RONÎDA HACÎ

Hesekê – Türkiye ve ona bağlı güçlerin 2019’da düzenlediği işgal saldırıları sonucu yerinden edilen Serêkaniyêli yurttaşlar, kaldıkları kamptaki çadırlarda direniyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Mayıs tarihli konuşmasında Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn, Ezaz, Bab, Cerablus, Girê Spî ve Serêkaniyê gibi yerlerde evler yapılacağını ve Türkiye’deki bir milyon Suriyeli mülteciyi buralara yerleştireceğini belirtti. Bu açıklamaya tepkiler gelmeye devam ediyor. Serêkaniyê Kampı Yürütme Kurulu Üyesi Azîza El-Xenafir, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Sömürge evlerini kabul etmiyoruz”

Türk devletinin bu projesinin bölgeye yönelik sürekli işgal saldırılarının hazırlığı anlamına geldiğini ifade eden Azîza El-Xenafir, “Serêkaniyê’de insanlar evlerini inşa etmek için büyük bir emek vermişti. Bugün bu proje yılların emeğini hiçe sayıyor ve ihlal ediyor. Türk devletinin topraklarımızdaki bu projesini kınıyoruz. Serêkaniyê toprakları bizim toprağımızdır. Bu toprakların Türk devletine veya çetelere ait olmasını kabul etmiyoruz. Bu topraklar atalarımızın topraklarıdır. Büyük emeklerle oluşturulan bu toprağı bugün kolay bir şekilde ele geçirmek ve yerimize başkalarını yerleştirmek istiyorlar. Bunu reddediyoruz ve kabul etmiyoruz” diye konuştu.

“Kutsal alanlar askeri alanlara dönüştürüldü”

Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm bileşenlere karşı kirli bir savaşın yürütüldüğüne işaret eden Azîza El- Xenafir, “İşgal edilen Serêkaniyê’de Kürt, Arap, Süryani, Çeçan, Êzidîler birlikte yaşıyordu. Saldırılar yapıldığında tüm bileşenlere yapıldı. Bugün proje bileşenlerin tarih, kültür ve emeklerine karşı bir projedir. Bu proje ile bölgenin demografisini değiştirmek ve halkların kültürünü katletmek istiyorlar. Buna örnek Türk devletinin Serêkaniyê’de yaptığı uygulamalardır. Tüm okullarda Türkçe eğitim veriyor. Serêkaniyê’nin kutsal yerleri değiştirildi ve askeri yerlere dönüştürüldü. Bunlar insani ölçülere aykırıdır. Bu planları kabul etmiyoruz” diye belirtti.

“İşgale geçit yok”

Azîza El-Xenafir, “Türk devletinin yerleştireceği göçmenler Serêkaniyê’nin asıl göçmenleri değil. Bu göçmenler Türk devleti tarafından eğitildi. Tüm göçmenler adına bu projeyi kınıyorum. Ayrıca insan hakları kuruluşlarına sesleniyorum; vicdanınız yıllardır yapılan bu projeyi nasıl kabul ediyor, vicdanlarınız öldü mü” diye sordu. Verecekleri direniş ile işgali geri püskürteceklerini dile getiren Azîza El-Xenafir, “Bugün işgalci Türk devleti binlerce kişinin emeği üzerinden Osmanlı hayalini gerçekleştirmek istiyor” dedi.

“Türk devletini durdurun” çağrısı

Birleşmiş Milletler ile kendini ateşkes tarafı gösteren garantörlere seslenen Azîza El-Xenafir, “Sorumluluklarınızı yerine getirin. Türk devletinin sömürge evleri projelerini sınırlandırın. Uluslararası kamuoyu ve güçler sorumluluğunu yerine getirmelidir. Bu projeyi durdurmalı ve göçmenlerin güvenli bir şekilde dönüşlerini sağlamalıdır. Suriye hükümetine de sesleniyoruz; bu planlar karşısında sessiz kalma. Topraklarımızı işgalden kurtarmak için Özerk Yönetim ile diyalog içinde ol. Binlerce insanın emeğine sahip çıkın” diyerek konuşmasını sonlandırdı.