İklim değişikliği ve çevre kirliliği zehirlenmeye yol açıyor

İklim değişikliği ve çevre kirliliği nedeniyle özellikle kadınlar olmak üzere toplum çeşitli zehirlemelere maruz kalıyor. Bu da kronik ve ciddi hastalıklar anlamına geliyor.

SUZANNE ABOU SAİD

Beyrut- Kirlilik ve iklim değişikliğinin toplum üzerindeki etkisi üzerine yapılan son araştırmalarda çevre sorunlarından en çok kadınların etkilendiği ortaya çıktı. Özellikle kadınlar olmak üzere toplum çeşitli zehirlere maruz kalıyor. Bu durum kadınların kronik ve ciddi hastalıklara yakalanmasına neden oluyor.

‘En büyük sorun bilinçlendirmenin olmaması’

Lübnan Uluslararası Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Toksikoloji Koordinatörü ve Eczacılık Doktora Programı Başkanı Dr. Behiya Şahin, çalışmalarını ve insanları bekleyen tehlikeleri ajansımıza anlattı. Kimi zorluklarla karşılaştıklarını ve sorunların çoğunluğunu toplumun bilinç düzeyi olduğunu belirterek, “Özellikle kadınlar olmak üzere toplum, etrafımızdaki zehirlerin sayısı ve çeşitleri konusunda bilinçli değil. Birçok insan bu büyük kirlilik içinde yaşadığımıza inanmıyor. Araştırmacılar ve akademisyenler olarak yaptığımız en önemli şey bilinçlendirme yapmaktır” dedi.

‘Kozmetik maddeler tehlikeli’

Maddelerinin kullanımını izleyecek bir kurumun olmadığını ifade eden Behiya Şahin, “Örneğin gıda alanında gıda güvenliği programımız yok. Uzmanlaşmış laboratuvarlarda bazı araştırma ve testler yapan Tarımsal ve Bilimsel Araştırma Enstitüsü ile gıda kalitesini sağlamaya çalışan Maliye Bakanlığı gibi bazı devlet kurumları var. Ancak bu kurumların üstlendikleri görev yeterli değil ve tüm alanları kapsamıyor. Zehirlenme veya gıda üzerine yapılan araştırmalar, üniversiteler gibi akademik kurumlarda yapılmaktadır. Üniversitemizde finansman yetersizliğinden dolayı deneysel araştırmalardan çok gözlemsel araştırmalar yapıyoruz. Öğrencilerime ilk ilettiğim şey, kozmetik ve cilt bakım ürünlerinin aşırı kullanımının tehlikeleridir” diye belirtti.

Yasaklanan maddeler

Kozmetik kullanımının tehlikelerine değinen Behiya Şahin, “Kalitesiz malzemelerin kullanılması hormonların bozulmasına neden oluyor. Bu insan vücudundaki bezlerin ve steroidlerin çalışmasını etkiliyor. Hormonlar çoğunlukla kolesterol moleküllerinden oluşur. Bu nedenle doğurganlığı etkilemektedir. Ortadoğu'da yapılan araştırmalar, çiftlerin yüzde 15 ila 20'sinin bu toksinlere maruz kalma nedeniyle düşük yapması ve hamilelik sorunları yaşamasına neden olduğunu doğrulamaktadır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi, Kanada’da ftalat maddesinin kullanımını yasakladı. Ondan önce de talk maddesi yasaklandı. Ancak ne yazık ki diğer ülkelerde hala bu maddeler kullanılmaktadır. Kanser riskini artırdığı için bebek pudrası ve talk yasaklandı. Çeşitli endüstrilerde kullanılan akrilamid maddesi de yasaklandı” şeklinde konuştu.

Sağlık sorunları

Havası ve suyu temiz olmadığı için bölgenin artık zehirlerle çevrili olduğunu dile getiren Behiya Şahin, bunun Lübnan'da büyük sağlık sorunlarına neden olduğunu söyledi. Behiya Şahin, “Deniz ürünleri fazla tüketilmemelidir. Özellikle büyük balık yemelisiniz. Beyrut Arap Üniversitesi'nde bir yıl önce kuyu suyu üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, ağır metal miktarının arttığı kanıtlandı. Sulama suyu da toprak kirliliğine neden olmaktadır” diyerek su kirliliklerinden ve kadınlara etkilerinden bahsetti. Plastik su şişelerinin yeniden kullanımına ilişkin uyarıda bulunan Behiye Şahin, mutfakta plastik yerine cam kullanımının daha iyi olacağını belirtti.

‘Kozmetik malzemelerden uzak durun’

Kadınların kozmetiklerin içeriklerini okuması, araştırma yapması, bu bileşenlerin kendi sağlıkları ve ailelerinin sağlığı üzerindeki etkilerini öğrenmeleri gerektiğine işaret eden Behiya Şahin, “Gelişmekte olan ülkelerde ilgili otoriteler şirketleri, kozmetiklerin içeriklerini açıklamaya zorluyor. En tehlikeli kozmetik malzemesi rujdur. Çünkü yutuluyor. Perma gibi uzun süreli kalıcılık sağlayan malzemelerden uzak durulması gerekiyor. Asidik maddelerden yapılan deterjanlar cildi etkiliyor. Bu maddelerin karıştırılması ise daha büyük bir tehlikedir ve solunum yolunu tıkayabilir” ifadelerini kullandı. Bu malzemeleri tamamen yaşantımızdan çıkarmanın mümkün olmadığını belirten Behiya Şahin, önemli olanın bunları sınırlı bir şekilde kullanmak olduğunu söyledi.