri (QSD) tarafından IŞİD çetelerinden kurtarıldı.

Rakka kenti kurtarılmadan önce belediye stadyumu IŞİD'in kontrolündeki son önemli yerdi. Êzidîlerin alınıp satıldığı bir köle pazarına dönüştürülen belediye stadyumu, ayrıca katı kurallara karşı çıkan herkesin de hapsedildiği bir yerdi. O nedenle belediye stadyumu ‘kara stadyum’ olarak da biliniyor.

‘Rakka’da IŞİD ilk olarak bir kadını recm etti’

Rakka’da doğup büyüyen Fêroz Xelîk (44), Rakka’da yaşadığı en zor dönemlerin IŞİD kontrolündeki dönemler olduğunu söyleyerek, tanık olduğu kadınlara yönelik insanlık suçlarını anlattı. Fêroz Xelîk, "IŞİD'in izlediği politika çok önceden düşünülmüş ve planlanmıştı. Kendi ideolojisini topluma kabul ettirmenin yolunun kadınların iradesini kırmak olduğunu biliyordu. İlk olarak Rakka’da bir kadın recm edildi. Kadını stadyumun önüne getirerek ‘zina’ suçlamasıyla taşladılar. Hiç kimse yöneltilen bu suçlamalara itiraz edemiyordu.”

“Kara Stadyum” denilen belediye stadyumunda Êzidîler de dahil olmak üzere çok sayıda kadının hapsedildiğini dile getiren Fêroz Xelîk, IŞİD'in burayı köle pazarına çevirdiğini kaydetti. Fêroz Xelîk, belediye stadyumunun kadınların IŞİD’e alınıp satıldığı alan olarak kullanıldığını dile getirerek stadyumun altında birde zindan olduğunu söyledi. İŞİD’in bu zindanda kendi kurallarına uymayanları hapsettiğini dile getiren Fêroz Xelîk İŞİD’in elindeki kadınları kurtarmak için verdiği mücadeleyi anlattı.

‘Êzidî kadınların Rakka’dan kaçmasına yardım ettim’

İŞİD’in kendi kardeşini de tutuklandığını belirten Fêroz Xelîk sözlerini şöyle sürdürdü: “Çetelerin baskıları nedeniyle ailem kenti terk etmişti. Benim bir kardeşim IŞİD tarafından tutuklanmıştı ve onu kurtarmak için kentte kaldım. Ben kardeşimin akıbeti hakkında bilgi toplamaya çalışırken o sırada 3 bin Êzidî kadının kente getirilip köle pazarlarında satılmaya başlandığını öğrendim. Bu kadınların bazıları IŞİD emirlerine ‘hediye’ ediliyordu. Bu andan itibaren benim için Êzidî kadınların özgürleştirilmesi daha önemli hale geldi. Ölüm pahasına tüm riskleri göze aldım. Uzun araştırma ve takiplerden sonra Êzidî kadınların tutulduğu hapishanenin El Ekrad mahallesinde olduğunu öğrendim. Êzidî kadınların yerini öğrendikten sonra oraya gittim ve evlerden birisinin kapısını çaldım. Esmehan adında bir Êzidî kadın bana kapıyı açtı. Sohbet ederek güvenini kazandım öncelikle. Sonrasında Esmehan ile birlikte bazı Êzidî kadınların Rakka’dan kaçmasına yardım ettim. Bu adım yaklaşık bir yıl içinde 75 Êzidî kadının kurtuluşunun başlangıcı oldu.”

‘Kadınlar için ölümü göze almıştım’

Kadınlara yardımının anlaşılması üzerine IŞİD’lilerin bir süre kendisini takip ettiğini ve evine düzenledikleri baskında tutuklandığını aktaran Fêroz Xelîk, “Êzidîlere yardım etmekle suçlandım. Tutuklanmadan önce Êzidî bir kadını, kızlarını ve oğlunu kurtarmaya hazırlanıyordum. Tutukluluğum boyunca birçok soruşturmadan geçtim ve özellikle psikolojik işkenceye maruz kaldım. İrademi kırmak amacıyla sürekli tehdit ediyorlardı. Ancak ben teslim olmadım çünkü o kadınları özgürleştireceğime karar verdiğimde zaten ölümü göze almıştım” diye konuştu.

‘Rakka’nın kurtuluşunu bu stadyumda kutluyoruz’

Gücünü kadın savaşçılardan aldığını dile getiren Fêroz Xelîk, tutuklandıktan yaklaşık iki hafta sonra 20 Ekim 2017 tarihinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Kadın Koruma Birlikleri’nin, Rakka’yı IŞİD'in elinden kurtarmak için mücadeleye başladığını anlattı. Rakka kentinin özgürleştirilmesinin ardından kadınların IŞİD’in köle pazarına ve hapishaneye dönüştürdüğü belediye stadyumunda çeşitli faaliyetler sürdürmeye başladıklarını dile getiren Fêroz Xelîk, “Her yıl Rakka kentinin kurtuluşunu bu stadyumda kutluyoruz. Kadına yönelik işkencelerin en ağır biçimlerine tanık olan bu mekân artık özgürlüğe tanık olacak” dedi.