Yeni bir iş girişimi: Bisiklet eğitmenliği
Canses Özel, genç girişimci bir kadın olarak bisiklet sürmeye olan tutkusunu işe dönüştürdü. Çoğu kadınlardan oluşan ve bisiklet sürme isteği içerisinde bir ukde olarak kalan insanların hayallerini gerçekleştiriyor olmak, en temel motivasyonu. Pandemi döneminde derslere ve bisiklete ilginin arttığını belirten bisiklet antrenörü, “Bizler buradayız. İnsanlar, eksik bıraktıkları hayallerini tamamlamak için adım atsınlar” diyor.
ZEYNEP PEHLİVAN
İzmir - İzmir’de pandemi sonrasında özellikle kalabalıkların içine dahil olmaktan çekinen insanlar, toplu ulaşımdan ziyade bisiklet ve motosiklete yönelmeye başladı. Şehirde bisiklet yollarının uzun bir güzergâha sahip olması, bu talebin karşılık bulmasında etkili. Pandemi ile beraber ulaşımda bisiklet kullananların oranı yüzde 6 seviyesine kadar yükseldi. Bu durum bir anlamda, çeşitli nedenlerden dolayı bisikletten uzak kalmış insanların bisikletle yeniden buluşmasına vesile oldu. Bisiklete karşı oluşan bu özel ilgi, öte yandan bisiklet eğitmenliği mesleğinin de tanınmasını sağladı.
Bisiklet eğitmenliği, esasen Avrupa ülkelerinde son derece yaygın bir meslek olmasına rağmen Türkiye’de adını yeni yeni duyurmaya başlıyor. Nicedir içinde var olan bisiklet tutkusunu, profesyonel düzeyde icra ettiği bir mesleğe dönüştürmeyi başaran Canses Özel, bu ilginç serüveninin nasıl başladığını ve bisiklet eğitmeni olarak neler yaptığını bizimle paylaştı.
Tutkusunu işe dönüştürdü
Canses Özel, Celal Bayar Üniversite’sinde İşletme okuduğu yıllardan beri kafasında girişimcilik ile ilgili birçok fikir besliyor. Hemen dikkat çeken enerjik yapısı, dansa ve spora olan ilgisi, onu bir biçimde hareketli bir işe yöneltiyor. Bisiklete binmeyi eskiden beri çok seven Canses, bu sevgisini profesyonel anlamda bir işe dönüştürmek için araştırmalara başlıyor. Kısa süre, bisiklet sürüş eğitimi veren bir grupta eğitimler aldıktan sonra, doğru işi bulduğundan tam anlamıyla emin oluyor ve kendi işini kurmak adına hemen kolları sıvıyor.
“İçimdeki girişimcilik tutkusu, aslında sürekli vardı. Mesela animatörlük yapıyordum, hemen sonrasında animatörlükle ilgili kendi işimi kuruyordum. Bu durum, bisiklet eğitmenliği için de böyle oldu. Bisiklete binmeyi çok sevdiğim için, bunun eğitmenliğini yapabilir miyim diye düşünmeye başladım. Araştırırken bir grubun bunu ücretli bir şekilde yaptığını gördüm. Bu eğitime hemen dahil oldum; ancak eğitimin içeriği bana tam anlamıyla pek yeterli ve kapsamlı gelmedi. Oradan bu nedenle ayrıldım. Daha sonra yurt dışındaki örnekleri inceledim. Kendi deneyimlerimi de katarak bir bisiklet eğitim modeli ve müfredatı oluşturdum.”
Eğitim 5 ay sürüyor
İşe daha akademik ve kurumsal bir boyut katmak adına Bisiklet Antrenörlüğü Belgesi de alan Canses, bisiklet sürmeyi teknik detayları ile aktarma noktasında profesyonelliğin olmazsa olmaz bir unsur olduğunun altını çiziyor.
“Herkes bir şekilde bisiklete binebilir ya da bisiklete binmeyi öğretebilir; fakat profesyonel eğitim, çok fazla detayı içinde barındırıyor. Bu sorumluluğun hakkını verebilmek için antrenörlük belgemi aldım. Belgeyi aldıktan sonra da “Pedalanka” adını verdiğim bisiklet eğitimi oluşumumu kurdum. Burada toplamda 5 ay boyunca eğitimler veriyoruz. İlk bir buçuk ayında öğrencilere bisiklet sürmeyi öğretiyoruz. Bisiklet yollarını ya da trafiğe çıkarmak için gerekli olan teknikleri gösteriyoruz. Eğitim kapsamında toplamda 35 kadar teknik öğretiyoruz. Öğrenciler profesyonelleşmek istemiyor olsalar bile, günlük yaşamlarında bisikleti güvenli ve doğru bir biçimde kullanabilmeleri adına bu teknikleri öğrenmeleri gerekiyor.”
Çocukluktan kalan hayaller…
Canses için en büyük motivasyon, eğitim verdiği insanların başarı ve mutluluklarını onlarla beraber paylaşmak. Bugün pek çok insan, temel denge sorunları, kazalar ya da farklı özel nedenlerden dolayı yaşamlarının önemli bir bölümünde bisikletten uzak kalabiliyor. Çocukluktan kalma bisiklet hayallerinin, ilerleyen yaşlarda tamamlanıp büyük mutluluklara evrildiğini görmek, Canses’i bu işe büyük bir tutkuyla bağlamaya yetiyor.
“İnsanları hayalleriyle buluşturmak ya da onların sevinçten gelen gözyaşlarını görmek, bu işe beni bağlıyor. Yıllarca bisiklete binememiş olmak, insanların içinde bir ukde olarak kalabiliyor. Benim için bu aşk, biraz bu düşünceler üzerinden başladı; ama elbette sıfırdan kalkıp bir iş kurmak gerçekten her anlamda çok zor. Ben 28 yaşında, genç bir girişimciyim. Örneğin bisiklet eğitimi veren diğer profesyonellerden tam anlamıyla bir destek görmedim. Bu elbette üzücü bir durum. Diğer yandan, ortaya büyük emekler koymamıza rağmen kimi kesimler bu işi ücretli yaptığımız için bizi ağır bir şekilde eleştiriyor. Bu işi elbette ücretsiz olarak yapan belediyeler de var; ama neticede orada sponsorlar, eğitimcilerin ücretini karşılıyor. Bu sorunları geride bırakıp daha çok çalışmak ve yeni projeler üretmek zorunda olduğumuzu biliyorum. Benim hayalim, yurt dışı turları ve etkinlikleriyle beraber daha geniş bir vizyon oluşturmak.”
’85 yaşında öğrencilerimiz oldu’
Her yaştan insana temel bisiklet eğitimi vermeyi başaran Canses, sadece dengede durup yola çıkmakla bisiklet sürmenin öğrenilemeyeceğini söylerken, öte yandan da öğretilen teknik konuların hayati bir önem taşıdığına vurgu yapıyor. Canses insanların korkularını atıp bu eğitimlerden keyif almalarını sağlamak ve en önemlisi onları sosyal açıdan zenginleştirmek adına da farklı etkinliklere imza atıyor.
“Burada 5 aylık eğitimi bitirdikten sonra trafiğe çıkacak duruma gelen öğrencilerimizle beraber doğa turlarına gidiyoruz. Yani mezun ettiğimiz öğrencilerimizle bisiklet turlarına gidecek bir yolculuğa çıkıyoruz. Daha çok çocuklara hitap eden bir eğitim olsa da aslında öğrencilerimizin yüzde 60’ı yetişkinlerden ve hatta kadınlardan oluşuyor. 85 yaşına kadar gelen öğrencilerimiz de oluyor. ‘Ya düşersem’ endişesi ile bu yaş grubunu ikna etmek pek kolay olmuyor. Eğitimlerde kask, dizlik, dirseklik, hepsini taktırıyoruz. Düşme çekincesinin her türlü önlemini almış oluyoruz. Dünyaya gözlerini kapamadan bisiklet sürme hayalini gerçekleştirmek isteyen insanlar geliyor. Bu çok zor değil. Bizler buradayız. Böyle insanlar, eksik bıraktıkları hayallerini tamamlamak için adım atsınlar.”