Dünyayı değiştiren devrim ve kadınlar -1-

Ekim Devrimi 105 yaşında. Toplumsal yaşamın bütün ilişkilerini yeniden yazan devrim kadınların hayatlarının da tüm dünyada kökten değişmesini sağlamıştır.

SARYA DENİZ

Haber Merkezi -  Takvim yaprakları 25 Ekim 1917 tarihini gösterdiğinde Bolşeviklerin önderliğinde ayaklanan Rus işçi sınıfı Kışlık Saray’a girdi. O gün Ekim Devrimi’nin adı tarihe yazıldı. Rusya’da Gregoryen takvim kullanıldığı için günün adı Ekim Devrimi olarak kaldı. Ekim Devrimi, kendisiyle birlikte kadınların, ezilenlerin, işçilerin yaşamında bir çığır açtı. Her ne kadar 1920’lerin sonrasında yönünü ‘Reel sosyalizm’ olarak isimlendirilen sürece evriltmiş ve fikrin özündeki yani sosyalizmin özündeki “doğrudan demokrasi” bir kenara bırakılmışsa bile bu dosyamızın konusu olmaktan şimdilik uzaktır. Çünkü rotası her ne kadar saptırılmış olsa da çıkışı itibariyle üzerinden asırdan fazlası geçse de emperyal güçler üzerindeki korkulu etkisi, işçi sınıfı mücadelesindeki tesiri tazeliğini koruyor ve Ekim Devrimi her yıl kutlanmaya, bugüne ışık tutmaya devam ediyor.

İşçi sınıfının yeni bir toplum kurmak için yönetime el koymaları, ‘zincirlerini kırmaları’, yönetimi kendi ellerine almaları ve dünyanın ‘ilk proleter devleti’ mülkiyet ilişkilerinin dizaynından çok öte bir anlam taşıyordu. Bu anlamın kadınlar için ifade ettikleri daha fazlaydı. Yeni bir toplumun temelleri atılırken aynı zamanda kadının toplumda eşit birey olması ekonomik, hukuksal ve toplumsal anlamda sağlanmalıydı. Ekim Devrimi toplumsal yaşamın bütün ilişkilerini yeniden yazılabileceğine inancı ve bu kökten değişimin temelinin atılabilmesine dair gücünü oluşturması kadınlar açısından da geçerli olmuştur. Ekim Devrimi’nin inşasının kadınlar açısından önemi sadece kadınlara birkaç hak verilmesi değil aynı zamanda bu kökten değişimdir.

Çarlık Rusya’sında yok sayılan kadınlar

Çarlık Rusya’sında kadınlar toplumda ve aile içinde tamamen haklarından mahrumdu. Kadınlar yönetim, din ve eş baskısı altında ve onların sınırları çerçevesinde yaşayabiliyordu. O dönem kadın ve erkeklerin rollerinin katı bir şekilde çizildiği ve toplumun aşırı geleneksel olduğu söylenebilir. Çarlık Rusyası kadınlara ‘doğum makinesi’ olması dışında bir rol vermezken, kadınların açıkça eşleri tarafından dövülmesine izin veren Çarlık yasalarından okuma yazma oranın düşük olması zaten kötü olan yaşam koşullarında kadın işçilerin görülmemiş eziyetlere maruz kalması evlilik adı altında kadınların kölece çalıştırılması o döneme verilebilecek örneklerden yalnızca bir kaçı.

Bolşevik Parti’ye üye oldular

1914 yılında savaşın başlamasıyla birlikte erkeklerin savaşa çağrılması ve akabinde onlardan boşalan sanayiye kadınların getirilmesi, kimi değişimlere neden oldu. Buradaki zihniyet asla kadınların ekonomik üretime kazandırılması olmadığı gibi dünya savaşına sürülen erkeklerden boşalan sanayi tezgahlarında sömürülmesi sırası kadınlara geldiğine işaretten başkası değildi. Erkeklerden boşalan alanlara kadınlar geçti ve kadınların üçte biri ağır sanayide çalışmaya başladı. Boşevikler parti programlarında bu kadınların sorun ve ihtiyaçlarına çözüm bulmaya çalıştı.

“İşçi Kadın” kadınlarla ilgili ilk yazılı çalışma

Kadınların eşit ücret, çocuk bakımı, yuvaların açılması gibi öncelikli talepleri üzerine çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar sonunda kadın işçilerin nerdeyse çoğu devrimden önce Bolşevik Parti üyesi oldu. Emekçi kadınların sorunlarıyla ilgilenenler arasında Krupskaya, Aleksandra Kollontay isimleri öne çıktı. Krupskaya’nın “İşçi Kadın” başlığını taşıyan 28 sayfalık kitapçığı o dönem kadınlar ile ilgili basılan ilk çalışma oldu. Çalık Rusya’sında işçi kadınların yaşamlarını ve çalışma koşullarını anlatan Krupskaya,  kadınların kurtuluşunun işçi sınıfının kapitalizmi yıkmasıyla sağlanabileceğini belirtir.  

‘Ekim Devrimi’ denilince akla ilk gelen kadın isimler Nadya Krupskaya, Inessa Armand ve Aleksandra Kollontay gibi isimleridir. Ekim Devrimi’ne giden süreçte kadınların payı yadsınamaz. Kadınların ortak gücünü bir araya getiren ve kadınları sosyalist mücadeleye kazandıran Bolşevik Parti’nin varlığı da kadınlar için yine hiç şüphesiz büyük bir olanaktı.

Yarın: Dünyayı değiştiren devrim ve kadınlar -2-

Devrimle neler değişti?