“Ellerinizi gazetecilerin üzerinden çekin”

Gazetecilere yönelik şiddete karşı bir araya gelen 14 meslek örgütü, “Tepkimizi dile getirmek için tüm meslektaşlarımızı üç ilde valilik önüne kameralarımızı, fotoğraf makinelerimizi, not defterlerimizi bırakarak, şiddeti barışçıl şekilde protesto etmeye çağırıyoruz. Gazetecilere şiddet uygulanmasını kanıksamayacağız, asla kabul etmeyeceğiz. Ellerinizi gazetecilerin üzerinden çekin. Bu ablukayı dayanışma ile kıracağız" dedi.

Ankara - Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, DİSK Basın İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) da aralarında bulunduğu 14 gazeteci meslek örgütü, polis şiddetini protesto etmek amacıyla Ankara Valiliği önünde bir araya geldi. Valilik önünde yapılmak istenen basın açıklamasına izin verilmeyince kitle Abdi İpekçi Parkı’na geçerek burada açıklama yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin yanı sıra Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) temsilcileri de katıldı.

“Haber takip etmek gazetecinin kamusal görevidir”

“Nefes alamıyoruz gazetecilik boğuluyor” pankartının açıldığı açıklamada, "Nefes almak istiyoruz” sloganları atıldı. Gazeteci meslek örgütleri adına ortak açıklamayı TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak Mayda yaptı. Gazeteciye şiddet uygulayan kamu görevlilerinin suç işlediğine dikkat çekten Esra Mayda, “Bu gidişe hep birlikte dur demeliyiz. Türkiye’de haklarını aramak için sokağa çıkan yurttaşları takip edip haberleştirmek gazetecinin kamusal görevidir. Meslektaşlarımız son günlerde tüm toplum adına bu görevlerini yürütürken ağır şiddetle karşı karşıya kalmaya başladı. Yaşananlar çok tehlikeli bir boyuta ulaştı” diye belirtti.

“Polis ölümle sonuçlanabilecek bir şiddet sergiledi”

Esra Mayda, İstanbul Taksim’de yapılmak istenen protesto eylemini izlemeye çalışan çok sayıda gazetecinin darp edildiğine dikkat çekerek, şunları dile getirdi: “Artık gazeteciler görevlerini yaparken ölümle de yüz yüze kalıyor. Bunun son örneği Taksim’deki protestoları takip eden AFP Fotomuhabiri Bülent Kılıç’ın uğradığı şiddettir. Haksız ve hukuksuz şekilde Kılıç’ın görev yapmasını engelleyen polis, yere yatırdığı meslektaşımızın boynuna diziyle bastırarak ölümle sonuçlanabilecek bir şiddet sergiledi. Amerika’da bir polis tarafından aynı yöntemle boğazına çökülerek öldürülen George Floyd’un görüntüleri tüm dünyada infial uyandırmışken, ülkemizdeki güvenlik güçlerinin bunu örnek alırcasına şiddet uygulaması hepimizi derinden endişelendirmektedir.”

“Ablukayı dayanışma ile kıracağız” 

Emniyet güçlerinin halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellediğini söyleyen Esra Mayda, nefessiz bırakılan sadece gazetecilerin değil, halkın hakkı da olduğunu dile getirdi. Ayrıca İçişleri Bakanlığı tarafından, "Polis müdahalesini görüntüleyenlere müdahale edilebilir" genelgesini hatırlatan Esra Mayda, "Tüm basın meslek örgütleri bu genelgeye tepkilerini gösterdi, Danıştay’da dava açıldı. Bu şiddet uygulamasının amacı basını bezdirmek ve görevini yapmaktan uzak tutmak ise, bu amaca ulaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha gür bir sesle haykırıyoruz. Bu kabul edilemez anlayışı şiddetle kınıyoruz. Tepkimizi dile getirmek için tüm meslektaşlarımızı üç ilde valilik önüne kameralarımızı, fotoğraf makinelerimizi, not defterlerimizi bırakarak, şiddeti barışçıl şekilde protesto etmeye çağırıyoruz. Gazetecilere şiddet uygulanmasını kanıksamayacağız, asla kabul etmeyeceğiz. Ellerinizi gazetecilerin üzerinden çekin. Bu ablukayı dayanışma ile kıracağız" sözlerine yer verdi. 

Açıklamanın ardından gazeteciler, fotoğraf makinelerini, kameralarını yere bırakarak şiddeti protesto etti.