Haber Merkezi - Jina Mahsa Amini’nin İran “ahlak polisleri” tarafından 16 Eylül’de katledilmesiyle başlayan protesto eylemleri sürüyor. Jina Mahsa Amini’nin katledildiği gün İran’da polisler bir kız lisesine baskın düzenledi. Lisede dini lider Hamaney’i öven marşı söylemediği için dövülen öğrencilerden 16 yaşındaki Asra Panahi, tedavi için kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Marş okumadı diye darp edildiler

İran Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Konseyi, öğrenci Asra Panahi'nin öldürülmesiyle ilgili ek raporunu yayımladı. Konsey yaptığı açıklamada protestoların yaygınlaşması karşısında başlatılan operasyonlar kapsamında polislerin, Güney Azerbaycan eyaletinde yer alan Erdebil kentindeki bir kız lisesine baskın düzenlediğini belirtti. Açıklamada, polislerin burada öğrencilerden, İran'ın dini lideri Ali Hamaney’i öven “Salam Farmandeh” adlı marşı söylemelerini istediği ancak öğrencilerin bunu reddettiği anlatıldı. Öğrencilerin ret cevabı üzerine darp edildikleri kaydedilen açıklamada kimi öğrencilerin aldıkları darbelerden dolayı hastanelik olduğu hastaneye kaldırılan öğrencilerden 16 yaşındaki Asra Panahi’nin de yaşamını yitirdiği belirtildi.

Kalp rahatsızlığı varmış!

İranlı Rehber Ali Hamaney'in Erdebil'deki temsilcisi Hassan Ameli, basına verdiği röportajda hiçbir kız öğrencinin dövülmediğini veya öldürülmediğini ileri sürdü. İran rejiminin haber ajansları ve medya organları, Asra Panahi’nin amcası olduğunu iddia eden bir kişinin konuşmasına yer verdi. Haberlerde bu kişi 16 yaşındaki öğrencinin ölümünün “doğumsal kalp rahatsızlığından” kaynaklandığını iddia etti.

İddialar yalanlandı

Öğretmenler Sendikası ise bu iddiaya Asra Panahi’nin yüzme yarışmalarından görüntülerini kullanarak cevap verdi ve  çocuğun üçüncülük aldığını ve kalp hastalığı olan bir kişinin kazanma ihtimalinin zor olduğunu vurguladı. Bu durum amca olduğu iddia eden kişinin ileri sürdüklerini yalanlıyor.

Soruşturma çağrısı

Buna karşılık, 40'tan fazla insan hakları savunucusu, İran'ın protestoları bastırmak için yürüttüğü kanlı kampanyayı kınayarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ni acil bir soruşturma yürütmeye çağırdı.

Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer gruplar, İran rejiminin "ülke çapında protestoları bastırmak için baskı mekanizmasını seferber etmesi" konusunda derin endişelerini dile getirdiler. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi bağımsız bir soruşturma raporu ve hesap verebilirlik mekanizması kurulmasını istedi.

İsveç’ten destek

İsveç Dışişleri Bakanı Anne Linde, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Lüksemburg'da bir araya gelen dışişleri bakanlarının İran'daki tehlikeli durumu ve ülkedeki protestoculara yönelik şiddeti tartıştığını ve barışçıl protesto hakkına güçlü desteğini dile getirdi.