‘Eyşe, Îman ve Qamar’ın mücadelesi devam edecek’
Zenûbiya Kadın Topluluğu üyelerinden Zainab Delshir, Türk devleti ve çetelerinin Minbic’e yönelik saldırılarında katledilen Eyşe Abdel Qader, Îman Ahmed ve Qamar Al-Aswad’ın mücadelesinin devam edeceğinin mesajını verdi.
Rakka - Türk devleti ve çeteleri Aralık ayı başından bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentine yönelik ağır saldırılar gerçekleştiriyor. Saldırılarda Zenûbiya Kadın Topluluğu üyelerinden Eyşe Abdel Qader, Îman Ahmed ve Qamar Al-Aswad isimli kadınlar yaşamını yitirdi. Zenûbiya Kadın Topluluğu üyelerinden Zainab Delshir, Eyşe Abdel Qader, Îman Ahmed ve Qamar Al-Aswad’ın mücadelesinin devam edeceğini söyledi.
Katledilen kadınlardan Eyşe Abdel Qader’in topraklarından hep uzakta yaşadığı için ülkesine olan sevgisinin boyutlarını çalışmalarıyla yansıttığını aktaran Zainab Delshir, “Kalemiyle, kamerasıyla kadınların acısını, ıstırabını, direnişini tüm dünyaya duyurmak istiyordu. Bu onun gazetecilik alanındaki ilk deneyimiydi ve kısa bir süreliğine sahaya çıkabildi. Tebqa’da aldığı kursun ardından öğrendiği her şeyi pratiğe dökerdi” dedi.
‘Etrafındakilere cesaret verdi’
Eyşe Abdel Qader’in yurtsever bir ailede büyüdüğünü kaydeden Zainab Delshir, “Kendisini geliştirmesi konusunda en büyük teşviki ailesinden aldı. Minbic’e yönelik saldırılar başladığında herkeste tedirginlik vardı, ama Eyşe Abdel Qader, doğal olarak direnişin gerekliliğini vurguladı ve etrafındakilere bu şekilde cesaret verdi. Çatışmalar şehre ulaştığında sokak savaşları da başladı. Eyşe Abdel Qader, Îman Ahmed ve diğer kadın üyelere çetelerin eline düşmemek için aceleyle şehri terk etti. Çünkü çetelerin özellikle kadınlara ne gibi uygulamalar yaptığını herkes biliyordu. Qerekozak Köprüsü’ne vardıklarında içinde bulundukları araç Türk devletinin saldırısına uğradı. Eyşe Abdel Qader, Îman Ahmed saldırıda yaşamlarını yitirdiler” diye belirtti.
‘Topraklarını savunmaktan geri durmadı’
Îman Ahmed’in de 4 çocuk annesi olduğunu dile getiren Zainab Delshir, “Îman Ahmed de devrimci halk savaşına olan inancından dolayı Kadın Savunma Güçleri’ne katıldı. Çocukları olmasına rağmen toprağını savunmaktan geri durmadı. Bu duruşu kadınlar arasında fark yaratıyordu” ifadelerinde bulundu.
‘Gericiliğe karşı mücadele ediyordu’
Saldırılarda yaşamını yitiren Qamar Al-Aswad’ın ise eşinden ayrıldığını ve iki çocuğuna baktığını söyleyen Zainab Delshir, sözlerine şöyle devam etti: “Qamar Al-Aswad, örnek bir anne, cesareti ve kendine güveni olan güçlü bir kadındı. Zor şartlara rağmen çabaladı, iki çocuğuna bakmak için çok çalıştı. Birçok alanda çalışma yürüttü. Toplum Akademisi'nin yöneticisi ve eğitmeni olarak kadınların bilgi düzeyinin yükselmesine katkıda bulunmayı görev ve sorumluluk olarak gördü. Demokratik İslam Konferansı içinde çalışma yürüttü ve kadınların bu konferansa katılımının etkili olması için görev aldı. Qamar Al-Aswad, gericiliğe karşı mücadele veriyordu. Kadınların aşağılanmasını, cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmasını kabul etmiyordu.”
‘Mücadeleleri devam edecek’
Minbic şehrinin 2016 yılında IŞİD çetelerinden temizlendiğinde Qamar Al-Aswad’ın, sorumluluk aldığını ifade eden Zainab Delshir, “Qamar Al-Aswad’ın amcası Türk devletine bağlı çetelerden biriydi. Onu sürekli çalışmalardan ayrılması için tehdit ediyordu, ama Qamar Al-Aswad tehditlere boyun eğmeyerek çalışmalarını sürdürüyordu. Türk devleti ve çeteleri Minbic şehrine girdikten sonra Qamar Al-Aswad, çete olan amcası tarafından katledildi. Her üç kadının da mücadelesini devam etme sözü veriyoruz. Tüm kadınların sesi olmak için umut ve azimle çalışan Eyşe Abdel Qader’in kamerası ve kalemi de yerde kalmayacak” şeklinde konuştu.