Çocuklar ceza ve ihlallerle birlikte cezaevlerinde büyüyor

Adalet Bakanlığı’nın son verilerine göre Türkiye’de anneleri ile cezaevinde kalan 0-6 yaş aralığında 780 çocuk var. Vesile Yüksel de iki kızıyla birlikte aylarca cezaevinde kaldı. Cezaevindeki koşulların çocuklar için uygun olmadığını söyleyen Vesile Yüksel, kızlarının hafızalarında o günlerin hep kalacağını söylüyor.

 
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Yeni açılan cezaevleri ile Türkiye’de tutuklu ve hükümlü sayısı gün geçtikçe artıyor. 7’den 70’e her yaştan tutuklunun bulunduğu cezaevlerinde anneleriyle kalan yüzlerce çocuk var. Cezaevinde büyüyen çocuklar eğitim, düzenli beslenme ve sağlık gibi haklardan mahrum kalırken anneler de dört duvar arasında kısıtlı imkanlar ile çocuğunu büyütmek zorunda bırakılıyor. 
Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan son verilere göre Türkiye’de anneleriyle birlikte 0-6 yaş arası 780 çocuk ise hala cezaevinde bulunuyor. Geçtiğimiz sene hazırlanan infaz paketinde çocukları ile cezaevinde kalan annelerden bir kısmı paketten yararlanırken siyasi suçlu sayılan kadınlar paketten muaf tutuldular.  780 çocuk örneğinden biri de iki kızı ile 1 yıl 10 ay cezaevinde kalan Vesile Yüksel. Mardin’de 2017 yılında “terör örgütü adına propaganda yapma” suçlaması ile gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Vesile Yüksel, biri 2 diğeri 5 yaşında olan kızlarıyla cezaevine gönderildi. 2019 yılının Temmuz ayında tahliye edilen Vesile Yüksel ile o süreçte yaşadığı zorlukları konuştuk. 
“Anneler ve çocukları için bir şey yapılmalı” 
Cezaevinde çocuklar ile kalmanın çok zor olduğunu söyleyen Vesile Yüksel, çocuklarının sağlıklı bir şekilde beslenemediğini bu yüzden iki kızının da sürekli hastalandığını dile getirdi. Çocuklarının bu süreçte istedikleri hiçbir yiyeceği yiyemediklerini, kantinden şeker istemelerine rağmen kendilerine verilmediğini belirten Vesile Yüksel, kaldıkları cezaevinde kendi kızları dışında başka çocukların da kaldığını anlattı. 
Vesile Yüksel’in kızları tahliye sonrasında da cezaevinde kaldıkları günleri hatırlıyor ve bu travmayı atlatamıyor. 
“Orada ne hastane ne de kantin yeterli imkânı vermiyor. Çocuklarım şeker istiyorlardı ama onlara vermiyorlardı. Ne süt ne de muz yiyecek hiçbir şey verilmiyordu. Çocuklarım içeride defalarca rahatsızlandı. Hiçbir anne ve çocuğun yeri cezaevi değil. Şu an içeride olan çocuklar için bir şey yapılmalı. Kimsenin bu durumu kabul etmemesi gerekir. Cezaevinde geceleri sürekli baskın yapıyorlardı. Tahliye olduktan sonra kızlarım bazen geceleri yine baskın olarak korkusuyla uyanıp bağırıyorlar. Bazen de içeride birlikte kaldığımız kadın arkadaşları özlüyorlar. Bu süreçte yaşadıklarını asla unutamayacaklar. Büyüdüklerinde de hepsi hafızalarında olacak. Ne bir çocuğa ne de annelerine bunu yapmaya hakları yok. Ben bir anne olarak içeride kızlarım için çok çaresiz kalıyordum.” 
“Çocuklar üzerindeki etkileri telafi edilemez”
İHD MYK Üyesi ve Ankara Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Nuray Çevirmen cezaevlerinin çocukları için uygun bir yer olmadığına dikkat çekti. Çocukların cezaevinde gelişme döneminde gerekli olan tüm sağlık, beslenme, öğrenme ve sosyalleşme süreçlerinin kesintiye uğradığını ifade eden Nuray Çevirmen, şöyle konuştu:  
“Yetişkinler için dahi hapishaneler yaşam çok zorlayıcı iken bunun etkilerinin çocuk üzerinde yarattıkları telafi edilemez boyutta oluyor. Kalabalık koğuşlarda anne ve çocuk arasındaki mahremiyet maalesef yok. Uyku düzenleri, beslenme düzenleri ortadan kalkıyor. Eğitim alamıyorlar, oyun oynama alanları, oyuncakları ya da eğitim materyalleri olmuyor. Bunların cezaevine alınması güvenlik gerekçesiyle sorun oluşturuyor.  Çocuklar yetişkinler ile sürekli olarak kapalı bir mekânda kalmak zorunda bırakılıyor. Ayrıca hapishanelerde yeterli iaşe bedelinin olmamasından kaynaklı olarak çocuğun gelişimi için gerekli olan besin maddelerine de ulaşmak mümkün olmuyor, yoksul olmalarından kaynaklı kantine de ulaşmak büyük sorun. Yine temizlik ve hijyen malzemelerine de ulaşmak çok zor. Yüksek güvenlikli cezaevlerinde çocukların toprakla, bitkiyle, hayvanlarla teması yok. Doğayı tanıyabilme imkânı sıfır. Sözün özü, çocuklar hapishanelerde kalamazlar.” 
“Hem anne hem de çocuğu hak ihlaline maruz kalıyor” 
Nuray Çevirmen kapatılmanın kendisinin ceza verici bir durum olduğunu belirtirken bu durum içinde pek çok hak ihlalinin de yeniden üretildiğini anlattı.  
“Çocuklu annelerin cezaevinde olması hem anne hem de çocuğu için hak ihlallerine sürekli olarak maruz kalmasına neden oluyor. Bir kere çocuğun kendi akranlarıyla bir araya gelmesi, sosyalleşmesi ve öğrenme sürecini daha özgür mekanlarda geçirmesi gerekmektedir. 0-6 yaş grubu çocuklar ilk öğrenme aşamalarını içeren bu yaş aralığını bu kapatılmanın en ağır olduğu hapishane ortamlarında geçirmeleri kalıcı travmalara neden olacaktır. Çocuğun yüksek yararı gözetilmemektedir. Çocuk dış dünyayı annesi ile tanımalıdır. Çocuğun yüksek yararı gözetilirken annenin de yararının gözetilmesi zorunludur. Hapishane koşullarının düzeltilmesi bir çözüm değildir. Her ne şekilde olursa olsun hapishaneler çocuklar için uygun değildir. Bu nedenle alternatif çözümler üretilmelidir. Bu alternatif çözümler ilgili olarak tüm STK, meslek odaları ve konunun uzmanları ile mağdur olan ebeveynleri de dahil ederek konuşulmalı, tartışılmalı ve çözüm yolları üretilmelidir.”