'Yıkık duvarlarımıza yaslanacağız ama topraklarımızı terk etmeyeceğiz'

Hesekê Kantonu Til Temir ilçesi kadınları, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında Türk işgaline geçit vermeyeceklerini belirterek, "Yıkık duvarlarımıza sırtımızı yaslarız fakat düşmana bel bağlamıyız” diyerek topraklarını terk etmeyecekleri vurgusunu yaptı.

Hesekê - Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'de Demokratik Ulus Projesi'ni benimseyen halklara yönelik soykırım politikası uyguluyor. Türk devleti 19 Kasım’da Kobanê, Dêrik, Şehba, Dirbesiyê, Şera ve Zirganê bölgelerine dönük başlattığı bombardımala hastane, okul, gaz ve petrol fabrikaları olmak üzere birçok yaşam kaynağını hedef aldı. Saldırılar altında yaşayan halk ve Özerk yönetim kimi tetbirler aldı. Hesekê Kantonu Til Temir ilçesinde yaşayan kadınlar, aldıkları tedbirleri anlattı.

‘İmha politikası uygulanıyor’

Kobanêli olan ama uzun bir süredir Til Temir’de yaşayan Semîra Şukrî, Türk devletinin Kürdistan’ın dört bir parçasında sistematik bir savaş yürüttüğünü belirterek, "İnsanlık artık böyle bir adaletsizliği kabul etmemeli. Topraklarımızı işgal etmek isteyen düşmana karşı, tüm kaynaklarımızı düşmanın saldırılarını yenmek için kullanmalıyız. Bölgenin altyapısının, gaz ve petrol tesislerinin yok edilmesi, imha politikalarından biridir. Türk devleti Kürt kazanımlarını hazmedemiyor ve Kürtlerin hep köle olarak kalmasını istiyor. Ancak Kürtler eskisi gibi değil. Bizler başkasının toprağında yaşamaya razı değiliz. Kimliğimizle ve gücümüzle kendi topraklarımızda yaşamak istiyoruz” dedi.

‘Kürtler varlıklarını kabullendirdi’

Devrim sonrasında özgür bir sistem kurduklarını belirten  Semîra Şukrî, artık esareti kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “Özgürlüğü elde etmek uğruna canımızı vermeye hazırız. Esareti kabul etmiyoruz. Kürtlere her türlü imha ve soykırım politikaları uygulandı ama Kürtleri yok edemediler. Kürt ayaklanmaları her zaman katliamlarla bastırılmaya çalışıldı ama Kürtlerin sesi tüm dünyaya yayıldı. Bugün yeryüzünde kırılmaz bir gücümüz var, YPJ ve QSD var, bu toprakların savunucuları can veriyor. Bugün ayakkabılarını günlerce çıkarmayan binlerce savaşçı var, tek amaçları bu halkın değerlerine sahip çıkmak. Kürt halkını kimse yok edemez ve düşmana olan öfkemiz her geçen gün daha da artıyor" diye kaydetti.

‘Sırtımızı Amerika ve Rusya’ya yaslamayız’

Amerika ve Rusya’nın Kuzey ve Doğu Suriye politikalarının berrak olmadığını dile getiren Semîra Şukrî, "Bu iki güç bölgede bulunuyor ve gerçekleşen son saldırılarda onların da parmağının olduğunu düşünüyorum. Rusya ve Amerika'ya güvenmiyoruz, bugün askeri güçlerimiz YPJ-QSD’ye güveniyoruz. Yıkılan duvarımıza sırtımızı yaslarız fakat işgalcilerin duvarlarına sırtımızı yaslamayız. Kürdistan dağlarından inen birçok savaşçı Rojava'da topraklarında su içmeden hayatını kaybetti. Halkımız liderlerine ve savaşçılarına sahip çıkmalıdır. Bugün birlikte varız" diye ifade etti.

 ‘Alternatifler ürettik’

Savaşa göre hazırlıklarını yaptıklarını ve alternatif yollar ürettiklerini kaydeden Îlhman Yûsif ise, "Her gün saldırılarla karşılaşıyoruz, savaş kapımıza kadar geldi, bu yüzden biz de tedbirlerimizi aldık. Karşılaştığımız ambargolara, gaz temin etme sıkıntısı konusunda bizde alternatif yolar ürettik. Tandırlar yaparak ekmek ihtiyacımızı gidereceğiz. Savaş çıktığında tüm yollar kesilecek ve etrafımız sarılacak, bu yüzden küçük bahçeler yaptık. Su bize yetmiyorsa ağaç yaprakları ve yağmur suyu da içeceğiz. Ayrıca tuzlu su kuyuları da açtık. Elok istasyonunun suyu uzun süredir kesildiği için kuyu kazdık. İşgalci Türk devleti bize karşı yüzlerce suç işledi, çocukları yetim bıraktı, altyapımızı hedef aldı, her şeyimize zarar verdi" diye konuştu.

'Çaresiz bir halk değiliz'

Savaş konusunda tecrübeli olduklarını ve hiçbir zaman çaresiz olmadıklarını söyleyen Îlham Yûsif, “Biz bir olay karşısında birden bire şaşırıp çaresiz kalan halklardan değiliz. Böyle bir şeyle karşılaşacağımızı biliyorduk, bu yüzden tedbirliyiz ve her zaman savaşa hazırız. Bugün savaşçılarımıza sahip çıkarak, onlara gerekli imkanları sağlamalıyız. Topraklarımızı koruyarak, yaraları savaşçılarımızı tedavi edeceğiz. Onlar bizim için mücadele ediyor, biz de onlar için mücadele edeceğiz. Bilikte topraklarımızı savunup başarı elde edeceğiz” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.