Şengal - Irak merkezi hükümeti, Türkiye ve KDP arasında 9 Ekim 2020'de Şengal'in statüsünün yeniden belirlenmesi için bir anlaşma yaptı. 2014 yılından bu yana kendi yönetimlerini oluşturan Şengallilerin görüş ve fikirleri dahi alınmadı. 9 Ekim 2020 tarihinde yapılan anlaşmanın bir yansımasının da seçimlerde yaşandığını düşünen Şengalli kadınlar ajansımıza konuştu.

Şengalli kadınlar, yapılan anlaşmanın Kürt Lideri Abdullah Öcalan’ın Suriye’den 9 Ekim tarihinde çıkarılması ile başlayarak Türkiye’ye teslim edilmesine kadar süren devletlerarası anlaşmanın devamı niteliği taşıdığını düşündüklerini söyledikleri 9 Ekim 2020 anlaşmasının kabul edilemez olduğunu söylüyor. Pakize Celal isimli Şengalli kadın 9 Ekim tarihinin özellikle seçildiğini ve bunun bir anlam ifade ettiğini söyledi.

“Seçimlerde adaletsizlik yapıldı”

Pakize Celal, “Her 9 Ekim’de bizler ve Kürt halkı üzerine yeni yöntemler deniyorlar. İşgalcilerin Şengal’e yönelik saldırılarının amacı 9 Ekim komplosunun tamamlanmasıdır. Irak seçimleri kapsamında Şengal’de oynanan oyunlarda komplonun devamıdır. Listelerde birçoğumuzun isimleri ya yoktu ya da çok uzak yerlere vermişlerdi. Seçimler Şengal’de adaletsiz bir şekilde yürütüldü. Bunun nedeni irademizi tanımamalarından kaynaklanmaktadır” dedi.

“Êzidî kadınların iradesini kırmak istiyorlar”

Bütün güçlerin Şengal’e yönelik kirli oyunlar oynadığını sözlerine ekleyen Guhbal köyünden olan Zozan Simo da şu ifadelerde bulundu: “Kadınların kendilerini önderlik felsefesiyle örgütledikleri zaman hiçbir gücün kadınların önlerinde duramayacağını biliyorlar. Bu nedenle Êzidî kadınların iradesini kırmak istiyorlar. Önderliği tanımadan önce ezilen bir toplumduk. Önderlik her şeyin aydınlık çözümü olmuştur ve tutuklu kalması büyük bir adaletsizliktir. Devletler bu haksızlığa bir son versin” çağrısında bulundu.