‘31 yıl önce Hesekê Cezaevi’nde çıkan yangın yeniden soruşturulmalı’
Hesekê Cezaevi’nde 31 yıl önce çıkan yangında eşinin de aralarında olduğu 61 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Mehdiya Hac Mihemed, yangının Baas hükümeti tarafında bilinçli çıkarıldığını söyleyerek, yeniden soruşturulmasını istedi.
RONÎDA HACÎ
Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye'de Hesekê Cezaevi’nde 31 yıl önce, yani 24 Mart 1993'te çıkan yangın sonucunda aralarında Kürt gençlerinin de bulunduğu 61 kişi hayatını kaybetti, 100'e yakın kişi de yaralandı. Yangında eşini kaybeden 9 çocuk annesi Mehdiya Hac Mihemed, Hesekê Cezaevi’nde yaşanan yangının yeniden soruşturulmasını istedi.
‘Baas hükümeti Farklı gerekçelerle gençleri tutukluyordu’
1990’larda Baas hükümetinin çeşitli gerekçelerle Kürt gençlerine baskı yaptığını aktaran Mehdiya Hac Mihemed, “Eşim Mihemed yaşanan bu zulmü kabul etmiyordu ve sürekli onlara sigara satış işini yapmadığını söylüyordu. Ancak yine de onu tutukladılar. Bir arkadaşı da vardı o da sigara sattığını kabul etmiyordu. Onu astılar. Çeşitli baskı ve bahanelerle Kürt gençlerini tutukluyorlardı” ifadelerinde bulundu.
‘Kalbim, bana bir şeyler olacağını söylüyordu’
Baas hükümetinin Hesekê Cezaevi’ni kasten ateşe verdiğini savunan Mehdiya Hac Mihemed, "23 Mart'ta eşimi ziyarete gittim. Beyaz toz bir ilacın cezaevinin zeminine serpildiğini anlattı. Ben eşime ‘bu yere serptikleri şey Amûdê Sineması’ndaki gibi olmasın’ dedim. Eşim normalde tutuklulara gaz verilmediğini, ancak birkaç gün önce tutukluların şişelerine gaz doldurulduğunu anlattı. Devamında tüm tutukluların saç ve sakal tıraşlarının da yapıldığını belirtti. Kalbim, bana bir şeyler olacağını söylüyordu. Olayın ardından birçok kişi, yangının çıktığı sırada cezaevi yakınında düğün yapıldığını dile getirdi. Rejim askerleri cezaevi önündeki düğüne katılarak şarkıların seslerinin yükseltilmesi talimatı verdi. Hapishanedeki yangını söndürmeye gelen itfaiye aracının içinde su yokmuş. Yangın çıktıktan sonra cezaevine gittik. Halka saldırıp cezaevine yaklaşmalarına izin verilmiyordu. Cezaevi önüne binlerce askeri yığmışlardı. Hiçbir şey öğrenmeden eve döndük. Bunun üzerine rejim askerleri eşimin çıkan yangında öldüğünü söyleyerek, cenazesini getirdiler” şeklinde konuştu.
‘Neden bu kadar çok sayıda genç Kürt o hapishanede yandı?’
Mehdiya Hac Mihemed, yangının bilinçli olarak çıkarıldığına vurgu yaparak, sözlerine şöyle devam etti: “Pek çok olayda olduğu gibi tüm bunlarla Kürt halkının soykırımını hedef alıyorlar. Halepçe Katliamı’nın ve Amûdê Sineması'nın yakılmasın da bu planlardan biri. Neden bu kadar çok sayıda genç Kürt o hapishanede yandı? Bu politika tüm parçalarda uygulanmaktadır. Bugün işgalci Türk devleti, kendi çıkarlarını gerçekleştirmek ve faşizme karşı özgürlük sesini yükseltmesinler diye siyasetçileri, aydınları ve özgürlük savaşçılarını esir tutuyor. Bu olay bizzat Kürt halkının mücadelesine karşı duyulan nefreti göstermektedir. Hesekê Cezaevi'ndeki olayın ortaya çıkmasının ardından Kürt halkı Newroz'unu kutladı.”
Davanın yeniden açılması talebi
Hesekê Cezaevi'ndeki yangın dava dosyasının yeniden açılması çağrısında bulunan Mehdiya Hac Mihemed, "Dava açılırsa ve adil bir yargılama yapılırsa olayın gerçeği ortaya çıkar. Olayın üzerinden 31 yıl geçti, ancak dava açılması durumunda rejim sisteminin insanlık dışı gerçekliği ortaya çıkacak. İnsan hakları kuruluşları Halepçe Katliamını, Amûdê Sineması'nı ve Türk devletinin katliamlarını görmezden geldiği gibi bu olayı da görmezden geldi. Kürtlere yönelik baskılara karşı mücadele düzeyimizi yükselteceğiz. Tüm halklar için bir çözüm olan Demokratik Ulus Sistemi’yle egemen güçlere karşı mücadelemizi kazanacağız” diyerek sözlerini tamamladı.