Çocuk istismarında tablo korkutuyor: Neler yapabilirsiniz?

Tükiye’de her geçen gün medyada çocuklara karşı cinsel saldırı ve taciz haberleri çoğalarak yer alıyor. Pandemi ile birlikte istismar vakalarını tespit etmek daha da zorlaştı. Karantina uygulamaları ve kısmi de olsa denetim görevi olan okulların kapanmasıyla çocuklar kapalı kapılar ardında kaldı. Peki neler yapılabilir? Çocuklar nasıl korunabilir?

Haber Merkezi- Dünya Sağlık Örgütü, çocuğa yönelik cinsel istismar ve ihmali, “18 yaşının altındaki çocukların fiziksel, duygusal ve cinsel olarak; yetişkinler, toplum veya devlet tarafından bilerek veya bilmeyerek sömürü türleriyle sonuçlanan kötü davranışlara maruz kalması” sözleri ile tanımlıyor. Türkiye’de basına yansıyan haberlere göre en az 265 çocuk istismara maruz kaldı. İstismar vakalarında failler yine en yakınlarındaki erkeklerdi. 
İstismar vakalarında gerçek sayıları bilmek çok güç. Ancak basına yansıyan haberlerden çeteleler tutulabiliyor. Tek başına bu sayılar bile ürkütücü tabloyu gözler önüne seriyor. Uzman görüşlerine göre çocuğa yönelik taciz ve tecavüz oranları son 10 yılda yüzde tam 700 arttı. Üstelik pandemi ile birlikte kapanma yaşayan Türkiye’de kapalı kapılar arkasında kalan çocukların neler yaşadığı ve bu alanların denetimden uzak olması dolayısıyla gerçek oranları bilmek ve çocuklara ulaşabilmek zorlaştı.
Denetim mekanizmaları kurulmalı
The Economist’in 60 farklı ülkede yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’nin çocuklara yönelik istismar ve cinsel suçların engellenmesine yönelik puanı 100 üzerinden sadece 56.7.  Europol’e göre özellikle karantina döneminde her ülkenin bu anlamdaki verileri ve yöntemleri de değişti. Europol, çocuk istirmarcılarının internet üzerinden cinsel içerikli birçok materyal paylaştığını, dünya genelinde bu tarz içeriklerin artış gösterdiğini tespit etti. Evdeki tehlikeyi açığa çıkarmak ise okullar kapalı olduğundan neredeyse imkansız hale geldi. Uluslararsı örgütler bu anlamda çok acil bir şekilde devletlerin çocuklar için denetim mekanizmaları kurmasını istiyor. 
Davalarda artış var
Türkiye’de Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı istatistikler 2012-2019 arasında Ceza Mahkemeleri'nde çocukların cinsel istismarı suç ve karar sayılarını veriyor. Resmi verilere göre istismar suçlarının yüzde 29 düzeyinde arttığı görülüyor. Bu artış sadece açılan dava sayısındaki oranı veriyor. Nüfusa dayalı artış oranı ya da adli makamlara bildirilen tüm vakaları kapsamıyor. Adalet Bakanlığına göre 2012’de çocuğun cinsel istismarı davalarındaki suç sayısı 17 bin 589 iken 2019’da sayı 22 bin 689. Adalet Bakanlı verilerin açıklanmasına son verdi. Devletin bu refleksi, bu alandaki korkunç gerçeğin gizlenmemesi şeklinde tepki aldı.  
Çeteleler artışı doğruluyor
Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği’nin 2020 yılında yayınladığı geniş kapsamlı rapora göre, 2014 ve 2017 tarihleri arasında çocuk istismarı %67.9 gibi dehşet verici bir oranla arttı. Bu üç senelik dönemde ayrıca 7 bin 466 oğlan çocuğu, 51 bin 818 kız çocuğu olmak üzere toplam 59 bin 284 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Bianet’in şiddet çetelesine göre ise 2020 yılında 265 çocuk erkeler tarafından istismar edildi. Cinsel istismar suçlarının sadece %5’lik bir kısmı ortaya çıkarılabiliyor. Bu durumda her 100 vakadan 95’i gizli bir şekilde kalıyor.  
441 bin çocuk doğum yaptı
Cinsel istismar suçlarının bir kısmını da çocuk yaşta yaptırılan evlilikler oluşturuyor. Bu tip evlilikler için açılan yaş büyütme davalarının sayısı hayli fazla. Resmi verilere göre 2018'de 16 yaşında evliliğe izin için toplamda 13 bin 651 dava açıldı. 2010 ve 2020 yılları arasında toplamda 482 bin kız çocuğuna gelinlik giydirildi. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bugüne dek toplamda 441 bin çocuğun doğum yaptığını görüyoruz. Sadece 2006 ve 2017 seneleri arasında çocuğa yönelik istismar suçlarından yargılanan kişi sayısı tam tamına 159 bin 263! AKP ile beraber çocuğa dönük taciz olayları %371 oranında arttı. Son 10 senede bu konuyla ilgili davalardaysa %700’lük bir artış söz konusu. 
İstismar en yakındakinden geliyor
İstismar en çok çocuğun yakın çevresindeki kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Baba, anne ya da öğretmen başta olmak üzere akraba, arkadaş, komşu gibi yakın çevreyi temsil eden “güvenilir” kişiler, istismarın başını çekiyor. İstismar olayları; büyük ölçüde ev, okul ve sokak gibi mekânlarda gerçekleşiyor. Vakaların ortaya çıkması, tespit edilmesi ve tespitinden sonra iyileştirme sürecinin takip edilmesi konusunda çeşitli eksiklikler yaşanıyor.
Çocukları koruyabilirsiniz
Çocukları istismardan koruyabilirsiniz. İstismarı önlemede tek başına ceza çözüm değil. Elbette yapılacak çok şey var. Çocukları korumak için neler yapılabilir? Madde madde çocukları istismardan korumak için yapılması gerekenler: 
-Ayrım gözetmeksizin tüm çocukların yaşama, korunma ve katılım hakkını gözeten, çocukların ihmal ve istismarından etkili şekilde korunmasını sağlayan bir çocuk politikası oluşturulmalı ve etkin bir çocuk koruma kanunu hazırlanmalı.
- Riski fark etmek ve gerçekleşmeden önlemek üzere oluşturulmuş bir erken uyarı sistemi oluşturulmalı.
- İhmal ve istismar olaylarında etkili soruşturma yapılmalı.
- İl ve ilçelerde bildirim mekanizmaları oluşturulmalı.
- Çocuklar için erişimi kolay ihbar hattı oluşturulmalı.
- Çocuğun ruh ve beden sağlığını koruyacak şekilde süreç yöntemleri oluşturulmalı; CYBE ve istenmeyen gebelikler için önlem alınmalı ve müdahale planı oluşturulmalı.
- Yaşanan vakalara ilişkin veri tabanı, arşiv oluşturulmalı, kurumlar arası bir iletişim ağı kurulmalı.
- Çocuk İzleme Merkezleri yönetmeliği bir an önce çıkarılmalı. Çocuğun çok fazla travmatize olmaması için her ilde bu merkezler olmalı ve koşulları iyileştirilmeli.
- İstismar mağduru aileler ile grup çalışmasına yönelik modül çalışmaları geliştirilmeli ve bu konuda gerek davaların takibi gerekse avukat atamaları konusunda Barolardan ve Çocuk Hakları Merkezlerinden destek alınmalı.
- Cinsel istismar sonucu sonlandırılması planlanan gebeliklerle ilgili aile ve sağlık kuruluşu; kurum ve sağlık kuruluşu arasında kolaylık sağlayan yapı oluşturulmalı.
- Çocuğun yüksek menfaatine aykırı olabilecek bilimsel altyapısı olmayan ‘manevi rehberlik’ gibi oluşumlar engellenmeli.
- Özellikle kadın ve çocukları güçlendirecek çalışmalar planlanmalı.
- Meslek örgütleri demokratik kitle örgütlerinin savunuculuk kapasiteleri geliştirilmeli.
- Medyada istismar ile ilgili bilgilendirici ve çocuğun güçlenmesi üzerinden mesajlar verilmeli.
- Mevzuatta dağınık halde olan ve yaş kriterlerinde çelişen, çocuklara ilişkin düzenlemeler ve hükümler birbirleriyle ve uluslararası sözleşmelerle uyumlu hale getirilmeli.
- Mevzuatta kademelendirilmiş olan cinsel istismar yaşı 12 yaşından, 15 yaşına yükseltilmeli, akranlar arası yaş sınırı 3 yaş ile sınırlandırılmalı ve kanunda da bu şekliyle yer almalı.
- Çocuğun korunabilmesi ve ikincil mağduriyetin giderilebilmesi için yetişkinlere özgü yapılan adliyelerden ayrılmalı, Çocuk Dostu Adliyeler oluşturulmalı.
- Yasal evlilik sınırı18 yaş olarak düzenlenmeli.