CIVICUS 2025 Raporu: Kadın hakları savunucuları hedefte
CIVICUS’un 2025 raporuna göre dünya genelinde sivil özgürlükler ciddi biçimde gerilerken, kadın hakları savunucuları başta olmak üzere gazeteciler ve aktivistler keyfi gözaltı, baskı ve saldırıların ana hedefi haline geldi.
Haber Merkezi- Sivil toplum örgütü CIVICUS, 2025 yılı raporunun sonuçlarını paylaştı. Raporda, dünya nüfusunun önemli bir bölümünün yaşadığı ülkelerde düşünce, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüklerinin ihlal edildiği belirtildi.
Raporda, 88 ülkede insanların temel sivil özgürlüklerden mahrum bırakıldığı ifade edildi. Bu sayı 2020 yılında 67’ydi. Rapora göre 2020’de dünya nüfusunun yüzde 13’ü sivil özgürlüklerin büyük ölçüde korunduğu ülkelerde yaşıyordu. Bu oran bugün yüzde 7’ye düştü. 2025 yılında belgelenen insan hakları ihlalleri arasında, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve aktivistlere yönelik keyfi gözaltılar yer aldı. En fazla hedef alınanlar ise kadın hakları savunucuları oldu.
Kadın hakları savunucuları hedef alınıyor
Raporda, insan hakları ve özellikle kadın hakları savunucularının yalnızca yaptıkları çalışmalar nedeniyle değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet kimlikleri nedeniyle de saldırı ve ayrımcılığa maruz kaldıkları belirtildi. Başta kadın gazeteciler olmak üzere birçok kadın aktivist, dijital ortamda tehdit, taciz ve itibar zedeleme kampanyalarının hedefi oldu. Bunun, popülizmin, dinci ideolojilerin ve otoriter yönetimlerin yükselişiyle bağlantılı olduğu ifade edildi.
Raporda, toplumsal cinsiyet adaleti ve kadın hakları çalışmalarına karşı ağların daha da güçlendiğine dikkat çekildi. Popülist siyasetçiler ve köktendince fundamentalist dini gruplar tarafından yönetilen bu ağların, kadın haklarını “geleneksel değerlere, ulusal güvenliğe, çocuklara ve ailelere yönelik bir tehdit” olarak gördüğü ve dezenformasyon kampanyaları yürüttüğü aktarıldı.
Birçok kadın aktivist keyfi olarak tutuklandı
Raporda, kadın insan hakları savunucularının maruz kaldığı ağır ihlaller belgelendi. İran’da Pexşan Ezîzî, Şerîfe Mihemedî ve Werîşe Muradî’nin idam cezasıyla karşı karşıya olduğu, Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi’nin ise defalarca tutuklandığı belirtildi. Hong Kong, Belarus, Meksika ve Mısır’da da birçok kadın aktivistin keyfi olarak gözaltına alındığı bildirildi.
Raporun yazarı Reylynne Dela Paz, baskı ve ihlallerin sistematik bir şekilde sürdürüldüğünü vurgulayarak, kadınların ve kız çocuklarının barış ve adalet mücadelesinde hayati bir role sahip olduğunu ifade etti.