ROBARÎN BEKIR

Şehba – Türkiye’nin saldırıları nedeniyle Efrin halkı yaklaşık 4 yıl önce topraklarından göç etmek zorunda bırakıldı. Saldırılar nedeniyle yönünü Şehba’ya veren Efrin halkı, günlük hayatın tüm zorluklarına ve engellerine karşı yaşam mücadelesi veriyor. Efrin halkının en büyük hayali ise bir gün doğdukları topraklarına geri dönebilmek. 

“Şehba’da çok sayıda kamp kuruldu”

Efrin Kantonu Meclisi Toplumsal İşler Komisyonu Üyesi Şêrîn Ehmed, Özerk Yönetim’in Şehba’ya göç eden Efrinlilere yönelik hem kampta hem ilçede gereken desteği verdiğini söyledi. Efrin halkının kendi topraklarında rahat bir yaşam sürdüğünü ancak göçle birlikte zorluklar yaşadığını belirten Şêrin Ehmed, “Şehba, DAİŞ militanlarının kontrolü sırasında çok sayıda çatışmaya sahne oldu. Verimli bir bölgeye sahip olan Şehba’da kurulan Özerk Yönetim, tüm imkanlarını seferber etti. Ayrıca Özerk Yönetim, Efrin halkına ücretsiz tahıl gevrekleri, ekmekler ve yemek sepetleri dağıtarak destekte bulundu. Kürt Kızılay’ı, Evrin Hastanesi'ne ve sağlık merkezlerinin açılması da buna dahildir” diyerek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

“Yıkılan evler yeniden inşa edildi”

Özerk Yönetim’in bombalama sonucu yıkılan çok sayıda evi yeniden inşa ettiğine dikkat çeken Şêrîn Ehmed, sözlerine şöyle devam etti: “Kanalizasyon yapımının yanı sıra seyyar tanklar ve su depoları ile köylere su ulaştırmanın yanı sıra halka yardımcı oldu. Halk birçok malzemeyi ve ihtiyacını temin etmekte zorlanıyor. Suriye rejiminin kantona uyguladığı kuşatma sonrası Kuzey ve Doğu Suriye yönetiminden gelen yardımlar için para istiyorlar. Amaçları kamptaki insanları yok etmek. Efrin halkını nasıl yerinden yurdundan zorla çıkardılarsa onları buradan da tahliye etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bütün zorluklara rağmen Efrin halkı direniyor ve Özerk Yönetime destek veriyor. Ayrıca Şehba’ya geldiğimizde sahra gibiydi ama biz burayı yeşillendirdik, çünkü Efrîn halkının kültüründe tarım ve yeşil alan önemli."

"Efrin halkı işgale karşı direniyor"

Birçok arkadaşını savaş sürecinde yitirdiğini sözlerine ekleyen Şêrîn Ehmed, "Kız ve erkek arkadaşlarımız burada şehit oldu ve bu temelde her zaman mücadele edeceğiz ve teslim olmayı asla kabul etmeyeceğiz. Anavatanımız Efrîn'e dönene kadar Şehba'da her zaman direneceğiz. Halkımızı destekliyoruz, onlar için elimizden geleni yapıyoruz ve halk bunun farkında. Halk, bu yapılan kuşatmanın Suriye rejiminin gerçekleştirdiği kuşatma olduğunu biliyor. Şêrawa ve Şehba ilçelerine bağlı köyler, işgalci Türk ordusu ve çeteleri tarafından her gün saldırı ve bombardımana uğruyor ama Efrin halkı direniyor" şeklinde konuştu.

“Bir gecede hayatımız cehenneme döndü”

Kamplarda yaşayan kadınlardan Ferîda Bekir de, 18 Mart 2018'de göç ettiklerinde birçok zorlukla karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, “Şuan Şehba kampında yaşıyorum. İşgalci Türk devleti ve çetelerinin kontrolünden ötürü dışarı çıkamıyorduk. Türkiye'nin Efrin'i işgal ettikten sonra top ve mermi seslerinden uyuyamıyorduk. Bir gecede hayatımız cehenneme döndü. Güvenliği ve sükuneti ile tanınan Efrin, çetelerin merkezi haline geldi. Zorla para almanın yanı sıra, göçmenlerin evleri arandı ve mallarına el konuldu ve yağmalandı. Halkın toprağı yok edildi ve onlar gibi davranmayanlar öldürüldü. Bütün Efrin halkını çetelere aldanmamaya ve Türk işgalinden haberdar olmaya çağırıyorum" ifadelerinde bulundu.

"Dönme umudumuz her zaman var”

Şehba kamplarında pek çok zorluk ve afetle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Salwa Ebdo ise, yaz ve kış aylarında çok zorluk yaşadıklarını söyledi. Selwa Ebdo, "Yazın çadırlarımız bizi sıcak güneşten korumuyor, kışın yağmur, fırtına ve çocuklarımızın hastalıklarıyla mücadele ediyoruz. Tüm zorluklara ve engellere rağmen mücadele ediyoruz; elbet Efrin işgalcilerden kurtarılacak ve geri döneceğiz. Geri dönme umudumuz her zaman var'' diye konuştu.

"Türkiye'den hesap sorulmalı"

Selwa Ebdo, konuşmasının sonunda, insan haklarının korunmasını talep eden tüm ülkelere ve Suriye krizine garanti veren ve müdahale eden ülkelere çağrıda bulunarak, "Bu ülkeler Suriye krizini çözmek için bir şeyler yapmaya çalışıyorlarsa hemen başlasın. Birincisi, Türkiye'den hesap sorulmalı ve vahşice işgal ettiği tüm bölgeleri terk etmesi için baskı yapmalıdır" şeklinde konuştu.