‘Ev anadil için ilk okuldur’
Türkiye’de asimilasyon politikalarının en somut yaşandığı alan anadilin kullanımı. “Her ev çocuklar için ilk okuldur” diyen iki çocuk annesi Dilan Şebeşoğlu, anadilin önemine vurgu yaparak, “Anadili Kürtçe yaşamları da Kürtçe olmalı” diye belirtti.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Uluslararası Anadili Günü, her yıl 21 Şubat'ta kutlanıyor. Bugün de dünyanın dilsel ve kültürel çeşitliliğini koruma amaçlı farkındalık yaratılması hedefleniyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 1999 yılında 21 Şubat tarihini "Uluslararası Anadili Günü" olarak kabul etti. 21 Şubat, 2000 yılından itibaren çok dilli yaşamı ve kültürel çeşitliliği desteklemek amacıyla kutlanmaya başlandı.
UNESCO verilerine göre; dünyada 5 bini yerli olmak üzere 7 binden fazla dil konuşuluyor. Ancak bu dillerin yüzde 40’ı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. UNESCO’nun Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre, dünyada 1950’li yıllardan bu yana yok olan dillerin sayısı 230. Bugüne dek Türkiye’de 18 dil yok olurken, Kürtçenin Kirmançkî lehçesi de yok olma tehlikesi altında.
Çocuklarıyla Kürtçe konuşup Kürtçe büyüttü!
Konuya dair geçtiğimiz yıl rapor hazırlayan Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi (SAMER), yaptıkları saha araştırmasında kent merkezlerinde Kürtlerin sadece yüzde 40-45’inin evlerinde Kürtçe konuştuğu sonucuna vardı. Çocukları ile anadillerinde konuşan aileler ise ev dışındaki asimilasyon politikalarının dil öğrenme aşamalarına çok etki ettiğine dikkat çekti. Biri 7 biri 3 iki çocuğu bulunan Dilan Şebeşoğlu ise çocuklarını anadillerinde büyüten ve bunun için büyük çaba harcayan annelerden biri. Kendisi de anadilinde büyüdüğünü söyleyen Dilan Şebeşoğlu, “Bir anne olarak çocuğumu başka dilde büyütme hakkım yok. Benim çocuğum anadilini bilerek büyümeli” diye belirtti.
İnsanın doğası ve yaşamının bir dile ihtiyaç duyduğunu belirten Dilan Şebeşoğlu, dünyaya gelen insanlara da bir dil seçme hakkının verilmediğini belirtti ve “O halkın doğası neyse dili de o oluyor. Anadil doğalında gelişiyor. Benim de anadilim Kürtçe ve bende Kürtçe konuşuyorum. Bütün insanların kendi anadilleri ile konuşması gerekiyor. Asimilasyon politikalarına dair de konuşmak gerekirse tabanı sağlam ve geçmişe dayanan bir anadilin yok olması çok mümkün değil ancak buna karşı çok zengin olmayan diller de bu dili yok edip öne geçmek için her türlü asimilasyonu yapmaya çalışır” dedi.
‘Konuşmazsak asimilasyon politikasına hizmet ederiz’
Kendi dilinin varlığı ve devamlılığı için diğer dillerin görünmez kılındığı ülkede bugün derin bir asimilasyon politikasının hayata geçtiğini söyleyen Dilan Şebeşoğlu, ailelerin bu politikaya hizmet etmemesi çağrısına bulundu. Dilan Şebeşoğlu, “Biz kendi ana dilimizi konuşmaz ve bu asimilasyon politikasına hizmet edersek anadilimiz yok olur. Bu noktada bu dile sahip çıkması ve büyütmesi gereken kesim de anneler oluyor. Anneler ve aileler bu politikaların bilincinde olarak anadilinden utanmadan kendi anadilleri ile çocuklarını büyütmeliler. Anadilleri ile büyüyen çocukların her alanda eğitimde ve yaşamda daha gelişkin oldukları ispatlanmış. Burada asimilasyon anne karnında başlıyor. Çocuklar anne karnında dilleri aşina oluyor doğduğunda ise farklı diller ile karşılaştığında o çocuk iki yaşına kadar da iki dil arasında gidip geliyor. Anne karnında hangi anadilde diyaloğu öğrendiyse doğduğunda da aynı dilin devam etmesi gerekiyor” sözlerini kullandı.
‘Aileler İngilizceye verdiği değeri Kürtçeye vermiyor’
“Çocukları anadilimizde büyütmek ve anadillerinde düşünmelerini sağlamak çok kıymetli bir şey” diyen Dilan Şebeşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Evet, anadilimiz eğitim dili ya da resmi bir dil olmayabilir ama çocuklar anadillerini çocuk yaşta öğrendikten sonra bir daha unutmuyor. Benim okula giden kızım Türkçeyi okulda öğrendi ancak eve geldiğinde Kürtçe dışında bir dil konuşmuyor. Çocuklar birden fazla da dil öğrenip konuşabilir. Aileler çocuklarının İngilizce öğrenmesi kadar Kürtçe öğrenmesi için çaba harcamıyor. Kendi anadilimize daha çok sahip çıkmamız gerekiyor. Buna da evden başlamamız gerekiyor her ev çocuklar için ilk okuldur.”
‘Kürt bir çocuğu faklı dilde büyütme hakkım yok’
Ebeveynlere çağrıda bulunan Dilan Şebeşoğlu, “‘Okula gidecekler zaten Türkçe öğrenecekler’ deyip aileler çocukları ile Kürtçe konuşmuyor ama o çocuğun da bir geleceği var. Büyüdüğünde bize hesap sorma hakkı da var. Benim bir Kürt olarak çocuklarımla farklı dilde konuşma hakkım yok. Bir anne olarak kendimde o hakkı görmüyorum. Ben anadilimde büyüdüm çocuklarımda anadillerinde büyümeli, dillerini yaşayıp yaşatmalılar. Kürt çocuklarını Türkçe büyütmeye hakları yok. O kişinin anadili Kürtçe, yaşamları da Kürtçe olmalı. Benim okula giden kızım Türkçe öğrendiğinde Kürtçeyi unutmadı ve ikisini de konuşmaya başladı. Okula gittikten sonra ana dilinin neden okulda konuşulmadığını sorgulamaya başladı” sözleriyle konuşmasına son verdi.