NuJINHA ile yeniden başlıyoruz

Kadın hakları temelli ya da kadın odaklı habercilik yaygın medyada temsil edilme ve kadınlığın inşa edilme biçimlerine karşı geliştirilmiş olan bir hak haberciliği türüdür. 
Zira haber, ataerkil düzen ve zihniyet yapılarına referansla iş görüyor ve bu haliyle son derece eril ve cinsiyetçi bir doğaya sahip. 
Feminist medya, uzun zamandır bu alana eğilerek kadınların medya aracılığıyla ikincilleştirilmesini, değersizleştirilmesini, şeytanlaştırılmasını, görmezden gelinmesini teşhir ediyor.
“Kadının medyada temsili” tartışmasını başlatan medya çalışmaları, medyadaki kadın temsillerinin dönüşümü için müdahalelerde bulunuyor. 
Tüm dünyada ataerkil baskıcı, muhafazakar erkek iktidarlarına karşı son zamanlarda artan mücadele büyük bir etki yaratıyor. Şili örneğinde de olduğu gibi mücadele erkek iktidarlara geri adım attırıyor. Kadınların dünya çapındaki yükselen mücadelesi medya alanında da kendisini göstermeye başladı. 
Kişisel bloglardan değişik mecralarda çalışan kadınlara kadar farkındalık ve erkek egemen medyanın kadına biçtiği rolü teşhir eden yayıncılıkların örneklerini görüyoruz.
Ancak bizim için asıl sorun ataerkil iktidarları, bunun medyaya yansımasını teşhir ederken yerine neyi koyacağımızdır. 
Bu noktada Ortadoğu’da yaşayan bir grup kadın gazeteci olarak, cinsiyetçilikten arınmış haber dilini oluşturmak için uzun zamandır tartışma yürütüyoruz. 
Tartışmalarımızda geçmiş kadın medya deneyimlerinden faydalanmak kadar bu miras ile yeni bir dili nasıl oluştururuz konusunda belli bir mesafe kaydettik.  
Kadının nasıl giyineceği, nasıl konuşacağı, kaç çocuk doğuracağı, kürtaj yaptırıp yaptırmayacağı, çalışıp çalışmayacağı ve bedenini nasıl tarifleyeceği konusunda ‘akıl’ veren ataerkilliğe karşı evrensel kadın dilini oluşturacak bir yayın çizgisini esas alıyoruz. 
Bunu yaparken bulunduğumuz coğrafyadaki örnekleri inceleyerek, sıfırdan başlamak değil, mevcut miras üzerinde yeni bir kadın yayını oluşturmayı planladık. 
Bilindiği gibi 2012 yılında Diyarbakır’da kurulan ve kadın haberciliği konusunda belli bir aşamaya gelen JINHA (Kadın Haber Ajansı) Türkiye devleti tarafından kapatıldı. 
Kadın haberciliğine dair önemli bir değeri olan bu ajansın kapatılması feminist medyanın ve kadın mücadelesinin susturulma çabasının bir parçasıydı.
Her ne kadar Kürt kadınları tarafından kurulmuş olsa da JINHA bu coğrafyada yaşayan halklardan ve inançlardan tüm dünya kadınlarının ortak mirasıydı. 
Bunun bilinciyle yeni bir yayın hazırlarken bu mirasa sahip çıkmak için ismimizi NuJINHA olarak belirledik. 
Arapça, Kürtçe, Farsça, Türkçe ve İngilizce yayın yapacak olan NuJINHA Kahire’den İstanbul’a, Tahran’dan Kabil’e, Beyrut’dan Şam’a, Qamişlo’dan, Sana’ya, Bağdat’an Rabat’a kadar sınırları aşan ve kent kent kadın tarihi, yaşamı ve geleceğine odaklanan bir yayıncılığı esas alıyor. 
İsveç merkezli Kadın Medya Kültür Vakfı ile ortaklaşa başlatmış olduğumuz ajans yayınımız
ile kadının medyada ‘temsiliyetsizliği’ne karşı yeni bir temsil biçimi oluşturmak ve tüm kadınların sesi olmak istiyoruz. 
Dolayısıyla NuJINHA özgürlüğe/maviye uzananları etrafında toplayarak yol almaya devam edecek. Dil, din, renk ve inanç ayrımı gözetmeden, ‘kadın ulusu’nun sesi olmayı sürdürecek. 
Logosundan tutalım, sitesindeki kategorilere, haber formatına kadar kadın-erkek, insan-doğa, halklar, toplumlar ve sınıflar arasındaki eşitliğe dek, herkesin birbirini ötekileştirmeden bir arada eşit, özgür yaşayabileceği ve böyle bir yaşam biçimine kadınların öncülük edebileceği perspektifi barındırıyor. 
Bir renk tercih etmek zorunda kalmış olsak da, tüm renkler kadınların ve kadınlar her renge kendi anlamını katabilir anlayışıyla hareket ettik. O renge yerleştireceğimiz kadın hikayeleri, portreleri, sevinçleri, hüzünleri, trajedileri, sesleri, başarıları anlamını versin istedik.
Bu hayalimizde bize ortak olmak ve destek vermek isteyen tüm kadınlarla birlikte yeni bir yola koyuluyoruz.