İzmirli Kadınlar “böyle gitmez” dedi
İzmirli kadınlar da bugün rengarenk kıyafetleri ve talepleriyle alanlardaydı. Kadınlar işsizliğe, yoksulluğa, krizin yüküne, kadın cinayetleri, taciz ve tecavüze karşı “hayır” sesini yükselttiler.
İzmir- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarının adresinden biri de İzmir’di. Kadınlar, Alsancak ÖSYM binası önünde toplandı. 8 Mart haftası boyunca eylem ve etkinliklerde buluşan kadınlar bugün coşkulu bir yürüyüşle bir araya geldi.
İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla buluşan kadınlar, alanı mor renge boyadı. 7’den 70’e her renkten ve kimlikten çok sayıda kadın, alkışlar ve zılgıtlarla kadın cinayetlerini protesto etti.
“Korona değil, erkeklik öldürür”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Aşağı bakmıyoruz, iteat etmiyoruz” yazılı dövizler taşıyan kadınlar, “Güvenceli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlik için aşağı bakmayacağız” yazılı pankart arkasında yürüdüler.
Miting boyunca kadınlar işsizliğe, yoksulluğa, krizin yüküne, kadın cinayetleri, taciz ve tecavüze karşı “hayır” sesini yükselttiler.
En çok ezilen yine kadınlar oldu
İzmir Kadın Platformu tarafından yapılan açıklamada “Dünyanın ve ülkemizin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de bizi güvencesizliğe, şiddete ve eşitsizliğe mahkum eden erkek egemen bu düzene karşı ‘böyle gitmez’ demek için buradayız.” denildi. Kadınların pandemi döneminde daha fazla şiddetle karşı karşıya bırakıldığı vurgulanan açıklamada işçi kadınların üzerindeki baskıya dikkat çekildi.
“Pandemi önlemleri adı altında patronlar için teşvik, vergi indirimleri, istisnalar uygulanırken, kadınların talepleri görmezden gelindi. Kısa çalışma, ücretsiz izin uygulaması, evden çalışma ve hatta işten atmada ilk akla gelen biz kadınlar olduk. Pandeminin ekonomik olarak en çok vurduğu sektörlerde çalışan milyonlarca kadın daha şimdiden işsizler ordusuna katılmış durumda. İşini kaybetmeme kaygısı ve bunu kullanan patronlar, kadın işçiler üzerindeki baskıyı da sömürüyü de alabildiğine artırdı.”
Kadınların eşit işe eşit ücret talepleri dile getirilen açıklamada bir yıllık pandemi sürecinde en çok ezilen ve hakları gasp edilenlerin kadınlar olduğu belirtildi.
İstanbul Sözleşmesi uygulansın
Kadın cinayetlerinin arttığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Biz biliyoruz ki öldürülen her kadının sorumlusu erkek egemen sistem, onun yürütücüsü devlet ve iktidarın yanlış politikalarıdır. Adalet ve yargı sistemi de kadın katillerini, tecavüz faillerini etkin ve objektif soruşturmuyor ama diğer yandan, ölmemek için kendini savunmak zorunda kalan Melek İpek, Nimet Akgün gibi kadınları da müebbet hapis cezaları ile yargılıyor.”
Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını isterken mücadele tarihine kadınların isimlerini bir kez daha yazdırdıkları belirtildi.