Amed mitingi sona erdi: Dünyayı kadınlar değiştirecek

Diyarbakır’da 8 Mart mitinginde yüzlerce kadına seslenen DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Dünyayı kadınlar değiştirecek” mesajı verirken, cezaevlerindeki siyasi kadın tutuklulara da selam gönderdi. Ayşe Gökkan ise cezaevinden gönderdiği mektup ile 8 Mart’ın feodal yapıya karşı bir direniş günü olduğunu kaydetti. Miting, şarkılar eşliğinde çekilen halaylar ve atılan sloganlar ile son buldu. 
Amed - Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) öncülüğünde “Kadın kırımına karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz” şiarıyla düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingi İstasyon Meydanı’nda (5Haziran Meydanı) yüzlerce kadının katılımıyla devam etti. Mitingde tertip komitesi adına konuşan Songül Kapancı, bir kez daha engelleri aşıp inançlarını gösterdiklerini ve birlikte güçlü olduklarını söyleyerek, “Selam olsun bizi bugünlere taşıyan kadınlara, zindandaki kadınların direnişine, selam olsun yaşamı güzelleştirmek için mücadele edenlere ve yaşamını yitirenlere. Buradayız, birlikteyiz, dayanışıyoruz, özgür yaşam yolunda ilerliyoruz. Bugün özgür zılgıtlarımızı alandan güneşe göndereceğiz. Bir kez daha hep birlikte savaşlara karşı yaşamı, köleliğe karşı özgürlüğü savunuyoruz diyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Sur Govend Grubu sahneye çıkarak halay çekti. 
DKY’den mesaj: Yaşamak için direniyoruz
Çekilen halaylardan sonra Dünya Kadın Yürüyüşü (DKY) tarafından mitinge gönderilen yazılı mesaj okundu. Mesajda şunlar belirtildi: “Derinleşen neoliberalizm kadınların, halkları ve gezegeni yaşamını kırılganlaştırırken Covid-19 pandemisi bu sistemin eşitsizliklerini ve tuzaklarını apaçık ortaya koymuştur. Hayatı savunmanın aciliyeti bizim yıllardır savunduğumuz şeyin bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Bu sistemi yıkmak acil ihtiyaçtır. Mücadelemiz enternasyonalist bir mücadeledir. Öz örgütlüklerimiz feminist taban dayanışmasını kendi topraklarımızda ki günlük eylemliklerimiz yoluyla gerçekleştirmektedir. Birleşik bir şekilde yürüyor ve hikâyelerimizi yeniden yazıyoruz. 
Feminist ekonomiyi, dayanışmayı, karşılıklı ilişkilenmeyi, bağımsızlığı, özerkliği ve halk iktidarını ifşa ediyoruz. Dünyanın her yerinde 8 Mart’ta ve yılın her gününde sömürülen ve hiyerarşilerden arınmış bir dünya için mücadele ediyoruz. Yaşamak için direniyor dönüştürmek için yürüyoruz.” 
Miting meydanından cezaevindeki kadınlara selam 
Mesajın ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz kadınlara seslendi. Kadınların kırım düzeyine varan katliamlara karşı mücadeleden vazgeçmediğini belirten Aydeniz, 8 Mart meydanlarını işaret etti. Cezaevinde tutulan siyasetçi kadınlara selam gönderen Aydeniz, “Eşit temsiliyeti savundukları, özgürlüğü, eşitliği savundukları için cezaevine atılan kadınlar sizlere de selam olsun. ‘Asla size boyun eğmeyeceğiz’ diyen Ayşe Gökkan’a selam olsun. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istediği için cezaevine atılan Leyla Güven; sana da selam olsun. Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel ve cezaevinde olan tüm siyasetçi kadınlar; selam olsun size. Biliyoruz bizimle burada, bu meydanlardasınız. Kadınları ne  kadar yok sayarlarsa saysınlar bugün tüm kadınlar alanlarda tecride karşı bağımsızlığı, özgürlüğü haykırıyorlar, duyun onları” dedi. 
“Dünya kadınları sömürüye karşı direniyor”
Dünya kadınlarının emek ve beden sömürüsüne karşı direndiğini vurgulayan Aydeniz, haykırılan ortak isyanlarının iktidarlara karşı olduğunu kaydetti. Kadınların elde ettiği kazanımların iktidarların hedefinde olduğunu belirten Aydeniz, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. Eşit temsiliyetten vazgeçmeyeceğiz. Bu nedenle mecliste, tarlalarda, fabrikalarda bunu haykırmaya, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki, insan hakları eylem planını açıkladıklarının ertesi günü  kadınları tutukladılar. Bugün kadın direnişinden korktukları için siyasi operasyon yapıyorlar. Biz biliyoruz ki demokrasi bunların yanından geçmez. Çünkü bunlar savaştan besleniyorlar. Bugünkü iktidar kendi geleceği için hükmediyor. Ama biliyoruz ki bugün zulmünün zirvesindedir. Kadınlar dünyayı değiştirecektir. Kürt düşmanı, doğa düşmanı bu iktidardan kurtulacağız. Faşizme karşı isyanımızı büyüteceğimizi yeniden yeniden söylemek istiyorum. Tecavüzlere, kırıma, yok sayılmalara kaşı devamlı mücadele edeceğiz. Kadınların mücadelesi sizin bitişiniz olacaktır” ifadelerini kullandı. 
“İmralı tecridine karşı kendimizi siper edeceğiz”
Cezaevlerinde hak ihlallerine ve tecride karşı başlatılan açlık grevlerine de dikkat çeken Aydeniz, kadınların tecride karşı siper olacağını kaydederek, son olarak şunları dile getirdi: “Tecrit politikalarınıza, savaş politikalarınıza karşı asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bugün 102’inci süren açlık grevlerine selam göndermek istiyorum. Çünkü insanlık dışı muamele görüyorlar. Bugün İmralı’da yaşanan tecridin tüm topluma dayatıldığını görüyoruz. En çok da biz kadınları etkiliyor. İnsan hakları eylem planından bahsedenler İmralı’daki tecridi kaldırmakla başlayabilirler. Bizler İmralı’daki tecridin son bulma talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Nasıl ki DAİŞ’e karşı bedenini siper edenler gibi bizler de İmralı tecridine karşı kendimizi siper edeceğiz. Her günü 8 Mart yapmaya var mısınız? Kadınlar oldukça faşizm kurumsallaşamayacak. Evet kadınlar her günümüz 8 Mart olsun, kutlu olsun. Yaşamak direnmektir.” 
Konuşmanın ardından miting Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Xecê’nin söylediği şarkı ve kadınların çektiği halaylarla devam etti. 
Ayşe Gökkan’ın mesajı okundu: Gülistan ve İpekleri unutmuyoruz
Diyarbakır’da 28 Ocak’ta gözaltına alınıp tutuklanan TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevinden gönderdiği mesaj okundu. Cumartesi Annelerine, Barış Annelerine, direnen kadınlara ve genç kadınlara selam gönderen Ayşe Gökkan mektubunda şunlara yer verdi: “Şengal, Kobanê, Hesekê, Hewlêr ve ülkede, dünyanın her yerinde direnen kadınlara selam olsun. İçeriden ve dışarıdan birbirimize ses veriyoruz. Kürdistan’ın dört parçasında ve Türkiye’de bulunan kadınlara 8 Mart’ı armağan ediyorum. Yaşamını mücadele uğruna yitiren kadınlar önünde saygıyla eğiliyorum. Biz Kürt kadınları yüzyıllardır feodal yapıya karşı, devlet sistemine karşı mücadele ediyoruz. Kapitalist, militarist sisteme karşı 8 Mart’ta da Gülistan ve İpek’i unutmayacağız. Kürt, Arap, Asuri, Türkmen ve diğer kimliklere sahip tüm Ortadoğu kadınlarının 8 Mart’ını kutluyorum.
“Tecridi hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz”
Hesekê, Silopi, Kobanê, Paris, Şengal’de ihanet sonucu katledilen kadınların akıbetini sorana kadar mücadele edeceğiz. Bizler toprağın ve suyun, yıldız ve güneşin, yer ve gökyüzünün yoldaşları tecridi hiçbir zaman kabul etmeyecek. İmralı’da uygulanan tecrit tüm ulus devletlerin alnında kara bir lekedir. Biz zindanlarda haykırıyoruz: Bımre tecrit biji azadi (Kahrolsun tecrit yaşasın özgürlük)
“8 Mart feodal yapıya karşı bir direniştir”
8 Mart ırkçılık, dincilik, cinsiyetçiliğin panzehiridir. Biz sisteme karşı mücadele eden kadınlar, tüm zindanları boşaltmadan kadınlar özgürleştirilmeden mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bir kez daha tekrarlıyoruz. 8 Mart feodal yapıya karşı bir direniştir. 8 Mart mücadelesi Boko Haram, El Şabab, DAİŞ’e ve üniformalı erkeklere karşı verilen mücadeledir. 8 Mart evde, sokakta, okulda, devlet ve erkeğe karşı başkaldırıdır. 8 Mart isyandır. Yaşasın kadın mücadelesi, yaşasın kadınların birliği, yaşasın zindandaki kadınların direnişi, yaşasın kadın yaşam özgürlük.”
Okunan mesajın ardından miting kadınların zılgıtları ve sloganları ile sona erdi.