Arzu Temo’dan çağrı: Suriye’deki şiddet faillerini yargılayın

Sara Örgütü Yöneticisi Arzu Temo, Suriye’de HTŞ’nin geçici yönetimi ile kadına yönelik şiddet ve katliamların arttığını belirterek, uluslararası kuruluşlara çağrıda bulundu. Arzu Temo, bu suçların faillerinin yargılanması gerektiğini vurguladı.

PELÎN NÛPELDA

Qamişlo – Baas rejiminin devrilmesinin ardından, Suriye’de geçici yönetime gelen cihatçı Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ), ülkede toplumsal yaşamı olumsuz yönde etkileyen çok sayıda uygulamayı hayata geçirdi. Milliyetçi ve dinci bir ideolojiye sahip olan HTŞ, birçok alanda yeni yasa, karar ve cezaları yürürlüğe koyarak bu düzenlemeleri topluma zorla dayatıyor. Özellikle kadınlara yönelik baskı, şiddet ve hak ihlalleri ciddi şekilde artmış durumda. Kadınların iradesi ve hakları tanınmazken, aşırıcı ve cihatçı bir yaklaşımla onların yaşamlarını doğrudan etkileyen kısıtlamalar sistematik biçimde uygulanıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye'de faaliyet yürüten Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü yönetim kurulu üyesi Arzu Temo, Suriye'deki kadınların durumu ve onlara uygulanan şiddeti ajansımıza anlattı.

‘En çok kadın ve çocuklar etkilendi’

Arzu Temo, Baas rejiminin yıkılmasından önce Kuzey ve Doğu Suriye halkının durumunu değerlendirerek, "13 yıllık savaşta en çok etkilenenler kadınlar ve çocuklar oldu. Kadınlar her türlü şiddete maruz kaldı. Baas rejiminin yıkılması ve HTŞ’nin hakimiyetinin ardından, bunların IŞİD çetelerinden hiçbir farkı olmadığı, aşırılıkçı bir zihniyetle ve radikal İslam'la halkın arasına girdikleri görüldü. Suriye halkı yeni rejimin öncekinden daha iyi ve farklı olacağını hayal etti. Ancak daha kötü olduğunu gördüler" ifadesinde bulundu.

HTŞ’nin kadın düşmanlığı: Tecavüz, katletme, pazarlarda satılma

HTŞ’nin iktidara gelmesiyle birlikte kadınların doğrudan hedef alındığını vurgulayan Arzu Temo, “HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesiyle birlikte kadınlara yönelik tecavüz vakaları arttı, kadın ve erkek arasındaki ayrımcılık derinleşti. Kadınların toplumsal yaşam içindeki rolünü tamamen ortadan kaldırmak istediler. Suriye’de Dürzi, Alevi, Kürt, Süryani ve Êzidî halkları uzun yıllar kendi kültürleriyle birlikte yaşamlarını sürdürüyordu. Ancak HTŞ’nin gelişinden sonra bu farklılıklar sistematik olarak hedef alınmaya başlandı. İlk olarak Alevi halkının yaşadığı kıyı bölgelerine saldırılar düzenlediler. Alevileri esir aldılar, birçok kadını katlettiler. Ayrıca çok sayıda kadını İdlib’deki pazarlarda sattılar” ifadelerini kullandı.

‘İşgalciler şimdi Şam’da’

HTŞ’nin geçici yönetiminde çetelere yer verildiğini belirten Arzu Temo, "Suriye'nin bütün vilayetleri ikinci Afganistan oldu ve şimdi kadınlara siyah giysi rengini dayattılar. Şam yönetiminde bulunanların hepsi terör örgütlerinin üyesi ve Türkiye'den Şam hükümetine katıldılar. Elleri şehitlerimizin kanında olanlar şimdi geçici hükümeti yönetiyor. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî işgalini gerçekleştirenler şimdi Şam'da" dedi.

Çağrı

Suriyeli kadınların yeni durumuna ilişkin gözlem ve görüşlerini dile getirdikten sonra uluslararası kurumlara çağrıda bulunan Arzu Temo, "Uluslararası insan hakları ve kadın koruma örgütlerini bu saldırıları durdurmaya çağırıyoruz. Kadınlara yönelik şiddeti önlemelidirler. Suriye'de kadınlara karşı işlenen suçların failleri yargılanmalı ki adalet yerini bulsun" ifadelerinde bulundu.