Meslek Fabrikası Eğitmenleri: “Net bir sonuç alana kadar buradayız”

Meslek Fabrikası eğitmenleri, taşeron sistemin son bulması için eylem başlattı. Sürekli ve sigortalı iş isteyen kadın eğitmenler, Konak’taki eski belediye binasının önünde net bir sonuç alana kadar sessiz oturma eylemlerine devam edeceklerini söyledi.

Meslek Fabrikası eğitmenleri,  taşeron sistemin son bulması için eylem başlattı. Sürekli ve sigortalı iş isteyen kadın eğitmenler, Konak’taki eski belediye binasının önünde net bir sonuç alana kadar sessiz oturma eylemlerine devam edeceklerini söyledi.
RÜYA HÜSEYİNOĞLU
İzmir- İzmir Büyükşehir Belediyesi kapsamında faaliyetlerini sürdüren Meslek Fabrikası’nda sözleşmelerinin sona ermesinden dolayı işsiz kalan kadın eğitmenler, daimi iş taleplerini duyurmak adına hizmet binasının önünde eylem başlattı. Taleplerini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ileten kadınlar, net bir sonuç alana kadar eylem yapmaya devam edeceklerini vurguluyorlar. 
Kalıcı iş talepleriyle ortak bir paydada buluşan eğitmenler, taşeron şirkette belirsizliğin ve güvencesizliğin içinde değil, artık belediye bünyesinde çalışmak istediklerini yineliyor. Meslek Fabrikası emekçileri, eski belediye binası önündeki direnişlerine, sessiz oturma eylemi yaparak devam ediyor.
2017 senesinde taşeron sistemine geçildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2014 yılında hayata geçirdiği Meslek Fabrikası, büyük ölçüde İzmir halkını meslek edindirmek ve istihdam sağlamak amacıyla kuruldu. Kadınlara, gençlere ve işsiz bireylere senelik eğitimler veren,  onların mesleki ve sosyal gelişimlerine katkı sağlayan oluşum; iletişimden pastacılığa, muhasebeden dikişe kadar pek çok branşı bünyesinde barındırıyor. Meslek Fabrikası, pandemi süreci ile beraber durdurulunca, kadınlar 21 Mart itibariyle maske dikmeye başladı.  Pandemi koşullarında risk alarak canları pahasına emek vermeye devam eden eğitmenlerin sözleşmesi 28 Aralık 2020 tarihinde sona erdi. Meslek Fabrikası emekçileri, yayınladıkları basın bildirisinde sürecin tamamlanmasıyla beraber işsiz, sigortasız ve gelirsiz bir şekilde ortada kaldıklarına vurgu yaptı.
2015 yılından bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası bünyesinde muhasebe derslerine giren Sevda Anlı, devam eden eyleme ilişkin gerekçe ve taleplerini şu şekilde aktardı:
“Biz eğitmenler, halk eğitim üstünden ücretlendirme yaparak haklarımızı alıyorduk. 2017 senesinde taşeron sistemine geçiş yapıldı. Hizmet alım ihalesi ile taşeron sistem üzerinden mart ile aralık ayı içerisinde çalışıyorduk. Ücretlerimiz ve sigortalarımız taşeron firma aracılığı ile yapılıyordu. Bunun dışında ders açma, öğrenci bulma işleri kurs merkezlerimiz tarafından yapılıyordu.  Bizim bu eyleme çıkma amacımız, tamamen aradaki bu taşeron firmanın kaldırılması ve belediye bünyesinde artık daimi olarak sigortalı çalışmamıza olanak tanınması. 12 ay boyunca ders anlatıp sigortamız olsun istiyoruz. Her meslekten, branştan arkadaşlarımız buradalar. Hepimiz İzmirli vatandaşlarımıza meslek edindirerek onları hayata katmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimize tecrübe edindiriyoruz. Onları hayata katıp meslek edindirirken bizler daimi işimiz olmadan çalışıyoruz. Bu yüzden geleceğimizi göremiyoruz. Toplanmamızın sebebi de hiç ara vermeden çalışmak istemiyor oluşumuz.” 
“Faturalarımızı ödeyemeyecek durumdayız”
Esnek değil hak ettikleri gibi tam zamanlı ve sigortalı olarak çalışmak istediklerini söyleyen Sevda, bunun buraya emek veren bütün kadınların talebi olduğunun altını çizdi. Meslek Fabrikası’nın en eski emekçilerinden biri olan Sevda, en çok sınıflarında ders verdikleri zamanlarda kendilerini mutlu ve özgür hissettiklerini hatırlattı:
“İnsanlarımıza bir şeyler öğretirken, onların öz güvenini arttırırken daha çok mutlu oluyoruz. Öğrencilerimizin bir yerde çalışıyor olması bizi gururlandırıyor. Bizlerden bir şeyler alıp bir kademe yükselmiş oluyorlar. Amacımız İzmir halkına katkı sunmaya devam etmektir. İşimiz tutkumuzdur. Açıkçası biz değerlendirmenin olumlu olmasını bekliyoruz. Burada şu anda 31 eğitmen olarak hazır bulunuyoruz. Hepimizin umudu, geleceği şu an için daimi olarak sigortalı çalışmak. Ne yazık ki bir belirsizliğin içindeyiz ve kredilerimizi, faturalarımızı ödeyemeyecek durumdayız.”
“Sonuç alana kadar beklemeye devam edeceğiz”
Direnişin bir sonuca dönüşmesinde, elbette İzmir Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer’in tavrı ve kararı belirleyici olacak. Eğitmenler, kendilerine seçim öncesinde söz veren Tunç Soyer ile yüz yüze görüşmeden ve bekledikleri müjdeyi almadan, soğukta da olsa yağmurda da olsa oturma eylemlerine devam edeceklerini vurguluyor: 
“Eylemimizin 14. gününde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer isim listemizi aldı. Aynı zamanda dilekçelerimiz, talep ve görüşlerimizi de aynı gün iletme imkânı bulduk. Bize bu taleplerin değerlendirileceği söylendi. Değerlendirmenin sonucunu burada hep beraber sessizce, oturarak da olsa bekliyoruz. Eylem yaptığımız süreç içerisinde çok iyi bir yol aldığımızı düşünüyoruz. İki senedir süregelen bir mücadelemiz vardı. Başkanımızın bu mücadele sürecinden haberi olmadığı söylenmişti; ancak biliyoruz ki artık haberi var. Kadın istihdamına ağırlık veren biri olduğunu da biliyoruz. Bizler somut bir sonuç alasıya kadar da burada inatla beklemeye devam edeceğiz. Kararımız bu yönde.” 
“Amacımız sesimizi başkana duyurabilmekti”
Daimi iş taleplerini duyurmak için eyleme ilk günden bu yana destek veren bir başka eğitmen de Tülin Şaşman. Meslek Fabrikası kapsamında yiyecek ve içecek hizmetleri öğretmeni olarak görev yapan Tülin, kendilerine sunulan vaatleri ve direnişten beklentilerini şekilde aktardı:
“Başkanımız eylemlerin neticesinde bizlerle bir görüşme talep etti ve bu esnada çok güzel söylemlerde bulundu. Biz burada başkanımızın verdiği sözleri ile beraber olumlu haberleri bekliyoruz. Kendisi bize güzel ve umutlandırıcı vaatlerde bulundu. Bizler de bunların karşılık bulması adına buradayız. Zaten en önemli amacımız başkanımıza bir şekilde sesimizi duyurabilmek ve taşeron sistemine bütünüyle hayır diyebilmekti. Zaten hepimiz işsiziz şu anda. O yüzden bizler de evlerimizde beklemek yerine gelecek güzel haberi burada almak istiyoruz. Neticede eğitmen kimliğimizle bizim amacımız ve beklentimiz ortada. Daimi iş ve daimi sigorta talebimiz var. O yüzden direnişten güzel bir sonuç alana kadar bu şekilde devam edeceğiz.”