Yün dokumacılığı mirasını 40 yıldır gelecek nesillere taşıyor

Annesinden aldığı ilham ile çocuk yaşta yün dokumaya başlayan Dêrezorlu Şemsa El Hemûd, 40 yıldır yün dokumacılığı mirasını gelecek nesillere taşıyor. Şemsa El Hemûd’un tek isteği ise bu kültürün yok olmaması.

ZEYNEB XİLÊF

Dêrezor – Yün dokumacılığı, teknolojik gelişime rağmen kadınlar tarafından sürdürülen bir miras. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrezor kentinin doğu köylerinde yaşayan kadınlar da yün dokumacılığı yaparak, bu mirasın nesilden nesile aktarılmasını sağlıyor. Bu kadınlardan biri olan 55 yaşındaki Şemsa El Hemûd, 40 yılı aşkın süredir yün dokumacılığı yaptığını söylüyor. Yün dokumacılığı kültürünün yok olmasını istemediğini belirten Şemsa El Hemûd, kültürün gelecek nesillere taşınmasında da rol oynuyor.

İlhamı annesinden aldı

Şemsa El Hemûd, “Geleneksel dokuma sanatını çocukluğumda öğrendim ve çok sevdim bu sanatı. Bu sanatı öğrenmemde ve geliştirmemde bana ilham veren annemdi. Annemi sürekli izlerdim ve yün dokumayı nasıl yaptığını, tekniklerini öğrenmeye çalışırdım. Bende yavaş yavaş yapmaya başladım. Yaptıkça ortaya şekiller çıktı ve bu sevinç ile yün dokumaya devam ettim” diyor.

‘Yün dokumacılığı mirası korunmalı’

Ortalama 20 gün veya bir ayda yatak yaptığını dile getiren Şemsa El Hemûd, her mesleğin bir zorluğunun da olduğuna dikkat çekiyor. Günlük 6 saat çalıştığını sözlerine ekleyen Şemsa El Hemûd,

“Uzun süre çalıştığım için ellerim ve sırtım ağrıyor. Ama ne yazık ki el emeği ile yaptığımız bu şeyler artık pek çok kişi tarafından istenmiyor. Eskiden her evde bu kültür yaşatılıyordu ama artık makinalar çıktı…” diyerek yaşadığı hüznü paylaşıyor.  Şemsa El Hemûd, son olarak yün dokumacılığı mirasının korunmasını gerektiğinin altını çiziyor.