İSİG: Kaybedilen yüzlerce işçinin kimliklerine ulaşamıyoruz

İSİG Meclisi, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerle ilgili Ocak ve Şubat aylarına ait raporunu yayımladı. Meclis, deprem sonrasında ortaya çıkan tabloya dikkat çekti.

Haber Merkezi- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) Ocak ve Şubat aylarına ait iş cinayetleri verilerini raporlaştırdı. Ocak’ta 119, Şubat’ta da en az 182 işçi yaşamını yitirirken hayatını kaybedenlerden 30’u kadındı.

İSİG, 6 Şubat’ta gerçekleşen Mereş merkezli depremler nedeniyle raporunu bu kez iyi aylık yayımladı. Daha önceki raporlardan farklı olarak bu kez esas olarak deprem bölgesindeki işçi ve halk sağlığı sorunlarına değinildi.

İSİG Meclisi rapora “Deprem, iş cinayetleri, sel, yangınlar, salgın... Ölen hep biziz... Artık yeter!” başlığını atarken Şubat ayında gerçekleşen ölümler yüzde 53 oranıyla deprem nedeniyle gerçekleşti. Semsur, Mereş ve Hatay Şubat ayında ölümlerin gerçekleştiği kentlerin başında geldi.

‘Gece vardiyasında kaç işçinin öldüğü bilinmiyor’

Raporda şu ifadeler yer aldı:

“Deprem sonucu meydana gelen yıkımın tarifi yok. Bazı bölgeler neredeyse haritadan silinmiş ve birçok çekirdek aile artık aramızda değil. Diğer yandan AFAD’ın gecikmeli ve yetersiz arama kurtarma faaliyetleri sonucu birçok canımızı da enkazdan çıkaramadık. Tam olarak kaç kişinin öldüğü, isimleri belli değil. Belli ise de devlet tarafından isim isim açıklanması gerekiyor. Bu yüzden gece vardiyasında olan kaç işçinin öldüğünü bilmiyoruz.”

‘11 sene önce depreme dayanıklı değildir’ raporu verilen İskenderun Devlet Hastanesi’nde şu ana kadar 10 sağlık emekçisinin kimliğinin tespit edilebildiği belirtilen raporda “Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise 4 arkadaşımızın kimlik bilgisine ulaştık. Yine Akademi, Defne, Megapark gibi yıkılan özel hastaneler mevcut. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın kimlik bilgileri ile hangi hastanede kaç sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini açıklaması gerekiyor” denildi.

‘Sosyal cinayet’

Raporda gece vardiyasında çalışan otel, lokanta, belediye, oto tamir vb. tüm işçilere dair neredeyse hiçbir bilginin olmadığına dikkat çekilerek sadece kimi çabalarla rapora yansıyan sonuçlara ulaşıldığı ifade edildi. “Önümüzdeki günlerde araştırmalarımız devam edecek ama devlet açıklamadığı sürece kaybettiğimiz yüzlerce emekçinin kimliklerine ulaşmamız neredeyse imkânsız” denilen raporda depremdeki tüm ölümler için ‘sosyal cinayet’ kavramı kullanıldı.

Raporda son olarak şu ifadeler yer aldı:

"Dayanışma yaşatır’ şiarıyla tüm işçi sınıfı depremin ilk anından itibaren toplumsal bir seferberlik gerçekleştirdi. Maden, sağlık, inşaat, enerji... tüm mesleklerden işçi sınıfı bölükleri gerek arama kurtarma faaliyetlerini gerek tüm yaşamsal gereksinimleri hayata geçirmek için canla başla mücadele ettiler. Neoliberal dönemde devletin ve kurumlarının tüm süreçlerdeki yetersizliği gözler önüne serildi. ‘Bunlar kader planının içerisinde olan şeyler’di ve ‘helallik’ istendi. Deprem, iş cinayetleri, sel, yangınlar, salgın... Ölen hep biziz... Artık yeter!"

İSİG’e göre AKP iktidarı boyunca iş cinayetlerinde en az 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti. 2022'de her gün en az 5 iş cinayeti yaşandı. En az 1843 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.