77 örgütten ortak açıklama: Asbeste karşı harekete geçin

Asbest nedeniyle her yıl en az 500 kişinin kanser olduğu Türkiye’de 77 örgüt deprem bölgesinde bina enkazlarından sızan tehlike için uyarıda bulundu ve alınması gereken önemleri sıraladı.

Haber Merkezi- Asbest ya da diğer adıyla amyant, lifli yapıda kanserojen bir mineral olarak tanımlanıyor. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de biliniyor. Asbestozis, asbestos solunmasıyla oluşan toz hastalığı. Gemi, inşaat ve otomotiv gibi pek çok alanda kullanılan asbest, doğru kullanılmadığı zaman insan sağlığını tehlikeye atan maddelerden biri.

Kolay tutuşmaması, sıcaklığa dayanıklı olması, ısı izolasyonu sağlaması nedeniyle sıklıkla kullanılan asbest, özellikle Türkiye’de inşaat sektörünün önemli aracı olarak görülüyor. Mereş merkezli depremin ardından yıkılan bina enkazlarının hemen hepsinde asbestin kullanıldığı düşünülüyor. Bina enkazlarından çevreye yayılan asbest deprem bölgesinde insanların yaşamlarını tehdit ediyor. 

Hastalıklara neden oluyor

Son derece kanserojen bir madde olan asbest solunum yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açıyor. Uzmanlar cilde nüfuz etmesinin de mümkün olduğunu düşünürken asbestin neden olduğu hastalıkların bazıları, akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi hastalıklar.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na (IARC) göre kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta yer alıyor. Araştırmalar örneğin Fransa’da asbeste bağlı hastalıklardan her yıl 4 bin kişinin öldüğünü gösteriyor. Birleşik Krallık'ta 1960 ve 70'lerde asbeste maruz kalmış kişilerden 120 binden fazlasının akciğer kanseri nedeniyle yakın gelecekte öleceği öngörülüyor.

2010’da yasaklandı

Türkiye’de asbest çıkarılışı ve üretimde kullanımı 2010’dan beri yasaklanmış olsa da asbest minerali hala halk sağlığını tehdit ediyor. 1983 yılından, asbest kullanımının yasaklandığı 2010 yılına kadar 500 bin ton asbestin Türkiye’de kullanıldığı belirtiliyor. Her ne kadar yasaklanmış olsa da ülkede hala kimi alanlarda asbest kullanıldığı biliniyor. Asbestin yol açtığı en önemli hastalık olan akciğer zarı ve karın zarı kanseri, Türkiye'de yılda en az 500 kişide görülüyor.

77 örgütten açıklama

Türkiye’de ekoloji, çevre, hayvan hakları örgütleri ile sendikalar, deprem sonrası kimyasal tehlikeye dair yazılı açıklama yaparak, alınması gereken önlemleri sıraladı. 77 örgütün imzacısı olduğu açıklamada, doğanın ve toplum sağlığının korunması gerektiği belirtilerek özellikle depremden sonra hafriyat dökümü ve asbest tehlikesinin halk sağlığını ve ekosistemi tehdit ettiği belirtildi.

Enkazların sulama çalışması yapılmadan hızlıca kaldırılmaya çalışıldığı ifade edilen açıklamada, yıkım ve boşaltma esnasında havaya toprağa ve suya zararlı kimyasalların karıştığı ve asbest riskine karşı koruyucu ekipmanların kullanılmadığı kaydedildi.

 Talepler ve önlemler

Açıklamada, 77 örgüt taleplerini ve alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:

 “* Depremden önce ve sonrasında belirlenmiş hafriyat depolama yerleri dışındaki tüm döküm işlemleri acilen durdurulmalıdır. Belirlenen alanların ise listesi ve konumları kamuoyuna açıklanmalı, TMMOB, kent/ekoloji örgütleri ve yerel temsilcilerin bu alanları denetlemesine izin verilmelidir. Çok sayıda kimyasal içeren enkaz atıkları, tehlikeli atık depolama şartlarını karşılayan, sızdırmazlığı sağlanmış depo alanlarında tutulmalıdır.

 * Enkaz kaldırma işlemleri sulama yapılarak, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından gerekli önlemler alınarak sermaye odaklı değil ekolojik dengeyi koruyan, emekçilerin hayatını koruyacak bir biçimde yapılmalıdır.

 * Yıkılan ve hasarlı evlerin asbest ve başkaca tehlikeli madde içerip içermediğine dair envanter kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

 * Asbest ve tehlikeli kimyasal içeren hafriyatlar bilimsel yöntemler ile ayrıştırılıp bertaraf edilmeli, yaşam döngüye zarar vermeyecek biçimde depolanmalıdır.

 * Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığı başta olmak üzere, enkaz kaldırma ve döküm çalışmalarından sorumlu kamu kurumları ile ekoloji örgütleri, meslek odaları, kent konseyleri, sendikalar vb. yerel tüm öznelerin içinde olduğu şeffaf işleyen ortak koordinasyonlar kurulmalıdır.”

 İmzacılar

 Asbest Söküm Uzmanları Derneği, Aydos Ormanı Savunması,Artur Çevre Platformu (ARÇEP), Antalya Vegan Platformu ,Atakent Kadın Meclisi, Ayvalık Tabiat Platformu, Bakırtepe Çevre Platformu, Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Merkezi (BTS), Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP), Burak Özgüner Hayvan Hakları Çalışma Merkezi (BURHAK), Bursa Su Kolektifi, Büyük Menderes İnisiyatifi (BMİ), Çepeçevre Çevre Haberleri Ajansı (ÇHA), Çeşme Çevre Platformu, Datça Demokrasi Platformu, Doğanın Çocukları Deneye Hayır Derneği, Dört Ayaklı Şehir, Divriği Yaşam ve Doğa platformu,Ekoloji Birliği, Ekoloji Politik, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Fenerbahçe Kalamış Dayanışması, Gaia Dergi, Gazhane Çevre Gönüllüleri, Göztepe Kooperatifi , Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Haliç Dayanışması, Halkevleri Ekoloji ve Kent Çalışmaları, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Hayvanlara Adalet Derneği, Haydarpaşa Dayanışması, Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi, İklim Adaleti Koalisyonu, İkizdere Dernekler Federasyonu, İzmir Yeşil Gelecek Derneği, İkizköy Çevre Komitesi, Kadıköy Kent Dayanışması, Kadıköy Kooperatifi , Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, KAYY-DER Kültür Derneği Kızderbent Savunması, Kuzey Ormanları Savunması,Kuzguncuk Kooperatifi,Kuşadası Çevre Platformu, Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi,Maltepe Kooperatif Girişimi,Malatya Çevre Platformu, MAYADER Mahalle Yaşam Derneği, Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Munzur Koruma Kurulu (DEDEF, Muğla Çevre Platformu, ODTÜ çevre topluluğu, Polen Ekoloji, Sarıyer-Büyükdere Gıda topluluğu, Samandağ RES Karşıtı Mücadele, Sivas Konfederasyonu Çevre ve Ekoloji Komisyonu (Sivkon), Tarlabaşı Dayanışma, TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Vegan Derneği (TVD, Validebağ  Direnişi, Validebağ Savunması, Validebağ Gönüllüleri, Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma Ve Geliştirme Derneği (VAN ÇEVDER), Veganizm Özgürlüktür Platformu, Uluslararası Çevre Gazetecileri Derneği (UÇE), Yaşam ve Dayanışma Yolcuları, YerDeniz Kooperatifi, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi , Yeni Foça Forum, Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu ,Yeşil Direniş Ekoloji ve Yaşam Gazetesi , Yunuslara Özgürlük Platformu.