"İslam dünyası net tavır almalı"

Taliban’ın Afganistan’ı yeniden yönetmeye başlaması ile birlikte kadınların ülkede tehdit altında yaşadığına dikkat çeken İnsan Hakları Savunucusu Fatma Bostan Ünsal, İslam dünyasının kadın konusunda çok net bir şekilde tutum alma gerekliliğinin gittikçe arttığına dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Haber Merkezi- Taliban’ın Kabil’e girmesinin ardından ülkede büyük bir göç dalgası yaşanırken, kadınlar ise eski günlerin tecrübesi ile kaygı içerisinde yaşıyor. Kadınların sık sık dayanışma ve destek çağrısı yaptığı Afgan kadınlar için henüz somut bir adım atılmazken, Taliban sözcülerinin kadına dair ardı ardına yaptığı açıklamalar ise endişe verici. Kadınlar için Taliban ile başlayan süreci ajansımıza değerlendiren İnsan Hakları Savunucusu Fatma Bostan Ünsal, Afgan kadınlar için global anlamda bir tepki verilmesi gerektiği görüşünde.

Taliban adım adım geldi

Taliban’ın ABD işgali yıllarında bile ülkenin gündeminden hiç düşmediğini belirten Fatma Bostan Ünsal, etkisi değişen ölçekte bile olsa Taliban’ın varlığını hissettirdiğini ifade etti.  ABD askerlerinin çekilmesi ile Taliban’ın ilerleyişini hemen fark edilmediğini söyleyen Fatma Bostan Ünsal, 30 Temmuz’da Beyrut’ta yapılan Ortadoğu Kadın Konferansı’na Afganistan’dan gelecek olan delege arkadaşlarının yaşanan bu olaylar nedeniyle gelemediğini hatırlattı. Fatma Bostan Ünsal, Taliban’ın bu planlar çerçevesinde adım adım yönetime geçtiğini kaydetti.

“Kadınlar geçmiş uygulamaların gelmesi tehdidi altında yaşıyor”

Taliban’ın kadınların hayatlarını cehenneme çevirme pratikleri ile hafızalara kazındığını söyleyen Fatma Bostan Ünsal, Taliban’ın yeniden yönetime geçmesi ile kadınların aynı tehditler altında yaşadığına dikkat çekti. Fatma Bostan Ünsal, konuşmasının devamında şunlara yer verdi;

“Kadınların yalnız başına sokağa çıkamaması, burka giymek zorunda olması, eğitim ve çalışma hayatını tümüyle bitiren uygulamalar ve kadın doktorun çok sınırlı olduğu böyle bir ortamda kadınların erkek doktordan sağlık hizmeti alamamaları gibi örnekleri hatırlıyoruz. Kadınlar tecavüze uğradıklarında bile recm cezasıyla cezalandırılıyordu.  Orada yaşayan kadınlar doğal olarak Taliban’ın yeniden yönetime geçmesiyle bu uygulamaların tehdidi altında yaşıyorlar. Hatta Afganistan’ın Maydan Wardak eyaletinin ilk kadın belediye başkanı Zarifa Ghafari, ‘beni öldürmelerini bekliyorum’ diyerek hiç de umutlu olmadığını belirtmişti.”

“Söylemlerin yerine getirilmesini sağlayacak mekanizmalar kurulmalı”

Taliban’ın yönetime geçmesinin ardından kadınlara ayrımcılık yapılmayacağından bahsetmesine dair mekanizmaların kurulması çağrısında bulunan Fatma Bostan Ünsal, “Taliban yönetimi sonrasında Afgan kadınlarının eğitime ulaşma, çalışma, seçme ve seçilme haklarını kazandıklarını biliyoruz. Geçmişin bütün bu kötü hatıralarına rağmen Taliban’ın herkesin katkıda bulunacağı bir yönetim vaat etmesi, kadınların dışarı çıkabileceğinden, kadınlara ayırımcılık yapılmayacağından bahsetmesi nedeniyle kendiliğinden veya temaslar çerçevesinde verilen sözler çerçevesinde farklı bir politika uygulayabileceği ihtimalini de düşündürtüyor.  Elbette Taliban’a tam güvenmek mümkün değil ama bu verilen sözlerin yerine getirilmesini sağlayacak mekanizmaların kurulmasını talep etmek bu aşamada gerçekçi olabilir” diye konuştu.

“Bu mekanizmalar için Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi uluslararası kurumların yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kurumlar da önemli olacaktır” diyen Fatma Bostan Ünsal, uluslararası dini kuruluşların bu konuyu gündemlerine alması ve buna dair adım atmasının önemli düzeyde olacağına yer verdi. İslam dünyasının kadın konusunda çok net bir şekilde tutum alma gerekliliğinin gittikçe arttığına dikkat çeken Fatma Bostan Ünsal, Afganistan’da yaşanan bu güç değişiminin bu sorunu acilleştirdiğini belirti.

“İslam kadına şiddeti, ayrımcılığı kabul etmiyor”

Fatma Bostan Ünsal yaşanan duruma dair şunları söyledi;

“Kadına yönelik ayrımcı uygulamaların artık İslam adına meşru görülmemesi gereken bir vasat söz konusudur. Ortaçağ Hristiyan dünyasının kadına yönelik zalim uygulamalarını eleştirip bugün kadın konusunda insanlığın geldiği seviyeyi göz ardı etmek esasında İslam’ın bugüne seslenen bir din olarak görmekten vaz geçmek anlamına gelir. Bu itibarla Afganistan özelinde kadınların kazanımlarının yok edilmemesi, hatta daha geniş ölçekte tanınması için bir imkân da söz konusudur.”

“Kadınların eskiye dönme ihtimali bile korkunç”

Taliban ile birlikte kadınların topluma katılamayan bir duruma dönme ihtimalinin korkunç göründüğünü belirten Fatma Bostan Ünsal, Taliban’ın “şeriat” adı altında uyguladığı kaidelerin kadınlar için korkutucu uygumalar olduğunu söyledi. Fatma Bostan Ünsal, Taliban döneminde kadınların yaşadığı zorluklara dair şu örnekleri verdi; “ Taliban’ın daha Kabil’i almadan önce hâkimiyet alanını genişlettiği zaman zarfında insanların ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldığını, daha önceki uygulamalardan korkarak bazı kadınların intihar ettiklerini, ilk seçilmiş kadın belediye başkanı gibi öldürülmeyi beklediğini biliyoruz.  Afganistan’da savaşın hâkim olması ‘şeriat’ diye kabul edilen uygulamaların tartışılmasını da imkânsız kıldığı için kadınlar için tek çözüm Taliban sonrası ABD işgaline eşlik eden, batı yanlısı yönetim sırasında olmuştur. Bu dönemde kadınlar mesela eğitim alanında hiç yokken 8 milyona çıkan öğrenci örneğinde olduğu gibi radikal değişiklikleri tecrübe etmişler ve eğitim ile birlikte çalışma ve siyaset sahasında da bulunabilmişlerdir.”

Fatma Bostan Ünsal, “Bu tür kazanımların olmadığı döneme göre çok daha fazla etkilenmeleri çok tabiidir. İşte bu yüzden bir kadın yönetmen olan Sahraa Karimi, son günlerde yaşanan vahşeti de anlatarak Taliban’a karşı dayanışma çağrısı yapmış, nihayetinde diğer on bir kişi ile birlikte Afganistan’dan çıkarılmıştır. Afganistan Film Endüstrisi’nin başındaki bir kişinin her şeyini bırakıp mülteci olmak istemesi bize nasıl dayanılmaz bir hayat öngörüsünde bulunduğunu göstermektedir” diye konuştu.

“Global düzeyde tepki verilmeli”

Son olarak Afganistan’da yaşayan kadınlar için global bir tepki verilmesi gerektiği çağrısında bulunan Fatma Bostan Ünsal “Cesaret gibi haklara yönelik saygı veya saygısızlık da bulaşıcıdır. Afgan kadınlarının maruz kalma ihtimali olduğu ayrımcılığa karşı global düzeyde kadınların tepki vermesi çok önemlidir. Aynı şekilde İslam dünyasındaki kadın ve erkeklerin, İslam hukukçularının, ilahiyat fakültelerinin, cami imamları ve müezzinlerinin İslam adına işlenen bu haksızlıkları gündemine alması, kabul edilemez olduğunu her düzeyde ifade etmesi de çok önemli olacaktır. Güney Afrika’daki Apartheid sisteminin nasıl yıkıldığını hatırlarsak uluslararası meşruiyetin Güney Afrika gibi zengin, teknolojide çok ileri bir ülkeyi bile nasıl dize getirdiğini hatırlarsak bu meşruiyeti kadınlarla ilgili sürekli olarak gündemde tutmanın önemi açıktır” diye konuştu.