CFWIJ: Keşmir'de gazetecilere yönelik zulüm devam ediyor
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) Keşmir'de gazetecilere yönelik baskının devam ettiğini ve bununla ilgili endişe duyduklarını duyurdu.
Haber Merkezi- Hindistan yönetimindeki Keşmir'de gazetecilere yönelik endişe verici taciz ve sindirme eğilimi devam ediyor. En az 18 muhabir polis tarafından sorguya çekildi ve en az 12 muhabir saldırıya uğradı.
370. Maddenin yürürlükten kaldırılmasının ardından, Hindistan devleti bölgede "düzenlenmiş bir basın politikası" oluşturdu. Bu politika, hükümet yetkililerine hangi haberin “sahte haber” olduğuna veya "ulusa karşı" olduğuna karar verme yetkisi veriyor. Keşmir'deki durum haberlerin kısıtlamasıyla daha da karmaşık hale geldi. Bölgede gazetecilerin güvenilir internete erişebildikleri tek yer hükümet tarafından yönetilen bir medya kolaylaştırma merkezi ve bu durum bölge hakkında haber yapmayı oldukça zorlaştırıyor.
Hükümet yetkililerinin elindeki bu kontrolsüz güç, on sekiz aylık bir internet kesintisi ve bölgedeki polis şiddeti kültürü, birçok kişinin Keşmir'de gazeteciliğin geleceği konusunda korkmasına neden oluyor. Bu korku nedensiz değil.
Gazeteciler baskı altında
Foto muhabiri Masrat Zahra, Nisan 2020'de, sosyal medya hesabından “suç işlemek kastıyla ulus karşıtı gönderiler paylaştığı” gerekçesiyle Yasadışı Faaliyetler Yasası kapsamında gözaltına alındı. Söz konusu suçlamanın nedeni; Hindistan devletinin 2016'da “saldırganlık” nedeniyle öldürdüğü 22 yaşındaki Burhan Wani'nin fotoğrafını bir dini törende taşıyan katılımcıların yer aldığı bir fotoğrafı Instagram hesabında paylaşması.
Ofisler mühürleniyor
Baskılar sadece sosyal medya hesapların üzerinde değil. 19 Ekim 2020'de yetkililer, bölgenin en eski İngiliz Gazetesi olan Keşmir Times'ın Srinagar ofisini mühürledi. Gazetenin genel müdürü Anuradha Bhasin, bunların sindirme taktikleri olduğunu iddia ediyor. Ona göre, bu hükümetin gazeteye karşı ilk saldırısı değil. 2019 yılında, bölgenin haberleşmesini engelleyen haberleşme sınırlanmasına karşı Yargıtay’a dilekçe verdikten sonra, hükümet, "anlatıyı kontrol altına almak" amacıyla gazetesindeki reklamları geri çekti.
AFP ve NIA muhabirlerine gözaltı
Diğer gazetelere de baskılar devam ediyor. 28 Ekim 2020'de Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı (NIA), AFP haber ajansında gazeteci olan Pervaiz Bokhari'nin evine ve Büyük Keşmir gazetesinin ofisine baskın düzenledi. Haftalık bir dergi ve web sitesi olan Keşmir Walla, 29 Kasım 2020'de bölgede konuşlandırılan Hint ordusu tarafından sivillerin toplu olarak dövülmesiyle ilgili bir haber yayınladı. Editör Fahad Shah, haberi kaldırılması için ona baskı uygulandığı ama haberi geri çekmemeye karar verdiğini iddia ediyor. O zamandan beri defalarca karakola çağrıldı, "yalan haber yaymak ve şiddeti kışkırtmakla" suçlandı ve yetkililer tarafından sebepsiz yere dört saat gözaltında tutuldu.
Keşmir Basın Kulübü'nün başkan yardımcısı Moazam Mohammad, Keşmir'deki gazetecilerin karşılaştığı korku atmosferini doğrulayarak, “Gazetecilerin yetkililer tarafından taciz edildiği gösteren vakalar mevcut, gazetecilik malzemelerine el konuluyor ve malzemelerini polis karakollarından almaları isteniyor,” diyor.
Kadın gazeteciler taciz ediliyor
Kadın Gazeteciler Derneği de, bölgedeki gazetecilerin sıklıkla “hükümet güçlerinin saygısızlığıyla ve tacizleriyle karşılaştığını belirten bir bildiri yayınladı. Bildiride, dernek hükümet güçleri tarafından kullanılan taktikleri şiddetle kınadı ve “Ayrıca polis departmanına gazetecilerin işlerini sorunsuz bir şekilde yapmalarına izin verilmesi için bir genelge yayınlaması için çağrıda bulunuyoruz,” denildi.
Keşmir'deki gazetecilere yönelik baskı da uluslararası ilgiyi de topladı. Uluslararası Basın Enstitüsü'nün yayınladığı bir raporda, Keşmir'de basın özgürlüğünün “güvenlik güçlerinin ciddi tehdidi altında” olduğu iddia edildi. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de yetkilileri bölgedeki gazetecilere uygulanan tacizi durdurmaya çağırdı.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) gazetecilere yönelik zulmü ve şu anda Keşmir'de devam eden basın sansürünü kınadı ve Hindistan hükümetinin eylemleri demokrasi ruhuna aykırıdır dedi.