“İsyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz”
Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar büyük bir kalabalık ve coşkuyla alanda taleplerini haykırdı. Kadınlar yoksulluğa, güvencesizliğe, savaşa, kadın cinayetlerine, tacize, cinsel istismara ve kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı alanlarda buluştu. Açıklama öncesinde kadınların buluşma noktasının polis tarafından çevrilmesi dikkat çekti. Alana, “Trans cinayetleri politiktir” pankartı alınmayınca kısa bir gerginlik yaşandı.
EKİM ZEYNEP YAĞMUR
Ankara- Ankara Kadın Platformu'nun çağrısıyla kentin dört bir yanından işçi, işsiz, üniversiteli, liseli, ev emekçisi, kamu çalışanı yüzlerce kadın ve LGBTİ+’lar bir araya geldi. Pandemiyle beraber artan ağır koşullara, yoksulluğa, güvencesizliğe, şiddete, eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı alanı dolduran kadınlar, dövizleri, pankartları ve sloganlarıyla taleplerini haykırdı. Kürtçe ve Türkçe dövizler taşınan eylemde "Özgürlüğümüzü kazanacağız" pankartı açıldı. Renkli kıyafetleriyle, hazırladıkları dövizlerle, sloganlarla, alkış ve zılgıtlarıyla alanları dolduran kadınlar öldürülen birçok kadının fotoğrafını da taşıdı.
"Pandemi değil ev içi şiddet öldürür", "Erkek egemen sisteme vur gitsin bu çile bitsin", "Jin jiyan Azadi", "Eşit işe eşit ücret", "Gücümüz birliğimiz". “Kadın Üniversitesi İstemiyoruz”, Sizin gücünüz bize yetmez” “Biz Susmayacağız siz utanacaksınız” dövizleri öne çıktı.
“Şiddet ve sömürü artarak devam ediyor”
Platform adına yapılan açıklamada, şöyle denildi:
“8 Mart’a giderken eşitsizliği, şiddeti ve sömürüyü değişen biçimleriyle bugün de tekrar yaşıyoruz. Tüm dünyada gün geçtikçe etkisini arttıran ekonomik kriz ve baskı ortamının yarattığı iklimle birlikte, bedenimize ve emeğimize yönelen şiddet ve sömürü, tüm biçimleriyle artarak devam ediyor.”
Açıklamada, şiddet ve baskıların AKP iktidarı eliyle arttığına dikkat çekildi.
“Kadınları ekonomik olarak zayıflatan, aileye bağımlı hale getiren, sadakaya, sosyal yardıma muhtaç bırakan düzeninizi kabul etmiyoruz. İnsanca yaşamak için güvenceli çalışma hakkımızı, eşit işe eşit ücret hakkımızı, sendikalarda örgütlenme hakkımızı, çocuk ve yaşlı bakımının kamusallaşmasını talep ediyoruz. AKP İktidarı bir yandan çalışma yaşamına dönük hak gasplarını içeren yasal düzenlemelerle bir yandan da kazanılmış haklarımıza yönelik saldırıları ile her geçen gün yeni bir tartışmayı gündeme getiriyor.”
“Özgürlüğümüzü direnerek kazanacağız”
Açıklamanın devamında şöyle denildi:
“Toplumsal yaşamın ve hayatın tüm alanlarında, evde, sokakta, okulda, işte bizleri yok saymaya çalışan erkek egemen kapitalist düzene karşı direnmeye devam edeceğiz. Yaşam, eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış için isyan ve dayanışma ile hayatı hep birlikte örgütleyeceğiz. Şimdiye kadar hakkımız olanları, özgürlüğümüzü nasıl direnerek kazandıysak, yine kazanacağız. Bugün ekonomik krizin üzerini örtmek için ‘meyve-sebze yerine kurşun fiyatına bakın’ diyenler, ‘beka sorunu var’ diyenlerin savaş politikaları, baskı ve şiddet ortamını arttırıyor. Savaş kadın ve çocuklar için açlık, yoksulluk, taciz, tecavüz ve ölüm demektir. Kadınlar olarak savaş karşıtı olmaktan, barış talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”
"İstanbul Sözleşmesi yaşatır demekten vazgeçmeyeceğiz”
"İstanbul Sözleşmesi Yaşatır demekten vazgeçmeyeceğiz” denilen açıklamada, “Yıllardır 8 Martlarda emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı sokakları dolduruyoruz. Bu sene de hayatlarımızı kuşatan faşizme, patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, kapitalizme, emek sömürüsüne ve saray rejimine karşı; isyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz. Özgürlüğümüzü kazanmak ve hayatlarımızı savunmak için 8 Mart’ta ve her günde bir aradayız, alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz.”ifadeleri kullanıldı.