Yasalar kadın örgütlerinin çalışmasına izin vermiyor

Federe Kürdistan’da çok sayıda kadın örgütü olmasına rağmen bu örgütlerin çalışmaları, yetkililer tarafından engelleniyor.

ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye- Federe Kürdistan’da birçok kadın örgütü olmasına rağmen bu örgütlere gereken önem verilmiyor. Bu örgütlerden bazıları erkek devlet aklı tarafından yönetilirken bazıları da kadın mücadelesi verdiği için hükümet tarafından engellemelerle karşı karşıya kalıyor. Erkek egemen sistem, kadının özgürlüğünü istemediği gibi kadınları haklarından mahrum bırakıyor. Bu yüzden erkek egemen sistem, kadın örgütlerinin varlığını bir tehdit unsuru olarak görüyor. Süleymaniye’de bulunan kadın aktivistler konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

“Hiçbir örgüt ve parti ana hedefle çalışmıyor”

Federe Kürdistan’da toplumun sadece örgütlere karşı değil, bütün partilere karşı bir güvensizliğinin oluştuğunu kaydeden Avukat Çiro Swani, “Hiçbir örgüt ya da parti ana hedefle çalışmıyor. Örgütler belli bir yere kadar çalışıyor ve insanlar buna dikkat etmiyor. Ciddi çalışmalar yapmak gerekiyor çünkü ilerde bu eksikliklerin hepsi sorgulanacak. Ana sorun, kadınların örgütlere inancı kalmamış olması ve çoğu kez kadınların çabası görülmüyor. Örgütler avukatlara başvuruyor.  Örneğin bir kadın öldürüldüğünde, örgütler onun hakkında kapsamlı araştırmalar yapmazlar, bunun nedeni ise erkek egemen sistemin örgütlerin önünü tıkamasıdır. Bu şekilde de örgütün çalışmaları sonuç vermiyor, burada asıl mesele aile içi şiddeti önleyecek yasanın var olmamasıdır. Diyebiliriz ki yasalar eksik, topluma göre yasalarda değişiklikler yapılabilir. Örneğin bazı suçlar için verilen cezalar az. Bir hukukçu olarak hukuki sorunlar ve olguların varlığında hukukun üstünlüğünü talep ediyorum" şeklinde konuştu.

“Kadın örgütleri siyasi parti etkisi altında çalışıyor”

Gazeteci ve aktivist Diyari Feredun da örgütlerin çalışmalarına değinerek, örgüt sayısının çok olduğunu ancak fiilen çalışan sayısının az olduğunu, bunun sebebinin ekonomik olarak açıkladıklarını dile getirdi. Özellikle bazı kadın örgütlerinin siyasi ve otoriter figürler tarafından engellendiğini de sözlerin ekleyen Diyari Feredun şunları kaydetti: “Birçok kadın örgütü,  siyasi partilerin etkisi altında çalışıyorlar. Şüphesiz ki çıkarlarını düşünüyorlar. Çok sayıda kadın örgütü olmasına rağmen ilk dönem kadınları kadar aktif olamıyorlar ve devrimin lideri olamıyorlar. Buna bağlı olarak mevcut toplumda kadınların sorunları çözülememektedir. Kadına yönelik şiddetle ilgili veriler yüksek düzeyde, buna rağmen kadın örgütleri sessiz kalıyor ve soruşturma yapmıyor. Bir dosya olduğu zaman örgütler bu dosyadan korkmamalı, çünkü Kürdistan Bölgesi’nde yasa hiçbir otorite için değildir; bazı örgütler ve partisi olmayanlar işin aslını ortaya çıkarmaya çalıştıklarında kanun engel oluyor. Birkaç hafta önce Süleymaniye mahkemesinde yaşanan ve kanunun kadın haklarını arka planda tuttuğu olay gibi, kadın aleyhine kanunun engellenmesine örgüt sahipleri sessiz kalıyor, örgütlerdeki kadın aktivistlerin tepkilerini dile getirmeleri gerekirdi.”

“Erkek egemen yönetim kadınların aktif olmasını istemez”

Kürt toplumunun erkek düşüncesiyle yönetildiğini ve aktif örgütlerin engellemelerle karşı karşıya kaldığını belirten Diyari Feredun, bununla bağlantılı olarak görevlerinin de engellediğini dile getirdi ve sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadın ve kadın örgütleri çalışsalar da kanun onlara destek vermediğinde çalışmalarına devam edemezler ve sesleri kısılır. Örgütler toplumun sözünü dinlemeli ve çalışmalarını cesurca yapmalı, kadın sorunlarına yönelik kapsamlı araştırmalar yapmalıdır.”