İpek Er davasında bir kez daha tutuklama istenecek
İpek Er için kadınlar adalet istemeye devam ediyor. 25 Ocak’ta davanın 2. duruşması görülecek ama tecavüzcü Musa Orhan hala serbest. Dosyanın avukatı İlyas Tarım, suçun niteliği baz alınarak sanık hakkında tutuklama kararı verilmesi gerektiğine dikkat çekerken delillerin somut bir şekilde Musa Orhan’ı işaret ettiğine işaret ediyor. Anne Hakime Kılınç ise “Kızıma tecavüz eden Musa'dan ömür boyunca davacıyım.” diyor.
Batman- Batman’ın Beşiri ilçesinde 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz ettiği ve ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle, “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuksuz yargılanan eski uzman çavuş Musa Orhan’ın yargılanmasına 25 Şubat günü devam edilecek.
Duruşma dosyasının içine son olarak Musa Orhan’ın İpek Er’e verdiği kredi kartı ve doğum kontrol haplarının da girdiği öğrenildi. Avukat İlyas Tarım suçun niteliği bakımından sanığın tutuklu yargılanması gerektiğini ifade ederken ilk duruşmada tutukluluk talebi dışında bütün taleplerinin kabul edildiğine dikkat çekti. İlyas Tarım, adli tıp raporları ve elde olan somut delillerin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.
“Devlet onu tutuklasın”
Olayın kamuoyu tarafından duyurulmasının ardından gözleri yaşlı beyaz tülbentli fotoğrafı ile hafızalara kazınan İpek Er’in annesi Hakime Kılınç ise kızı için adalet istiyor. Hakime Kılınç kızı İpek Er için şunları söylüyor;
“Ömrümün sonuna kadar ondan davacıyım. Kızıma tecavüz eden Musa'dan ömür boyunca davacıyım. Siz devletsiniz gereğini yapmalısınız. Musa, kızımın kanının hesabını vermeli. Ben büyüttüm, baktım, bugüne getirdim. Ama kanlar içinde hastaneye kaldırdım. Musa'nın bunu bize yapmaya hakkı yoktu. İpek'in yazdığı mektup, kendi el yazısıdır. Kızımın el yazısını bilirim. Devlet onu tutuklasın.”
İpek Er’in ailesi adliyelerde üç gün mekik dokudu
İpek Er’in yaşamını yitirmesinin ardından arkasında bıraktığı mektupla her şey açığa çıkmıştı. Kısa süre içerisinde Türkiye gündemine oturan ve Musa Orhan hakkındaki yargılama ailenin şikayetiyle başladı.
Musa Orhan’ın tecavüze maruz bıraktığı İpek Er, yaşadıklarını ailesine anlattıktan sonra 6 Temmuz 2020 tarihinde babası Fuat Er ile birlikte Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikâyette bulunmak istedi. Ancak Batman Cumhuriyet Başsavcılığı yetkili olmadıkları gerekçesiyle onları Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na yönlendirdi. İpek Er, 7 Temmuz 2020 günü babası ile Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikâyette bulunmak istemelerine rağmen “15 gün sonra gelin” denilerek savcılıkça geri gönderildi. İpek Er ve ailesinin ısrarları sonucunda 8 Temmuz 2020 günü Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet gerçekleşti. 6-7-8 Temmuz günleri boyunca aile, savcılık ve adliyeler arasında haklarını aramak için mekik dokudu.
Kadınlar alanlara çıktı
İpek Er, şikâyet sonrası Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifade de “Gece gündüz ağlamaktayım. İntiharın eşiğine geldim” demişti. 16 Temmuz 2020 tarihinde intihar eden İpek Er, 33 günlük yaşam mücadelesinin ardından 18 Ağustos günü yaşamını yitirdi. İpek Er, bıraktığı mektupta her şeyi anlatmıştı. Olayın ortaya çıkmasının ardından Türkiye’deki bütün kadın örgütleri, HDP ve CHP’li vekiller konuya dair tepkilerini dile getirip sokaklara çıktı. Kadınların gösterdiği tepki sonrasında tutuklanan Musa Orhan avukatının “Kaçma şüphesi olmadığı” gerekçesiyle verdiği itiraz dilekçesinin Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yerinde görülmesi ile tahliye edildi.
Süleyman Soylu’nun güvendiği yargı sanığı tahliye etti!
O süreçte sosyal medyada ve alanda kadınların gösterdiği tepkiye dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir açıklama yapmıştı. Açıklama da Süleyman Soylu tecavüzcü Musa Orhan için, “Bu konuda yargının önüne ne konmuştur, yargının önünde ne vardır, bunu yargı inceliyor. Yargının da üzerine düşen görevi yapacağına inancım ve güvenim tamdır. Elbette bu olayın bazı çevreler tarafından sürekli gündeme getirilmesinin temel nedeni HDP milletvekilinin ve diğer PKK'lıların yaptıklarının üstünü örtmektir. Tecavüze de şiddete de zerre kadar prim vermeyiz. Her ikisine de tabii ki hayır!” ifadelerini kullanmıştı.