Afganistanlı kadınlar: El ele vermeliyiz
Erken yaşta zorla evlilikler ile çok eşlilik sorunlarıyla karşı karşıya kalan Afganistanlı kadınlar, “Biz Taliban'ı ve onların kadın karşıtı düşüncelerini yok edebilecek kadınlarız. Kendimizi kurtarmak biz kadınların elinde” dedi.
BAHARİN LEHİB
Pençşir – Özellikle İslam inancının yaygın olduğu ülkelerde, kökten dinci fikirlerle ataerkil zihniyetin kadın aleyhine uygulamaları pekiştiriliyor, güçlendiriliyor. ‘İslami referanslar’ bahane edilerek kadın düşmanı “sözlü kanunlar” ile kadınların hakları hiçe sayılıyor. Bunlardan biri de erkeğin ‘çok eşliliğinin’ meşrulaştırılması.
Afganistanlı kadınların da karşılaştığı en önemli sorunlardan biri de erkeğin ‘çokeşliliği’. Kadınlar ikinci ya da üçüncü eş olarak erkekler ile zorla evlendiriliyor. Özellikle zengin erkekler, kadınların yoksulluğunu suistimal ederek; kadınlar ve kız çocuklarıyla evleniyor. Ülkenin yönetimini yeniden ele geçiren Taliban da kadınları sosyal, siyasal, çalışma yaşamının dışına iterken, erkekleri de ‘çok eşlilik’ için teşvik ediyor. Ülkede artan erken yaşta ve zorla evlilik ile erkekler için ‘çok eşlilik’ uygulamasına karşı aileler de kızlarını kurtarmak için çeşitli yollara başvuruyor.
‘Babam beni kendisiyle yaşıt biriyle evlendirdi’
Babası tarafından kendisinden yaşça büyük bir erkekle evlendirilen Nasreen Shah’ın 2 kızı var. Babasının işsiz olduğunu ve 3 eşinin de doğum sırasında hayatını kaybetmesi üzerine annesiyle evlendiğini anlatan Nasreen Shah, şunları aktardı:
“Annem de biz üç kız kardeşi okula göndermek için bin bir musibetle mücadele etti. Annem hayatta olduğu sürece babamın bize kötü davranmasına izin vermedi. Ben 3’üncü sınıfa gidiyordum ki annem geçirdiği bir hastalıktan dolayı vefat etti. Ablam evlenene kadar daha iyi bir hayatımız vardı. Sonunda babam beni kendisiyle yaşıt biriyle evlendirdi ve evliliğim karşılığında ondan yüklü miktarda para aldı.”
‘Evlenmeyeceğimi söylediğimde ölümle tehdit edildim’
Evlendiği kişinin başka bir kadınla da evli olduğunu söyleyen Nasreen Shah, “İlk eşinin de 2 oğlu ve bir kızı vardı. Babama defalarca bu adamla evlenmeyeceğimi söyledim ama o beni ölümle tehdit etti. Sonunda kabul etmek zorunda kaldım. Evlendiğim erkeğin ilk eşiyle yaşamaya başladığımda, ikimiz de kızlarımıza daha iyi bir hayat sunarak onların bizimle aynı kaderi paylaşmaması gerektiğine dair birbirimize söz verdik. Kızlarımızın okuma yazma öğrenmesini sağladık. Taliban yönetiminden önce kızım Ander doktor oldu" şeklinde konuştu.
Kadınlara birlik olmaları mesajını veren Nasreen Shah, "Eğer biz kadınlar bir olursak erkeklerin yönettiği ailelerimizin cehennem hayatını değiştirebiliriz, ailemizdeki diğer kadınları da kurtarabiliriz. Bizler Afgan toplumunda Taliban'ı ve onların kadın karşıtı düşüncelerini yok edebilecek, mücadelemiz ve fedakarlıklarımızla yönetimi ele geçirebilecek kadınlarız” dedi.
‘Erkekler kadınların neye hakkı olup olmadığını konuşuyor’
Shima Hazrat da ‘molla’ olan eşinin bir yıl önce başka bir kadınla evlendiğini anlattı. 6 ve 3 yaşlarında iki kızı olan Shima Hazrat, şunları ifade etti:
"Eşim bölgemizin mollasıdır. Sürekli dini konulardan ve dinde kadın haklarından bahsediyor. Kabil'de bir dini okulda öğretmenlik yaptı. Bir gün onu ikinci eşiyle birlikte eve girerken gördüm, diğer kadına evli olduğunu söylememişti. İkinci eşiyle ben birbirimizi görünce şok olduk. Eşim İslam'da kadının yeri ya da kadınların başörtüsünden bahsediyor. Evlendiği diğer kadın ve ben de ona İslam'da yalan söylemenin de büyük günah olduğunu söylüyoruz. ‘İkimize hayatının en büyük yalanını söyledin’ diyoruz.”
Erkeklerin, dini bahane ederek kadınlara yönelik şiddet uyguladığını vurgulayan Shima Hazrat, “İslam, kadın karşıtı erkekler için iyi bir kılıftır. Bazen kendi kendime düşünüyorum, neden İslam dini sadece biz kadınlar hakkında yorum yapıyor? Taliban hükümetinden veya başka bir hükümetten, toplumumuzda kendilerini dini lider olarak gören bazı erkeklere kadar, kadınların neye hakları olup olmadığına dair konuşuyorlar?” dedi.
Shima Hazrat da kadınların birlik olması gerektiğini vurgulayarak, “Afganistan kadınları olarak el ele vermeli ve yumruklara, tekmelere, kırbaçlara, taşlamalara, daha kötü sözlere maruz kalmamalıyız. Bu durumdan kendimizi kurtarmak biz kadınların elinde” şeklinde konuştu.