Yıkılan okula hayvanlarıyla birlikte sığındılar

Dört çocuk annesi Zehra Mihemed Elo, Til Temir’in Til Nesri köyünde savaş nedeniyle yıkılan bir okulda yaşama tutunmaya çalışıyor. Zehra Mihemed Elo, başka çarelerinin olmadığını söylerken bir yandan da köylerine geri dönmek istediklerini ifade ediyor.

 
SORGUL ŞÊXO
Hesekê- Siviller dünyanın her yerinde hegemon güçlerin yaptığı ittifak ve anlaşmaların kurbanı oluyor ve onurlu yaşamdan tutun okuma hakkına kadar çok sayıdaki haklarından mahrum bırakılıyorlar. Özellikle de insanca yaşam hakları ellerinden alınıyor. Kuzey ve Doğu Suriye, farklı halkları ve kutsal din çeşitliliği ile tanınıyor. Kuzey ve Doğu Suriye'yi küçük bir Ortadoğu olarak tanımlamak yanlış olmaz. Çünkü tüm halklar Demokratik Ulus projesinin uygulanmasında birlik olup, dini ve milli bütün örf, adetlerine ayrım gözetmeksizin sahip çıkıyor. Yine ayrım yapmaksızın tüm halklar kendi bayram, şölenlerini geleneklerine göre yaşayabiliyor. Bu da Rojava Devrimi’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yayılmasının ürünü. Bölgenin tüm güzelliğinin yanı sıra bölgeye saldırılarda durmak bilmiyor. Cebhet El-Nusra’dan tutun IŞİD’e ve Türkiye’ye kadar, bölgede operasyonlar devam ediyor. Şubat 2015'te IŞİD, Türkiye ile işbirliği içinde Til Temir ve köylerine operasyon gerçekleştirdi. Habur Nehri boyunca uzanan köylerde yaklaşık sekiz Süryani kilisesi bombalandı ve onlarca okul yıkıldı. Türkiye’nin operasyonları nedeniyle yurttaşlar, o süreçte yıkılan bu okullara yerleşerek yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. 
Okullara sığınıyorlar  
Uluslararası anlaşmalara göre hastane, okul, yerel altyapı ve sivil alanların hedef alınmaması gerekiyor. Ancak ne IŞİD ne de Türkiye bu anlaşmalara uymayarak, bu tür yerlere operasyon yapıyor. Tüm dünyada okulların eğitim yeri olduğu bilinmesine rağmen, Kuzey ve Doğu Suriye’de Türkiye’nin operasyonları nedeniyle yıkılan okullar, sığınma yerlerine dönüştürülmüş durumda. Um El-Kef köyünden olan Zehra Mihemed Elo'nun ailesi, yaklaşık iki yıldır Türkiye ve ona bağlı güçlerin bombardımanı nedeniyle Til Nesri köyündeki okulda yaşıyor.
İnsanlar ve hayvanlar birlikte yaşıyor
Fotoğraf ve görüntüler okulun ne kadar zarar gördüğünü gözler önüne seriyor. Okulun yıkılan tarafını Zehra Mihemed Elo, eşi ve onlarla birlikte okula Erişa köyünden sığınan iki aile çamur yaparak taşlarla onarım yapmaya çalışıyor. Neredeyse yıkılmakta olan duvarlar ve duvarın çatlaklıklarından sızan hava nedeniyle ısınma konusunda zorluk çekiyor aileler. Tabi okul sadece siviller için sığınma yerleri değil aynı zamanda hayvanları beslemek için ahır olarak da kullanılıyor. Okullara sığınan yurttaşlar hayvanlarıyla birlikte yaşamak zorundalar. Bütün zorluklara rağmen Zehra Mihemed Elo, yemeğini kuş ve güvercinlerle paylaşıyor. Zehra Mihemed Elo’nun kuşlara yaklaşımı bize kuşların onu anneleri gibi gördüklerini gösteriyor. 
Üç yıldır köyden çıkmışlar
Evinin yol kenarında olduğunu ve sürekli bombardımanlara maruz kaldığını anlatan Zehra Mihemed Elo, bu nedenle köyden çıkmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Tüm anılarını ardından bırakarak çocuklarına daha güvenli bir yaşam sunmak için köyden çıktıklarını ifade eden Zehra Mihemed Elo, “Türk devleti yaşamdan tat almamıza izin vermediler. Üç yıl olacak köyden çıkmışız. Bombardıman nedeniyle bir yıldır köyümü görmemişim. Evinin yıkıldığını görmek insanı çok üzüyor” dedi. 
“Topraksız yaşayamayız”
Okula nasıl sığındıklarından söz eden Zehra Mihemed Elo, “Önce Hesekê’ye gittik. Ancak ev bulamayınca okula sığındık. Okulu onarmaya başladık ve temizlemeye başladık. Daha sonra da yerleştik. Geçen kış okulun duvarları çok yıkık olduğu için bizim için zorlu geçti” diye belirtti. Köyünü bırakmak istemediğini ve köyünü çok özlediğini ifade eden Zehra Mihemed Elo, “Balık susuz yaşayabilir mi? Tabi ki de yaşayamaz. Bizlerde köyümüz olmadan yaşayamayız. Topraksız olan onursuz olur. Toprak en az su kadar önemlidir” diye konuştu. 
Eğitimsiz bir nesil yetişiyor  
Operasyonlar nedeniyle çocuklarının geleceklerinin ellerinden alındığını vurgulayan Zehra Mihemed Elo, “Yerleştiğimiz köyde de okul yok. Buradaki okullarda yıkılmış. Eğitim görmeyen bir nesil yetişiyor. Bu gelecek için bir tehlikedir. Bu okulda eğer şimdi eğitim verilseydi kalmazdık. Gerekirse çadırda kalırdık yeter ki çocuklar okusun” diye ifade etti. Sadece kendilerinin değil aynı zamanda hayvanlarının da kendileriyle birlikte okulda kaldığını sözlerine ekleyen Zehra Mihemed Elo, bu durumdan memnun olmadıklarını ancak yapacak başka bir şeylerinin olmadığını vurguladı.