Kadın dengbêjlerin görülmeyen yaşamı - 4
Sanatın birçok yerinde yer alan dengbêj bir kadın: Gulbihar Sesiyle birçok genç kadına dengbêjliği sevdiren Gulbihar, ardından yüzlerce klam bıraktı. Ses sanatçısı olarak tanınsa da, aynı zamanda sinema ve tiyatro sahnelerinde oynayan ilk Kürt kadındır.
Sanatın birçok yerinde yer alan dengbêj bir kadın: Gulbihar
Sesiyle birçok genç kadına dengbêjliği sevdiren Gulbihar, ardından yüzlerce klam bıraktı. Ses sanatçısı olarak tanınsa da, aynı zamanda sinema ve tiyatro sahnelerinde oynayan ilk Kürt kadındır.
Haber Merkezi – Gulbihar diğer adıyla Fatma Ehmed, 1929’da Hakkari’nin Marşmeun köyünde dünyaya geldi. Aslen Federe Kürdistan Bölgesi’nin Dihok kentinin Amidiyê ilçesindendir. Bütün engellemelere rağmen Botan ve Behdinan’daki yurttaşların gidiş gelişleri engellenememiştir. Gulbihar’ın ailesi de Behdinan’dan Hakkari’ye geçerler. Gulbihar henüz çocukken Behdinan’a dönen ailesi daha sonra ise Bağdat’a giderler. Küçük yaştan itibaren klamlara ilgi duyan Gulbihar, bu nedenle her zaman arkadaşlarının arasından klam söylerdi. Meryem Xan, Dayika Cemal, Nesrin Şerwan, Fewziye Mihemed, Gulizar, Elmas Xan, Nazdar ve Esmer Ferhad gibi kendisinden önceki dengbêjleri sürekli dinlerdi. Zaman içerisinde sesine hakim olmayı başaran Gulbihar, daha sonra tanınmaya ve beğenilmeye başlanır. 1960 yılında büyük şölenlerde ve resmi sahnelerde yer alarak klamlarını seslendirmiştir. Sanat alanında tanınmaya başladıktan sonra Gulbihar adını kullanmaya başlar ve dünya sanatında Gulbihar olarak bilinir. Sanat yolculuğunda yeni bir modern bir müzik stili oluşturur. Birçok engelleme ile karşılaşmasına rağmen dengbêjliği sürdürmeye devam etmiştir.
Sanat alanında önemli gelişmeler sağladı
Dengbêjliğin yanı sıra ayı zamanda tiyatro ve sinema alanında da kendini geliştiren Gulbihar, 1949 yılında Arap sanatçılarıyla birlikte dünya tiyatrosuna girer. O dönem Arap toplumu içinde de sanat alanında yer alma cesareti gösterecek kadın sayısı neredeyse yok denilecek kadar azdı. Özellikle Behdinan bölgesinde sanat anlamında önemli gelişmeler sağlayan Gulbihar, kadınların sanat alanına yönelmesinin önünü açtı.
Bağdat Radyosu’na geçti
Tiyatro çalışmalarının ardından Gulbihar bu sefer sinema alanına yönelir. “Kırmızı Gül”, “Fırat’ın Gelini”, yayınlanmayan “Halk İçin” Arap filmlerinde oynadı. 1960 yılına kadar ağırlıklı olarak Arap sanatçılarla çalıştı. Oyunculuğun yanı sıra Arap sanatçılarla birlikte sanat kursları gruplarında da yer aldı. Bu başarıları nedeniyle Kürt sanatı içinde önemli bir yere sahip oldu. 1960 yılından sonra Bağdat Radyosu çalışanlarını tanıdıktan sonra radyoda çalışmaya başlar. 1962 yılında “Kure Gunde Bjinda, Darê Heyîzeran” ve “Lawê Mino Kifşo Dinava Lawan de” parçaları kayıt altına alındı ve sürekli dinlenen parçalar oldular. Bu parçalarla Kürtler arasında tanınmaya başlanan Gulbihar, işine çok düşkündü ve klam sözleri üzerine de çok çalışma yapmıştır. Sesi ve içten seslendirdiği parçalar insana tarihi bir yolculuk yaptırıyor. Birçok Kürt sanatçı ile şarkı söylemiş ve diğer sanat çalışmaları içinde yer almıştır. Bunlardan biri de Hozan Dr. Ebdulbaqi Mayi’dir. Birlikte “Destê Xwe Bîne Ey Heval Da Serkevîn bi Çîn Silal” parçasını 1970 yılında yazmışlar.
Parçalarında toplumsal mesajlar var
Gülbihar’ın 300 parçasında toplumsal mesajları bulmak mümkün. “Zembîlfiroş bi Îsa Berwarî re”, “Ez keçim keça Kurdanim bi Semîr Zaxoyî re”, “Xalxalukê bi Tehsîn Teha re” ve birçok parçasında bu mesajları barındırıyor. Gulbihar’ın stili o yıllara göre yeni bir stildi ve kendisinden sonra gelen nesiller için bir temel oldu. Birçok genç kadın onun seslendirdiği parçalar sayesinde dengbêjliği sevdi.
Felç geçirir
Bağdat Radyosu’ndaki çalışmalarının ardından 2005’te Duhok’a geri döner. Behdinan’a ulaştığında bir röportajında “Şimdi taşın kendi yerinde daha ağır olduğunu anlıyorum” demiştir. 2008’de felç geçiren Gulbihar, 2010 yılında yaşamını yitirir. Bugün hala çok sayıda kadın onun sesi sayesinden dengbêjliğin peşinden gidiyor.
Yarın: Su gibi sesi ile dengbêjler kervanına katıldı