Afgan kadınlar: Jina'nın katledilmesi mollaların gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi
Afgan kadın aktivistler, Jina Mahsa Amini'nin öldürülmesine dikkat çekerek, bunun mollaların ilk cinayeti olmadığını vurguladı ve ortak mücadele çağrısında bulundu.

BAHARİN LEHİB
Kabil- İran’ın başkentinde ahlak polisleri tarafından katledilen Jina Mahsa Amini için dünya ayakta. Din kisvesi adı altında topluma ve kadınlara dayatılan gericiliği en iyi tanıyan ve Taliban rejimi altında yaşamaya mahkum olan Afgan kadınlar, ajansımıza konuştu.
Afgan kadın hakları aktivisti Azade Cüya, İranlı kadınların uzun yıllardır süren mücadelelerinin söz konusu olduğunu hatırlatırken, “İran kadınları ilericidir ancak ne yazık ki iktidardaki mollalar toplumu ve kadınları geriye doğru itmeye çalışıyor. Şiddet ve baskıya maruz bırakıyorlar. Jina’nın öldürülmesi bu mollaların gerçek yüzünü her zamankinden daha fazla ortaya çıkardı. İlk defa böylesi bir suç işlenmiyor elbette ama mollaların suçlarını en görünür kılanlardan biri bu oldu” dedi. Azade Cüya, İranlı kadınların eylemlerinin şiddetle bastırılmasını da kınadığını aktardı.
“İran’da yaşananlar Afganistan’dan farklı değil”
Azade Cüya, bir Afgan kadını olarak İranlı kadınların acılarını iyi bildiklerini ve anladıklarını kaydederken, “Molla rejiminin ülkemin şu andaki yöneticilerinden farklı görmüyorum” dedi. İşte tam da bu yüzden acılarının ve karşı karşıya oldukları zorbalıkların aynı olduğunu söyledi ve “Bugün İranlı kadınların fiziki olarak yanında değiliz ama eylemlerini ve direnişlerini destekliyoruz” diyerek direniş ve destek mesajlarını ajansımız aracılığıyla iletmemizi istedi. Azade Cüya “Sevgili kız kardeşlerimize ve İranlı yoldaşlarımıza seslerini daha çok yükseltmeleri gerektiğini söylemek istiyorum ve onların seslerini yükseltmek için destek de bizim sorumluluğumuzdur. Seçtiğimiz yol için hepimizin daha fazla fedakarlık yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“İran İslam Cumhuriyeti rejiminin ilk cinayeti değil son da değil”
Afganistanlı başka bir aktivist olan Shemle Sorabi, “Jina’nın katledildiğini ilk duyduğumda kalbim acıdı. Gözaltına alınmış, işkence görmüş, dövülmüş ve hastanede ölmüş. Sadece İranlı kadınları değil Afganistanlı kadınları, dünyayı sarsan bir şok oldu. Ama öte yandan da İran rejiminin gerçek yüzünün ne olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi.
“Kardeşlerimizi destekliyoruz”
Kadın cinayetleri ve kadına yönelik baskıların sistematik olduğunu söyleyen Shemle Sorabi, “Bu katliam İran İslam Cumhuriyeti rejiminin ilk cinayeti değil son cinayeti de değil. Dünya çapında ortak bir mücadele hattı ile bunların önüne geçilebilir. İran ve Afganistan gibi rejimler, yönetimler ancak kadın inkar ediyorlar işte tam da bu yüzden sessiz kalamayız. Ne olursa olalım İranlı kız kardeşlerimizin yanındayız, destekliyoruz” diye ifade etti. Taliban olmadan Afganistan’ı inşa etmek gerekiyorsa İran’da da mollaların baskısı olmayan bir inşanın gerekli olduğunu söyleyen Shemle Sorabi, “Jina’nın ölümü İran İslam Cumhuriyeti üzerinde silinmeyecek bir lekedir” diyerek “Yaşasın kadın olmak", "Yaşasın kadın" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.