RONİDA HACİ

Hesekê –  Anadil toplumların varlıklarının, kimliklerinin ve kültürlerinin en önemli aktarıcısıdır ve göstergesidir. Topluluklar dilleriyle var olurlar. Dili olmayan toplulukların topluluk olarak varlıklarını devam ettirmeleri oldukça zordur. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 1999 yılında 21 Şubat’ı “Dünya Anadil Günü” ilan etti. 2000 yılından bu yana dünyada kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla “Dünya Anadili Günü” olarak kutlanmaya başlandı. Ancak Dünya üzerinde egemen olan devletlerin asimilasyon politikaları, tekçi uygulamaları nedeniyle egemen ulusun dili diğer topluluklara zorunlu hale getirilmektedir. Birçok halkların yaşadığı Türkiye’de Türkçe, Suriye’de Arapça resmi dil olarak kabul edildi. Bu tekçi anlayış birçok dilin yok olmasına neden oldu ve olmaya devam ediyor. Bu dillerden biri de Ermenice’dir.

“Rojava Devrimi tek ulus anlayışına karşı çıktı”

Rojava Devrimi ile birlikte Kuzey ve Doğu Suriye’de tüm halklar tek bayrak, tek dil, tek ulus anlayışına karşı çıktı ve Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın önerdiği Demokratik Ulus sistemini seçti. Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm halklar Özerk Yönetim çatısı altında kimlik sahibi oldu. Tüm halkların birlikte yaşadığı Özerk Yönetimde tekçi anlayışın tersine çok uluslu, dilli bir sistem ile birlikte yaşamaktadırlar.

“Halk kimliğine sahip çıkmalı”

Dilin insan kimliğini belirlediğini belirten Ermenice öğretmeni Arşo Berberiyan, “Öncelikle Dünya Anadil Günü’nü tüm Kuzey ve Doğu Suriye halklarına kutluyoruz. Anadil tüm halklar için önemlidir ve anadilin canlandırmak için mücadele düzeyini arttırmak gerekiyor. Okullarda, köylerde, sokaklarda, kentlerde ve her yerde herkesin anadili ile konuşması, ulusal kıyafetlerini giymesi ve kimliğine sahip çıkmalıdır” dedi.

“Ermeni halkına yönelik soykırım yaşandı”

Ermeni halkına yönelik soykırıma işaret eden Aroş Berbiriyan, “Soykırım, Ermeni halkının dilinin, kültürünün ve tarihinin erimesine neden oldu. Bundan 106 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu Ermeni halkına karşı Sefo katliamını gerçekleştirdi. Bu katliam Ermeni halkının kültürünün, dilinin ve tarihinin kaybolmasına neden oldu. Ayrıca tekçi anlayış da Ermeni halkının dilinin yok olmasına sebep oldu. Çünkü egemen devletlerin resmi dili dışında başka bir dil konuşmak yasak” ifadelerini kullandı.

“Suriye’deki tüm halklar tarihi adım atıyor”

Bölge unsurlarına dillerini, kültürlerini ve tarihlerini yaşatma fırsatı verdiği için Özerk Yönetim'e teşekkür eden Aroş Berbiyan, şöyle konuştu:

“Rojava Devrimi’nde bölge halkı bir kez daha Özerk Yönetim çatısı altında kendi ayakları üzerinde durdu. Ermeni halkı olarak Ermeni halkının bir araya gelmesi, dili, kültürü ve tarihini canlandırmak için oluşan Ermeni Meclisinin kurulmasından kaynaklı çok mutluyuz. Meclis içinde birçok komite bulunuyor. Bu komitelerden biri eğitim ve öğretim komitesidir. Ermenice öğretmeni olarak bu komitenin içinde yer alıyorum. Ermeni genç kadın ve erkeklerine dili öğrettik. Bu gençler bugün öyle bir aşamaya geldi ki; artık kendileri ders vermeye başladılar. Özerk Yönetim bizden 2022’de resmi olarak okullarda eğitim vermeleri için bir grup Ermenice öğretmen hazırlamamızı istedi. Bu istekten kaynaklı çok mutlu olduk. Şuan öğretmenleri hazırlıyoruz. Özerk yönetim sayesinde Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm halklar tarihi adım atıyor.”

“Devrim değerlerine sahip çıkın”

Ermenice öğretmeni Losin Erdmiyan ise, “Dil insanın kimliğini belirliyor. Bu nedenle anadile sahip çıkmak devrim değerlerine sahip çıkmak demektir. Ermeni Meclisinin kurulması devrimin bir kazanımıdır. Bu meclis de çocuk, gençler anadillerini öğreniyorlar. Genel olarak 50 öğrenci var. Öğretmenler de 15’dir. Branşlarımız var. Ona göre eğitim veriyoruz. Anadilimizden mahrum bırakıldık. Çocuklarımızın mahrum bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Özgür bir gelecek inşa etmek için her halkın tarihini iyi bilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Losin Erdmiyan, Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm halkların kimliklerine ve devrimin değerlerine sahip çıkması için çağrı yaptı.