RAMA HALAF

Şam- Suriye’de Baas rejiminin çökmesiyle ülkenin geçici yönetimine getirilen cihadis Heyet Tahrir El-Şam’ın eğitim müfredatında yaptığı değişiklikler, başta eğitim ve hukuk çevreleri olmak üzere toplumun çeşitli kesimleri arasında tepkilere yol açtı. Suriyeliler, müfredat değişikliğini eğitimin geleceği için büyük riskler taşıyan aceleci bir adım olarak değerlendirdi.

‘Değişiklik nesli tehdit ediyor’

Konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Avukat Alaa Al-Hayek, "Eğitim müfredatında yapılan değişiklikler birçok çevrede tepkilere yol açtı. Birçok gereksiz değişikliğe tanık olduk, ortaya çıkan gerçeklik beklentilerimizi çok aşarak tüm bir neslin geleceğini tehdit ediyor. Müfredatta birçok resim, ifade ve konu silindi, milli eğitim kitabı da iptal edildi. Yalnızca Esad ailesiyle ilgili dersler silinebilirdi, ancak Suriye'nin hem geçmişini hem de bugününü anlatan, kadim tarihi anlatan bir kitabın tamamının iptal edilmesi kabul edilemez" ifadelerinde bulundu.

‘Tehlikeli alanlara yöneldik’

Arapça konusunda yapılan değişiklikler arasında şarkıların ve konuların da kaldırıldığını kaydeden Alaa Al-Hayek, “Vatansever ifadeler yeniden formüle edildi. ‘Vatan uğruna’ ifadesi ‘Allah rızası için’ olarak değiştirildi. Marşta yer alan ifadeler yarı dinsel hale getirilerek yeniden formüle edildi. Bu şekilde müfredatı iyileştirme çalışmalarından tamamen uzaklaştık, bunun yerine tüm nesli olumsuz etkileyen tehlikeli alanlara yöneldik. Bu kritik aşamada dini meseleler siyasi meselelerden ayrılması gerekiyor” diye belirtti.

‘Kadınlar kısıtlanıyor’

Eğitimin siyasallaştırılmasıyla ilgili endişelerin yanı sıra, Suriye'de kadın gücünün sembolü olarak kabul edilen Kraliçe Zenubya karakterinin silinmesine tepki gösteren Alaa Al-Hayek, bu durumun aktivistler ve insan hakları aktivistleri arasında öfkeye yol açtığını dile getirdi. Alaa Al-Hayek, bu adımı kadınların eğitim anlatısındaki rolünün azalmasına yol açabilecek bir eğilimin göstergesi olarak değerlendirdiklerini söyledi. Alaa Al-Hayek, bazı bölgelerde ise kadınların giyim ve hareket özgürlüğünün kısıtlanmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi.