Abdullah Öcalan Şengal Aydınlanma Konferansı’na mesaj gönderdi

Şengal Aydınlanma Konferansı’na mesaj gönderen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Êzidî kadınları mücadelenin esas öncüleridir. Êzidî halkımızın yalnız olmadığını herkesin bilmesi gerekiyor” dedi.

Haber Merkezi- Şengal’de 150’yi aşkın delegenin katılımıyla Şengal Aydınlanma Konferansı düzenleniyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Şengal Aydınlanma Konferansı’na mesaj gönderdi.

Abdullah Öcalan mesajında, “Her şeyden önce sizleri burada bulunan tüm yoldaşlar adına selamlıyor, çalışmanızda başarılar diliyorum. Tarih sadece geçmişten bahsetmiyor; beraberinde yaşanan acıları, direnişi ve hakikati de içinde barındırıyor. Êzidî halkı bu hakikatin en onurlu ve kadim taşıyıcılarındandır. Mezopotamya’nın ilk inançlardan birine sahip olan Êzidîler, binlerce yıldır baskı, zoraki göç ve yok sayılmaya karşı varlığını korudu” dedi.

Abdullah Öcalan mesajının devamında şu ifadeleri kullandı: “Êzidîlik bir inanç ve geleneğin ötesindedir. Doğa ile barış içinde yaşamı ve tüm canlıları kutsal görmeyi kendisine esas alıyor. Zorba sistemlerin Êzidîleri her zaman kendilerine tehlikeli görmeleri bundandır. Çünkü Êzidîler eşit ve özgür yaşamın izlerini günümüze taşıdı.

Büyük zulümler gördüklerinde Êzidîler geri adım atmadı, Kürdistan dağlarına sığındı, tarih ve özgürlük inancına sarıldı. İnanç ve dilleri yasaklanmaya çalışıldı ancak kültürlerine sahip çıktı, yaşattı. Yok edilme dayatıldığında küllerinden yeniden kendilerini var etti.

Mücadelenin esas öncüleri

Êzidî kadınları bu mücadelenin esas öncüleridir. En ağır saldırıya uğramalarına rağmen hiçbir zaman boyun eğmedi. Şengal'deki direniş ile hem kendileri için hem de tüm halklara onurlu yaşamın umudunu yeniden yeşertti.

Êzidîlerin bugün yürüttüğü mücadele hepimize yol gösteriyor. Sesi özgürlük isteyenlerin sesidir. Dolayısıyla Êzidîlerin korunması öz savunma temelinde insanlık vicdanına sahip çıkma ile eşdeğerdir.

İnanç ve kimliği ile özgür yaşamak için kendilerine sistem oluşturmak Êzidîlerin en doğal hakkıdır. Ne baskıcı devletler ne de kavimci dar anlayışlar bu hakkı tanımıyor. Bu ancak halkların kardeşlik ve eşitliğine dayalı sistem ile gelişebilir, bu temelde kendilerini yönetebilir.

Herkesin bunu bilmesi gerekiyor; Êzidî halkı yalnız değildir. 73 ferman ile yaşadıkları tüm acılara rağmen direniş ile bugünlere geldi. Geliştirdiğimiz Barış ve Demokratik Toplum süreci ile artık ferman yaşamayacaklar. Ferman artık sona erdi. Bu coğrafyadaki varlıkları barış ve kardeşlik isteyen herkes için onurdur."